9 Madde ile Ülkemizin Saat Kuleleri ve Hikâyeleri
İcadı devrim olarak nitelenen mekanik saat, elektroniğe dönüşmeden, insanların evlerinde, ceplerinde, kollarında görünmeden ve bu kadar küçülmeden çok daha önce, kent meydanlarında, civardaki herkesin rahatlıkla görebileceği büyüklükte ve yükseklikteydi. Saat kulelerinin Avrupa’daki yapımına 13. yüzyılda başlanmış, kuleler 14. yüzyılda iyice yaygınlaşmıştı. Batı’da çoğunlukla kilise ve saray binalarına dikilirken Osmanlı’da meydanlara ve özellikle tarihi yapıların yakınına inşa edildi. İlk örneği 16. yüzyılda Üsküp’te yapılan saat kulesi oldu, zamanla Anadolu’nun içlerine kadar girdi. Bu listemizde sizi birbirinden farklı mimarileri ile ülkemizdeki 9 saat kulesi ile buluşturuyoruz.
Anadolu’da bulunan saat kulelerinin bir kısmı II. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yıl dönümü anısına yaptırılmıştır. Konak Meydanı’ndaki saat kulesi de 1901 yılında bu vesile ile inşa edilenler arasında… İzmir’de yaşamış Fransız mimar Raymond Charles Péré tarafından tasarlanan, ince, zarif mimarisi ile zamanla İzmir’in simgesi haline gelen kule pek çok badire atlatmış ama günümüze kadar dimdik ayakta kalmayı başarmıştır.
Dolmabahçe Sarayı’nın Saltanat Kapısı tarafındaki ihtişamlı kule ünlü saray mimarlarından Sarkis Balyan’a, II. Abdülhamit tarafından yaptırılmıştır. 27 metre yüksekliğindeki dört katlı kulenin dört tarafında tarihe tanıklık eden ve tıkır tıkır işleyen saatler bulunur. Yansıttığı neobarok, ampir ve rokoko tarzı ile Dolmabahçe Sarayı’nın doğal bir uzantısı gibidir.
Ankara’da farklı tarihlere tanıklık eden saat kuleleri vardır. Bunlardan bir tanesi Ankara Kalesi’nin Hisar Kapısı tarafına yaptırılmıştır ve üstüne kurulduğu kalıntıların hikâyesi milattan önce 200’lü yıllara kadar uzanır. Hamamönü Meydanı’ndaki saat kulesi ise mimarisinde Osmanlı esintileri taşıyan tarihi mahallede bulunur ve mahalle sakinleri için zamanın kıymetini anlatan kadim bir dost gibidir.
2. Abdülhamit’in gümüş yılı şerefine yapılan saat kulelerinden biri de Kale Kapısı mevkiinde yer alır. 1942 yılında fırtınada yıkılmadan önce bir kubbe şeklinde olan kulenin tepe kısmı daha sonra kare yapıda onarılmıştır. Dört tarafında dört saat ve üst tarafında bir çan bulunur. Öncesinde haftada bir kurulan saatler 1974 yılında elektronik olanlarla değiştirilmiştir.
Bursa’da Tophane Parkı içinde yer alan saat kulesinin temeli Sultan Abdülaziz dönemine uzanıyor. İlerleyen dönemlere taşınamayan yapının yerine, 1904 yılında II. Abdülhamit şerefine Vali Reşit Mümtaz Paşa tarafından tekrar bir saat kulesi yaptırılmış. Dört elektronik saate sahip 65 metre yüksekliğindeki altı katlı kulede Bursa manzarasını izlemek de mümkün. Turistik bölgede bulunan saat kulesi belediye tarafından yangın gözetleme için de kullanılmaktadır.
Bir kilisenin çan kulesi iken saat kulesine dönüştürülen, 1970’li yıllarda belediye tarafından yıkılarak yerine iş hanı yaptırılan yapı 2005-2006 yıllarında aslına uygun olarak yeniden inşa edilmiş, nihayet Kütahya saat kulesine kavuşabilmiştir. Kesme taştan kare formda yapılan yapı, sade ve zarif mimarisi ile Zafer Meydanı’nda bütün ilgiyi üzerine toplamaktadır.
Silindir gövdenin üzerinde kare planda yükselen saat kulesi Amasya’nın merkez ilçesinde yer alır. 1865’te Amasya Mutasarrıfı Ziya Paşa tarafından yaptırılmış, deprem, yıkım geçirip görmüş, 2002 yılında başlanan inşa çalışmaları ile yeniden aslına döndürülmüştür. Helkıs Köprüsü’nün kuzey ucunda bulunan saat kulesi konumu ve manzarası ile görenlerde hayranlık uyandırır.
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Safranbolu’daki saat kulesi, “Herkesin evine ve cebine saat hediye edeceğim” diyen İzzet Mehmet Paşa tarafından 220 yıl önce yaptırılır. Bugün ülkenin kulesine kadar çıkılabilen en eski saat kulesi burasıdır. Paşa’nın sözü ise bugün bile geçerliliğini korur, çünkü haftada bir kurulan saatin her saat başı çalan çan sesi o kadar güçlüdür ki insanların evine, bağda bahçedeyken de cebine kadar ulaşır.
2. Abdülhamit’in tahta çıkışının 25. yıl dönümü için İzmit’te temeli atılan saat kulesi, 1901 yılında padişahın 26. yıl dönümünde tamamlanmıştır. Neoklasik üslupta yapılan kulenin orta katında Abdülhamit Han’ın tuğrası ve dört tarafında kitabeler bulunmaktadır. 2008 yılında ışıklandırılan yapı özellikle fotoğraf severlerin ilgisini çekmektedir.
5,142 okunma