12 Madde İle Anadolu’nun Güneşli Şehri Malatya
“Malatya Malatya bulunmaz eşin, gönülleri coşturur ayla güneşin” dizeleri boşuna yazılmamıştır. Çok eski çağlardan beri yerleşim yeri olan Doğu Anadolu’nun en büyük şehri, en lezzetli kayısıların anavatanı olarak şanını çağlarca sürdürmüştür. Malatya Türküsü’nde bahsedilen bu eşsiz güzellikleri keşfetmek için buyurun listemize…
Malatya, Hititler zamanından beri devletler için bir yerleşim yeri olmuştur ve ilginç bir şekilde tüm bu yıllar boyunca şehrin ismi değişikliğe uğramamıştır. Kültepe tabletlerinde adı “Melita” olan şehrin adı Hititçe’de “Bal Ülkesi” anlamına gelir, bu durum alametifarikası kayısı olan bir şehir için hiç şaşırtıcı değildir.
Bir zamanlar İpek Yolu, Kral Yolu gibi dünya üzerinde büyük etkisi bulunan rotaların üzerinde bir kavşak olan şehir, günümüzde de Türkiye içinde önemli bir konuma sahiptir. Halk arasında Malatya için “Doğu’nun en Batı’sı” denir.
Dünyada ilk kurulan yerleşim yerlerinden biri olan, tarihte 27 ayrı medeniyete ev sahipliği yapan Aslantepe Höyüğü tarih meraklıları için bulunmaz bir nimettir. 1793 yılından kalma Yusuf Ziya Paşa Cami, antik dönem eserlerini görebileceğiniz Malatya Müzesi, Kanlı Kümbet antik mezarı ve Battal Gazi Türbesi şehrin çekici tarihi noktalarıdır.
Camdan seyir terasından Levent Vadisi’ni izleyip, Orduzu Çınar Şelalesi’nin mesire alanında dinlenip, ihtişamlı Günpınar Şelalesi’ni izleyerek, Malatya’nın güzel doğasını deneyimleyebilirsiniz.
Malatya’yı ziyaret ederken Kapalıçarşı, Şire Pazarı gibi alışveriş yapabileceğiniz merkezleri de mutlaka gezi planınıza dâhil etmelisiniz. Buralarda hediyelik eşyalar bulabilir, eski esnaflık geleneklerine şahit olabilirsiniz.
Malatya’da halıcılık ve kilimcilik gelenekleri de gelişmiştir. Malatya kilimlerinde dikdörtgen yüzeyi kale burçları çevirir. Orta bölümde ise altıgen veya sekizgen motiflere rastlanır. Kuş ve deveboynu, akrep ayağı, koç boynuzu ve geometrik şekiller de bu kilim ve halılarda yer alır.
Malatya günümüzde Doğu Anadolu Bölgesinin en büyük şehri olarak canlı bir şehir hayatına sahiptir. İnönü Üniversitesi sayesinde şehirde genç nüfus da ikamet eder. Teknolojik hastanesi, müzeleri, alışveriş merkezleri bulunur.
Adını ortasından akan kanaldan alan Kanalboyu Caddesi belki de Malatya’nın “Doğu’nun Paris’i” olarak adlandırılmasının sebebidir. Bir yandan da, şehirleriyle haklı bir gurur duyan Malatyalılara sorsanız size Paris’in “Batı’nın Malatya’sı” olduğunu söyleyeceklerdir.
Malatya’nın en ünlü yanı elbette kayısıdır. Öyle ki Malatya kayısısının ünü sınırlarımızı aşmış, dünyaya yayılmıştır. Malatya’da kayısının en lezzetlisini dalından yiyebileceğiniz gibi kayısı kurusundan, kayısı dönerine dek her türlü yiyeceği tadabilirsiniz.
Kayısı şan konusunda diğer hepsini geride bıraksa da Malatya’da tek ünlü yiyecek değildir. İlk olarak Malatya’nın kayısı kadar lezzetli bir diğer meyvesi kirazı unutmamak gerekir. Kiraz yaprağına sarılan dolmalar da bu şehrin özel tarifleri arasındadır. Malatya’yı ziyaret edenlerin tavşan yufkası, kaburga dolması, kalbur hurması, bilik, pirpirim cacığı gibi lezzetleri tatması önerilir.
Malatya kaplıcaları ve kaplıca turizmi açısından da ünlü bir merkezdir. Özellikle romatizma, eklem ağrıları, gerginlikten kaynaklanan sırt ve bel ağrıları gibi dertleriniz varsa Malatya’daki birçok kaplıcadan birini ziyaret edebilirsiniz. Birçok cilt sorununa da iyi gelen, sağlıklı ciltlere ise bakım yapmak için önerilen termik suların tadını doyasıya çıkarabilirsiniz.
Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’nde de adı geçen meşhur Battal Gazi başta olmak üzere Kemal Sunal, İlyas Salman, Yasemin Yalçın, Oktay Kaynarca, İsmet İnönü, Kenan Işık, Zerrin Özer, Selçuk Ural, Yonca Evcimik, Halil ve Hamit Altıntop gibi birçok ünlü Malatyalıdır.
4. maddedeki görsel Ali Demirci’ye aittir.
3,738 okunma