Paylaşıldıkça Çoğalan Tadıyla Çay Çeşitleri
Çay içiminin farklı kültürlerde farklı ritüelleri bulunuyor ama “çay” adı neredeyse dünyanın her yerine aynı yerden, yani Çin’den gitmiş. Çayın Mandarin lehçesinde ç’a ve Amoy lehçesinde t’e olan iki farklı telaffuzu dünya dillerinde dönüşerek de olsa kullanıma girmiş. Rusçada “çai”, Türkçede “çay”, İngilizcede “tea”, Almancada “tee” gibi… Dünya üstündeki çay çeşitleri ise onlarca hatta yüzlerce ve içlerinden öne çıkan bazıları listemizde.
Haklısınız; bizler için çay demek yurdumuzun Doğu Karadeniz bölgesinde toplanan, sofralarımızı keyiflendirip muhabbetimizi çoğaltan siyah çay demektir. Öyle ya, önümüzde onlarca çay çeşidi duruyor olsa da demini iyice almış bir bardak siyah çayın yerini hiçbir şeyin tutmayacağını hepimiz biliriz.
Siyah çay ne kadar keyif demekse yeşil çay da o kadar sağlık demek… Bunun nedeni yeşil çayın siyah çaya göre daha hızlı kurutulmasıdır ve bu hız siyah çay gibi oksijenle tepkimeye girmesine engel olur. Antioksidan oranı siyah çaya göre daha fazla olan yeşil çayda da az miktar da olsa kafein bulunduğunu unutmamalı.
Çayın keşfiyle ilgili bir rivayetten söz edilir. Buna göre Çin imparatorunun içtiği sıcak suya çay bitkisi düşünce tadına hayran olmuş ve sırf o sıvıyı içmek için yedi yıl aynı bölgede kalmış. İşte ikinci rivayet de, tesadüfen suya düşen o çayın beyaz çay olduğu yönünde. Faydaları saymakla bitmeyen ve “gençlik iksiri” şeklinde tanımlanan çayda da düşük oranda kafein bulunuyor.
Afrika’dan çıkıp dünyanın gündemine oturan çay türü ise rooibos, yani kırmızı çay. Klasik demleme yöntemiyle hazırlanan kırmızı çayı diğer çaylardan ayıran en büyük özelliği kafein içermiyor olması. Yani sırf kafeinden çekindiği için çay içemeyenler bu durumu kırmızı çay sayesinde değiştirebilirler.
Akdeniz’in güzel kokulu turunçgillerden olan bir meyve bergamot. Bu meyvenin yağı ya da aromasıyla harmanlanan siyah çaya bergamotlu çay deniyor. Diğer bir adıyla “Earl Grey”. Bu ismin ise 1800’lü yıllarda İngiliz Krallığında Başbakanlık yapmış Charles Grey’den geldiğini enteresan bir bilgi olarak not düşelim.
Sıcak su içine atılan çiçek tohumu, iki dakika sonra aynı su içinde açan bir çiçek, beş dakika içinde demlenmiş ve içime hazır hale gelmiş mis gibi bir “terapi çayı”. Terapi adının görüntüsünden kaynaklandığını anlamak hiç de zor değil. Blooming tea, blossom tea, hua cha ya da çiçek açan çay bilinen diğer isimleri…
Elma çayı, kuşburnu çayı, böğürtlen çayı ve sair. Telaffuzu bile kulağa oldukça hoş geliyor öyle değil mi? Gerek tadı gerek kokusuyla üstümüze afiyet veren meyve çaylarını hepimiz seviyor hatta bazen birbiriyle karıştırarak tüketiyoruz. Ama yine de her karışımın olumlu sonuçlar vermeyeceği, bilgi doğrultusunda hazırlamak gerektiği aklınızda bulunsun.
Tüm dünyada dönem dönem popüler hale gelen çay türleri de yok değil. Örneğin son dönemlerde ülkemizde bir matcha çayı furyasıdır gidiyor. “Maça” şeklinde telaffuz edilen çay meğer Japonya ve Çin’de yüzyıllardır tüketiliyormuş. Üretimi de, görüntüsü de, hazırlanışı da diğer çaylardan farklı olan matcha en çok yeşil rengiyle dikkat çekiyor.
1,349 okunma