Masallarıyla Ünlü Romanya’dan 8 Masalsı Şehir
Romanya’yı anlatan fotoğraflara bakınca gerçeküstü bir yer olduğunu düşünürsünüz… UNESCO’nun Dünya Tarihi Mirası listesine de girmiş çok sayıda yapısı ile gerçekten de masalsı bir ülkedir Romanya… Tuna nehrinin kollarıyla kucakladığı ülkeye eskiden vizesiz girmek mümkünken, Avrupa Birliği’ne üye olduğundan beri Schengen ya da Romanya vizesi gerektiriyor. Ortak bir tarihimiz olan ülkenin dili ile de ortak yönlerimiz var: Çorba, tavan, asfalt, aynı kelimeleri gibi… Ya da şaşırdıklarında verdikleri şu tepki: Vay vay vay… Gelin, Romanya’yı farklı bölgelerinden 8 popüler şehri ile biraz daha yakından tanıyalım.
Romanya’nın güney doğusunda bulunan başkent Bükreş, ülkenin en kalabalık ve Doğu Avrupa’nın en gelişmiş şehirlerindendir. Gezmek için bir günün yetmeyeceği kentin sokakları açık hava müzesini andırır… Parlamento Binası, Ulusal Tarih Müzesi, Dimitrie Gusti Ulusal Köy Müzesi, Zafer Takı gibi tarihi ve mimari özelliği olan yapılar ise mutlaka ziyaret etmeniz gereken yerlerdir.
Dokuz bölgeden oluşan Romanya’nın en ünlü bölgesi, hepimizin en azından Drakula hikâyesinden bildiği Transilvanya’dır. Ortaçağ’dan kalma kalelere ev sahipliği yapan bölgede elbette en çok ziyaret edilen yer, Braşov şehrinde bulunan ve Kont Drakula’nın şatosu olarak bilinen Bran Kalesi’dir. Braşov şehri, tıpkı Bükreş gibi Romanya’nın kalbinin attığı yerlerdendir.
Romanya’nın doğusunda Tuna Nehri üzerinde bir liman şehri olan Galati çok sayıda müzeye ev sahipliği yapar. Mimari açıdan sanatsal özellikler gösteren çok sayıda sinagog, manastır ve katedrali de bu şehirde görmek mümkün. Özellikle Archdiocesan Cathedral’i, daha bilinen adıyla Galati Katedrali en çok turist ağırlayan yerlerin başında geliyor.
Romanya’yı anlatan fotoğraflarda, geleneksel kıyafetler içindeki kadınlar, işlemeli gömleklerin daha da sevimli hale getirdiği küçük çocuklar, köy yaşamı içinden yansıyan canlı ve gülen yüzler dikkat çeker. İşte bu fotoğrafların izdüşümünü Maramureş bölgesindeki Baia Mare şehrinde görebilirsiniz. Şehrin köyleri, Romanya’nın masallar ülkesi gibi görünmesinde büyük bir role sahip.
Köstence, Karadeniz’e kıyısı olan ve kilometrelerce uzunluktaki plajlarıyla büyük ilgi gören gelişmiş bir liman şehri… Şehrin meydanında Türkçe konuşan insanlara ve Türk lokantalarına sıkça denk gelmeniz mümkün, zaten Romanya mutfağı ile benzerliklerimiz de ülkenin hiçbir yerinde yabancılık çekmeyeceğiniz kadar yoğun… Osmanlı’dan izler de taşıyan Köstence şehrinde, Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan Mecidiye Camisi, Hünkâr Camisi, hikâyesi Osmanlı ile ilişkilere dayanan Kral Camisi, II. Selim’in kızı adına yapılan Esmahan Sultan Camisi ise ziyaret edebileceğiniz yerler arasında bulunuyor.
Osmanlı döneminden kalan adıyla Kaloşvar, orijinal adıyla Cluj-Napoca tarihi ve doğal güzellikleriyle ülkenin en popüler şehirlerinden biridir. Yerin 200 m. altındaki tuz madeni Salina Turda’dan Romanya Ulusal Operası’na, Mikail Kilisesi’nden Tarih Müzesi’ne kadar görülmesi gereken çok sayıda mekâna ev sahipliği yapar.
Ünlü bir dergi tarafından dünyanın en huzurlu 8. şehri seçilen Sibiu, Romanya’da kültür turu yapabileceğiniz yerlerden biridir. Avrupa’nın en eski müzelerinden Brukenthal Sanat Galerisi başta olmak üzere farklı temalardaki müzeleriyle dikkat çeken Sibiu’da günümüze kadar ulaşmayı başarmış onlarca kule görebilirsiniz. Orta Çağ Avrupa’sına yolculuk etmek isterseniz de Old Town sokaklarında yürümeniz yeterli olacaktır.
Romanya’nın kültür merkezlerinden bir diğeri de Yaş şehridir. Görkemli mimarisiyle dikkat çeken Kültür Sarayı kentin görülmesi gereken yapılarındandır. Ama bu şehir en çok, geçmişi yüzyıllara dayanan parkları ve botanik bahçeleriyle adından söz ettir.
3,792 okunma