Hayatın Kültür Sanatla Aktığı Şehir Viyana
Son iki yıldır “dünyanın en yaşanılası şehri” unvanına layık görülen Viyana; imparatorluk mirası şehir silueti, sanatsal etkinliklerin bolluğu, kafeleri ve elbette masalsı balo kültürüyle tanınıyor. 2 milyona yakın nüfusuyla canlı bir hayata sahip ve dünyanın Almanca konuşulan en büyük ikinci şehri. Ülkemizden kısa bir uçuşla ulaşılabilen bu kültür sanat harikası başkent listemizde…
Viyana tüm Orta Avrupa şehirleri gibi bizler için oldukça sert bir iklime sahip, bu yüzden ilk önerimiz Viyana’yı ziyaret etmeye karar verirseniz seyahat tarihinizi buna göre ayarlamanız. Her ne kadar kış soğuğundan kaçınmanızı öneriyor olsak da şehrin karlar altında ayrı bir güzel gözüktüğünü belirtmeden geçmek haksızlık olur.
Yaklaşık 2500 yıldır yerleşim yeri olduğu düşünülen şehir, tarihinin tüm dilimlerinde politik ve kültürel açıdan önemli bir merkez olmuş. Bu durumun en güzel göstergesi ise günümüzde de ihtişamları ile büyüleyen imparatorluk sarayları Schönbrunn ve Hofburg. Fotoğraftaki ise iki adet barok binadan oluşan şehrin mücevheri Belvedere Sarayı…
Yapımı 1861 ile 1869 yılları arasında gerçekleşen Viyana Şehir Operası, tam 150 yıldır Avrupa’da müziğin en önemli merkezlerinden biri… Savaşta bombalanan bina restore edilmiş ve ikinci açılışı Beethoven’ın Fidelio’su ile olmuş. Viyana Şehir Operasının sayısı 1000’i bulan çalışanı bulunuyor ve hala zamanın en önemli orkestralarına ev sahipliği yapıyor.
Bir başka etkileyici Viyana binası ise Avusturya’nın en geniş koleksiyonuna sahip olan Sanat Tarihi Müzesi. Gerek dikdörtgen binası ve sekizgen şeklindeki kulesi, gerekse içindeki koleksiyonlarda bulunan Dürer’den Rubens’e, Brügel’den Rembrandt’a paha biçilmez eserleriyle Sanat Tarihi Müzesi kesinlikle görmeniz gereken yerlerden biri.
Bu gösterişli şehrin ve hatta tüm ülkenin en büyük kütüphanesi de ihtişamına yakışır biçimde Hofburg Sarayı’nın içinde yer alıyor. Avusturya Milli Kütüphanesi’nde 12 milyon eser bulunuyor, Thomas Bernhard, Stefan Zweig, Kafka ve Rilke gibi yazarlara ev sahipliği yapan ülkenin böyle bir kütüphaneye sahip olması şaşırtıcı değil tabii…
Eğer dünyada klasik müziğin merkezi olabilecek bir şehir varsa o da Viyana’dır. Burada doğan ya da yaşayan büyük müzisyenlerin hepsini saymak imkânsız ama Mozart, Beethoven, Brahms, Schubert, Haydn ilk akla gelenler… Yüzyıllardır devam eden ve dünyanın en iyi orkestralarına ev sahipliği yapan Viyana balolarında bu müzik mirasının etkisi kuşkusuz.
Viyana sadece sanat alanında çığır açan isimlere ev sahipliği yapmamış. Psikanalizin kurucusu Freud, fizikçi Schrödinger, filozof Wittgenstein ve daha niceleri… Fotoğrafta gördüğünüz ise Art Nouveau akımının öncülerinden Otto Wagner’in tasarladığı Majolika Evi. Wagner, Leopold Kilisesi, Avusturya Posta Binası gibi eserlerin de mimarı…
Viyana mutfağı denince başrolü Viyana Şinitzeli kapıyor, bizim bildiğimiz şinitzelden farkı etin incecik dövülmesi ve üzerindeki panenin de çıtır çıtır olması. Turistlerin denemek için uzun sıralar oluşturduğu tabağın eşlikçisi ise yine Viyana’ya özgü bir tarifi olan patates salatası.
Tarih boyunca entelektüel sohbetlere ve yaratım süreçlerine ev sahipliği yapan Viyana kafeleri ve kafe kültürü UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’nde bulunuyor. Kendinizi başka bir zamanda hissedeceğiniz bu kafelerde Viyana’nın Melange ve Einspaenner gibi kahve çeşitlerini; Sacher Torte ve Apfelstrudel gibi dillere destan tatlıları denemeyi unutmayın.
1,766 okunma