İNSANIN EN SADIK DOSTLARINDAN BİRİ DAHA…
Tek boynuzlu, kanatlı ya da ikiz atlar Doğu ve Batı mitolojisinin en etkin figürlerindendir. Mitolojilerde olduğu gibi masallarda da iyi insanlar hep at üstüne çıkar gelir… Günümüzde bile yalnızlıktan kurtulmak için beyaz atlı prens beklemek şaşılacak şey değildir. Sonra unutmayın, at ölür meydan kalır yiğit ölür şan kalır… Gelin, atasözlerine ve deyimlere kadar giren bu canlıları kısaca ama gerçekten tanıyalım.
Atın erkeğine aygır, dişisine kısrak, yavrusuna tay denirken yeni doğmuş at kulun diye isimlendirilir. Yük çeken atlar beygir adını alır, boş gezenlere ise hergele denir. Bir atın gebelik süresi yaklaşık 11 aydır ve genellikle tek yavru dünyaya getirir. Bir saat içinde ayağa kalkarak annesinin peşinden giden at 5-6 ay kadar süt emer. Atların ortalama yaşam süresi 20 ile 30 sene arasındadır.
Vücudunu örten ince ve kısa kıllarla birlikte yele, kâkül, kuyruk kısımlarında uzun tüyler bulunur. Gövde, kuyruk, ayak uçları birbirinden farklı renklerde olabilir. Atların rengine don ismi verilir. Tay büyümesini tamamlayana kadar don rengi değişebilir ancak büyüme tamamlandığında netleşir. Yağız, beyaz, doru, kula, kır, boz, ahreç gibi don isimleri bulunmaktadır.
Erkeğinde 40, dişisinde 36 diş bulunur. Dişlerinin rengine, çiğneme dişlerinin yüzeyine ve açılarına bakarak yaşları anlaşılabilir. Dişlerini gösterdikleri ve at gülmesi olarak tanımladığımız hareket ise, aslında onların özel bir koku aldıklarında kokuyu anlamak için yaptıkları harekettir. Üst dudaklarını kıvırarak kokunun özel koku bezlerine iletilmesini sağlarlar ve bu sırada da dişleri ortaya çıkar.
Yatarak uyumaları daha sağlıklı olmasına rağmen güvende hissetmek için çoğunlukla ayakta uyurlar. Gerçekten güvende hissettiklerinde yatarak uyuyabilirler. Atların ayakta uyuyabilmeleri bacaklarındaki pasif denge mekanizması ve arka bacaklarındaki gerektiğinde eklemleri kilitleyebilen kas grubu sayesinde gerçekleşir.
Atlar tek tırnaklı hayvanlardır ve buna toynak denir. Toynakları üstünde yürüyen bu canlıların farklı yürüyüş stilleri bulunur, insanlar da bu stillere tırıs, rahvan, eşkin, dörtnal gibi özel isimler vermişlerdir. Stillerin ismi her seferinde kaç nal sesi duyulduğu, dört ayağının yere temas durumu gibi kriterlere göre belirlenir.
En bilinen at türleri arasında Arap, İngiliz atları, bir Türkmen atı olan ahal teke, yabani bir tür olarak Amerika bozkırlarındaki mustang sayılabilir. Başka bir tür de küçük bir at ırkı olan ve sevimlilikleriyle ünlü midillidir. Aslında midilliler vahşi atlardan türemişler, özellikle Kuzey Avrupa’da evcilleştirilmişlerdir.
İnsanın, en çok yaklaşabildiği hayvanların başında at gelir. Köpeklerin sadakat duygusu gibi, atlar da sahibine duydukları itaat ile karakterize edilirler. Ne zaman koşacağını ve duracağını, hangi hızla koşacağını sahibinin yönlendirmesine göre belirler. İtaat ederken farkında olmaksızın bütün gücünü ve dirayetini kullanabilir.
5,708 okunma