Pembe Güllerin Mor Lavantaların Masmavi Göllerin Şehri
Tam da başlıkta söylediğimiz gibi doğanın rengârenk halini sınırları içinde yaşatan bir şehir burası. İçinden Likya Yolu da geçiyor İpek Yolu da… Mavi sular da barındırıyor yemyeşil ormanlar da… Isparta’yı konuk ettiğimiz, Akdeniz ikliminin buram buram estiği sayfa için lütfen ekranınızı aşağı doğru kaydırın.
Isparta’nın en özgün yerlerinden biri 12 katlı kulesi, üstüne taç gibi kondurulmuş gül heykeli ile Merkez’de yer alan Isparta Etnografya Müzesi. İçinde 3500’e yakın obje bulunduran müzeyi yerli ve yabancı yılda 50 binden fazla turist ziyaret ediyor.
Şehrin tam ortasına yerleşmiş doğa harikası Eğirdir Gölü 150 km. kıyı uzunluğu ile ülkemizin de dördüncü büyük gölü. Gölün içine doğru uzanan 7 dönümlük kara parçası Can Ada ise çadır ya da kamp kurarak piknik yapmak isteyenlerin gözdesi.
Göller bölgesinde bulunan Isparta’nın doğal güzellikleriyle dikkat çeken diğer bir gölü Kovada da rengârenk florası ve capcanlı faunası ile ünlü. Gölü içine alan Kovada Milli Parkı doğa yürüyüşleri, fotoğrafçılık ve doğa gözlemciliği açısından ülkemizin en elverişli yerlerinden biri.
Sütçüler ilçesinde bulunan Yazılı Kanyon da kaya tırmanışından trekkinge, piknikten manzara seyrine doğa aktivitelerinin yapılabildiği bir yer. Kanyonun adı ise Eski Yunan şairi Epiktetos’un Hür İnsan Üzerine Bir Şiir’inin bir kaya üzerine dönemin alfabesiyle yazılmış olmasından ileri geliyor.
Isparta ve Burdur ile Antalya’nın kuzeyini kapsayan Antik Pisidia Bölgesi’nin başkenti Antiocheia’dır ve Isparta’nın Yalvaç ilçesine 1 km. uzaklıkta bulunur. Barındırdığı kalıntılarla şehrin en turistik yerlerinden olan Pisidia Antiocheia Antik Kenti’ndeki amfi tiyatro gladyatör dövüşlerine bile sahne olmuş.
Keçirborlu ilçesindeki Kuyucak Köyü, Toroslar’ın eteğinde 250 kişilik bir yerleşim. Ülkenin lavanta üretiminin neredeyse yüzde 90’ını karşılayan köye her hasat döneminde meraklıları akın ederek bu şenliğe ortak olur. Lavanta turizmi bölgede şirin mi şirin butik otellerin artmasının da ana nedeni.
1970’lerin başında el halısı dokumacılığı altın dönemini yaşarken, Isparta ve çevresinde 3 bin 400 tezgâhta 93 bin 700 kişi çalışıyormuş. Bu sayılar makine dokumacılığı yükselişe geçince oldukça azaldıysa da ülkemizin kültürel değerlerinden olan Isparta halısı değerinden hiçbir şey kaybetmedi.
150 yıllık geçmişi olan Isparta gülünün özelliği iki türden elde edilmiş melez bir tür olmasıdır. Güçlü koku veren pembe renkli yapraklarından sabundan yağa çok sayıda yan ürün elde edilir. 1,5 ile 3 metre arasında uzayabilen ve kış aylarında da dayanıklılık gösteren bitki Isparta’nın en önemli değerlerinden biridir.
1,328 okunma