TEK MEDENİYETE ADANAN DÜNYANIN EN BÜYÜK MÜZESİ: BÜYÜK MISIR MÜZESİ
Mısır’ın başkenti Kahire’nin batısında, Giza Piramitleri’nin hemen yakınında yer alan ve mimarisiyle “dördüncü piramit” izlenimi veren Büyük Mısır Müzesi (Grand Egyptian Museum /GEM) yirmi yıldan fazla süren inşa ve hazırlık sürecinin ardından görkemli bir törenle resmen ziyarete açıldı. Modern teknolojiyle donatılan müze, Tutankhamun’un hazineleri başta olmak üzere 100.000’den fazla esere ev sahipliği yapıyor. Açılış, Mısır’ın kültürel mirasını dünyaya tanıtma yolunda tarihî bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor. Yazımızda, Büyük Mısır Müzesinin dikkat çeken özelliklerini ve öne çıkan detaylarını sizler için derledik.

Proje, ilk kez 1990’lı yıllarda dönemin Kültür Bakanı Faruk Husni tarafından gündeme getirildi; temeli ise 2002 yılında dönemin Cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek tarafından atıldı. 2005’te hazırlık çalışmalarına başlanmasına rağmen çeşitli nedenlerle uzun süre duraksayan proje, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi’nin 2014’te verdiği talimatla yeniden hız kazandı. Bu dönemde müze, “medeniyet tarihinin en büyük müzesi” vizyonuyla baştan tasarlandı. İçindeki koleksiyon ise tek bir uygarlığa adanmış, bugüne kadar oluşturulmuş en kapsamlı sergi olma özelliğini taşıyor.

Toplam 490.000 metrekarelik alanıyla dünyanın en büyük arkeoloji komplekslerinden biri olan Büyük Mısır Müzesi, piramitlerin doruklarından yansıyan güneş ışınlarını simgeleyen üçgen bir mimari anlayış üzerine inşa edildi; eğimli çatısı, piramitlerin tepesiyle aynı hizada konumlanıyor. Giza Piramitleri’ne bakan cam cephesi, ziyaretçilerin müze içerisinden bu görkemli yapıları izlemesine imkân tanıyor.

Müzede geçici sergi alanlarının yanı sıra 12 ana sergi salonu yer alıyor. Bu salonlarda sergilenecek kapsamlı koleksiyonlar için Mısır Hükûmeti, müze inşa edilirken Mısır Müzesi ve diğer koleksiyon alanlarından on binlerce eseri transfer etti. Bu eserlerin bir kısmı, bugün Büyük Mısır Müzesinin en dikkat çekici parçaları arasında yer alıyor. Bunlar arasında Kraliçe Hetepheres’in blok heykeli, Kraliçe Nefertiti’nin siyah granit heykeli, Kral I. Senusret’in heykeli ve Amenhotep III’ün pembe granit heykeli bulunuyor. Müzede ayrıca, Kral Khufu’nun 4.600 yıllık güneş teknesine ayrılmış özel bir bölüm de yer alıyor. Bu mezar gemisi, firavunu öteki dünyaya taşımak için hazırlanmış ve dünyanın en eski, en iyi korunmuş deniz araçları arasında yer alıyor.

Müzenin girişinde ziyaretçileri Büyük Ramses’in 3.200 yıllık dev heykeli karşılıyor. Bu görkemli eser, yeni yuvasına kavuşmadan önce tam 51 yıl boyunca Kahire’nin ana tren istasyonu önünde sergilendi ve ardından büyük bir geçit töreniyle müzeye taşındı. Müzede buna ek olarak, yaklaşık 6.000 metrekarelik bir alana yayılan ve 6 kat yüksekliğinde olan “Büyük Merdiven” bölümü de bulunuyor.

Müzenin en dikkat çeken bölümü, yaklaşık 7.500 metrekarelik alanda sergilenen Kral Tutankhamun’un 5.000’den fazla parçadan oluşan hazineleri. Bu eserler, 1922’de mezarının keşfinden bu yana ilk kez bir arada ziyaretçilerle buluşuyor. Altın mezar maskesi, ahşap heykeller ve diğer parçalar, Antik Mısır’ın sanat anlayışını, inanç sistemini ve gündelik yaşamını ayrıntılı biçimde yansıtıyor. Müzenin özel bölümünde yer alan Tutankhamun’un altından yapılmış tabutu ve altın cenaze maskesi, ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği eserler arasında bulunuyor.

Müzede, Yunan ve Roma Dönemi’ne ait eserlerin yanı sıra, ana kütüphane, Orta Doğu’nun en büyük tarihî eser restorasyon merkezi, çok amaçlı salonlar, kültür merkezi, restoranlar, yemek alanları ve ticari işletmeler yer alıyor. Ayrıca, özel çocuk alanı erken yaşta arkeolojiye ilgi uyandırmayı ve tarih bilincini geliştirmeyi hedefliyor.

Fiziksel yapısının yanı sıra, müzenin kimliğini yansıtan görsel ögeler de dikkat çekiyor. Müzenin logosu, UNESCO ve Uluslararası Mimarlar Birliğinin düzenlediği uluslararası bir yarışma sonucunda tasarlandı; yatay perspektife uygun çizilen logo, Giza Platosu’ndaki gün batımının turuncu tonlarını ve çöl kumlarını andıran Arapça yazı stilini yansıtıyor. Müze, yılda 5 milyon ziyaretçi ağırlamayı ve böylece Antik Mısır’ın zengin mirasını dünya ile buluşturmayı hedefliyor.
125 okunma




