HAYATINIZA SPOR VE EĞLENCE KATACAK 4 FARKLI YÜZME STİLİ
Yüzme öğrenirken duyduğumuz ilk cümlelerden biri “kendini suya bırak”tır, çünkü suyla mücadele etmek suyun direnciyle karşılaşmamıza neden olur ve yüzmeyi zorlaştırır. Muhtemelen çoğunuz için işin bu kısmını geride bırakalı uzun zaman oldu… Şimdi de yeni stillerle tanışma zamanı diyor ve yüzme stillerini merak ediyorsanız var olan dört profesyonel tekniği aşağıda okuyabilirsiniz.
Yüzme teknikleri içinde en kolay öğrenilen stil serbest yüzmedir ve diğer stillere geçmeden önce aşılması gereken ilk adımdır. En basit anlatımla, tüm bedenin suya yüzüstü ve paralel uzanmasıyla uygulanır. Yapılması ve yapılmaması gereken birkaç püf noktayı bilmek serbest stilde yüzerken işinizi kolaylaştırabilir. Örneğin elleri kepçe haline getirmemek ve parmakları çok hafif aralık bırakmak gerekir. Suyu kulaçla çektikten sonra kolu gövde hizasından değil baldır hizasından sudan dışarı çıkarmalıdır. Bu stilde su içinde hızlı hareket etmenin yüzde 90’ını kulaçlar sağlar, ayak vuruşları ise ancak %10 civarında hız kazandırır.
En zor yüzme tekniğidir diyebiliriz, hakkını verebilmek için tekniğe hâkim olmak, omuz ile ayak bileği eklemlerinin esnek olması ve doğru bir ritim tutturmak önemlidir. Vücudun üst kısmının ve kalçaların hareket uyumu diğer stillere göre daha fazla önem taşır. Kollar aynı anda aynı hareketi yapar, bacaklar da bitişik pozisyonda birlikte hareket eder. Sadece kollar ile bacaklar değil tüm vücut adeta dalgalanarak ilerler, yani kollar, gövde, kalça ve bacaklar hep birlikte dalga görüntüsü yaratan bir ritim tutturmalıdır. Baş, kollar çıkmadan önce sudan çıkar, kollar girmeden önce girer. Kelebek stilinde çekme, itme, toparlanma olarak üçe ayrılan kol tekniklerinin doğru uygulanması, nefes alırken zamanlamanın iyi ayarlanması son derece önemlidir. Uzman yardımıyla öğrenilmesi gereken ve sabır isteyen bir stildir.
Sırtüstü yüzme stili serbest stil gibi tüm bedenin suya paralel ama ters biçimde uzanmasını gerektirir. Sırtüstü stilde kulaçlar birbirini takip eden daireler çizer. İşin püf noktalarından biri kulaç atılan tarafa doğru vücudun üst tarafını hafifçe çevirmektir. Suda daha fazla itiş gücü yakalamak ve daha az yorulmak için parmaklar kapalı değil hafif açık tutulmalıdır. Ayakların tamamının suyun içinde olacak biçimde ve palet gibi tutulması, takip eden hareketlerle aşağı yukarı vurulması gerekir. Sırt üstü yüzerken belin dik bir şekilde konumlandırılması ayak çırpmayı da kolaylaştırır. Bu arada, sırtüstü tekniğinin ilk kez 1912’deki Stockholm Olimpiyat Oyunları sırasında Amerikalı Harry Hebner tarafından uygulandığı bilgisini de ekleyelim.
Yüzme esnasında en yavaş ilerleme kurbağalama tekniği ile gerçekleşir. Kol ve bacakların ilerlemeye etkisi yüzde 50’ye yüzde 50’dir. Kollar yükselir, küçülür ve uzanırken bacaklar daireler çizerek kol ritmine eşlik eder. Bu tekniği uygulamak için öncesinde mutlaka ısınma ve kas germe hareketlerinin yapılması gerekir. Bu stildeki en ufak bir hata yarışmalarda diskalifiye sebebi olabilir. Genel bir anlatımla, çift kol çekişi ve itişiyle birlikte, bacakların dizden kırılarak vuruş yapması esasına dayanmaktadır. Kol çekişleri dışa süpürme, kavrama, içeri süpürme, suyu bırakma ve toparlama adı verilen aşamalardan oluşur. Yüzücüler bu stilde genellikle kırbaç ayak vuruşu denilen bir teknik kullanırlar. İşin püf noktası ise kol, ayak ve nefes zamanlamasını iyi yapmaktan geçer.
3,908 okunma