Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
31562
post-template-default,single,single-post,postid-31562,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

ZAMANIN SAATSİZ AKTIĞI YER: SOMMARØY

Güneş 22 Eylül’de ekvatorun tam üzerinden geçecek. Gece ve gündüz eşitlenecek. Doğa, kusursuz dengesini bir kez daha hatırlatacak, bizse hâlâ saatlerin peşinde koşturacağız. Peki, zamanın baskısından arınmış bir yaşam bulmak gerçekten mümkün mü? Norveç’in kuzeyindeki Sommarøy Adası bu soruya “Evet!” diyor. Burada yaz aylarında haftalarca güneş batmazken, kışın gökyüzü uzun süre karanlığa bürünüyor. Işığa göre zamanı ayarlayan bu adada insanlar saate ihtiyaç duymadan yaşıyor. Çünkü burada zaman, gökyüzünün ritmine göre akıyor. Şimdi, zamanı unutan bu kuzey adasına biraz daha yakından bakalım.

1#

Norveççede “sommarøy”, kelime anlamıyla “yaz adası” demektir. Kuzey Kutup Dairesi’nin üzerindeki konumuna rağmen Sommarøy, ılıman bir iklime sahiptir. Bunun nedeni, Atlantik’ten gelen Körfez Akıntısı’nın etkisidir. Bu sıcak su akıntısı, adanın yaz aylarını bölgedeki diğer kutup yerleşimlerine kıyasla daha ılıman ve yaşanabilir kılar.

2#

Kuzey Kutup Dairesi’nin hemen kuzeyinde bulunan, yaklaşık 300 kişilik nüfusa sahip Sommarøy, Norveç’in Tromsø şehrine bağlı en işlek balıkçı köylerinden biridir. Her yıl 18 Mayıs’tan 26 Temmuz’a kadar, tam 69 gün boyunca güneş hiç batmaz; sabah mı, akşam mı yoksa gece mi olduğu belirsizdir. Kasım ayından ocak ayına kadar ise “kutup gecesi” dönemi yaşanır ve günler büyük ölçüde karanlıktır. Ancak bu karanlık tamamen sürekli değildir; özellikle öğle saatlerinde hafif alacakaranlık yaşanır. Hem uzun karanlık dönemi hem uzun aydınlık dönemi yaşayan adalılar, saat kullanımının gereksiz olduğuna karar verir ve yaşamlarını ihtiyaçlarına göre düzenler.

3#

Gündelik yaşamda ışığın sürekliliği ya da yokluğu, 2019 yılında, ada halkını harekete geçirdi ve Norveç hükûmetine başvurarak dünyada bir ilke imza attılar. Amaçları netti: Saatin hayatı sınırlayan yapay bir çerçeve olduğunu savunarak, dünyanın ilk “zamansız” yeri olma isteğini resmî olarak dile getirdiler. Taleplerini şu sözlerle açıkladılar: “Zaman baskısı stresi artırıyor. Biz, hayatı gerçekten yaşamak istiyoruz. Zamanla yarışmak değil, yaşamı hissetmek istiyoruz.”

4#

Dünyanın farklı köşelerinde “slow living” (yavaş yaşam) bir yaşam felsefesi olarak öne çıkar ancak Sommarøy’de bu, bir pazarlama terimi değil, günlük yaşamın kendisidir. Bu adada bir çocuğun top oynaması, kano ya da tekneye binmesi ya da birinin denize girmesi için saate bakmasına gerek yoktur. Ticaret bile saate göre işlemez; dükkânlar sabah 9’da değil, işletmecinin hazır olduğu anda açılır. Bir bakkal gece boyunca açık kalabilir, bir kafe ise ancak öğleden sonra hizmet vermeye başlayabilir. Tatil günleri, hafta sonları gibi zaman dilimleri burada silinmiştir. Ada, modern dünyanın ritmine değil, kendi doğal döngüsüne kulak verir.

5#

Henüz resmî bir karar çıkmamış olsa da ada halkı saatsiz yaşamı çoktan benimsemiştir. Sommarøy’de nesillerdir bu şekilde yaşayanlar için mesele sadece bir formalitedir. Bu düzenleme, adadaki işletme sahiplerine dükkânlarını istedikleri saatte açıp kapama özgürlüğü tanıyacak; okul ve çalışma saatleri de esnetilebilecektir. Adada yaşayanlar bu anlayışı simgelemek için kol saatlerini adanın girişindeki köprüye asarlar. Bu uygulamayla ün kazanan ada, her yıl birçok turisti kendine çeker.

6#

Sommarøy’un doğal güzelliği, yaşam felsefesi kadar etkileyicidir. Güneşin 69 gün boyunca batmadığı yaz mevsiminde ada, altın tonlarına bürünerek ziyaretçilere arktik manzarayı kesintisiz keşfetme imkânı sunar. Eylülden nisana kadar ise bölge kış mevsimine girer; bu dönemde güneş uzun süre ufkun altında kalır ve bu soğuk havada gökyüzünü büyüleyici kuzey ışıkları (aurora borealis) aydınlatır. Yeşil, mor ve kırmızının dansı, fotoğrafçılar, doğaseverler ve macera tutkunları için unutulmaz bir deneyim oluşturur. Yalnızca bu iki doğa olayı bile, zamansız Sommarøy’u uluslararası turizm haritasında özel bir yere taşımaya yeterlidir.

 845 okunma

Derya Ülkar