BİR ZAMANLARIN DÜELLO MÜCADELESİ: ESKRİM SPORU
Eskrim çok eski çağlardan bu yana yapılan bir spor olsa da diğer spor dallarıyla kıyaslandığında gündelik hayatta pek de karşılaştığımız bir spor türü değil. Bulmacalarda çoğunlukla “eskrimde bir kılıç” şeklinde karşılaştığımız bu spor hakkında neler biliyoruz? Çok eski çağlardan bu yana yapılan eskrimin, düello mücadelesinden olimpiyatlarda oynanan bir spor branşına dönüşme serüvenini ve teknik detaylarını yazımızda listeledik.
Çin, Mısır, Antik Yunan ve Roma döneminde kılıçla dövüş hem spor hem de savaş sanatı haline gelir. Eskrimin bir spor dalı olarak yaygınlaşması ise Orta Çağ’da yapılan düellolara uzanır. Düello, iki kişinin kılıçla karşılaşması ve bir tarafın galip gelmesi için yapılan bir spordur. Genellikle onur meselesi veya bir anlaşmazlığın çözümü için gerçekleştirilir.
Düellolar eskrimin gelişmesinde önemli rol oynar çünkü düellocular hayatlarından olma pahasına girdikleri zorlu mücadeleden kazanan olarak çıkmak için bol bol pratik yapmak zorundadır. Bu da eskrim tekniklerinin gelişmesine yol açar. Modern eskrim ise 19. yüzyılda Fransa ve İngiltere’de gelişir. 1896’daki ilk modern Olimpiyat Oyunları’nda eskrim de yer alır. Bu oyunlarda sporcuların güvenliğini sağlamak için tasarlanan özel kıyafetler ve malzemeler kullanılır.
Eskrimde kullanılan malzemelerin en önemlisi silahlardır. Üç farklı silah türü bulunan sporda ilk silah “flöre”dir. Flöre, asillerin düelloya hazırlanırken kullandığı kılıcın modernize edilmiş hâlidir. Toplam ağırlığı 500 gramdan az, uzunluğu da en fazla 110 santim olmalıdır. Flörenin namlusunun ucunda bulunan tuşu rakibe 500 gram veya daha büyük bir güçle vurmak zorundadır. Ancak rakibin herhangi bir bölgesine değil; baş, kollar ve bacaklar hariç üst gövde kısmına nişan almalıdır. Flörenin esnek yapısı zor açılardan atak ve vuruş yapılmasını sağlar. Bir diğer silah türü “epe”dir. Uzunluğu 110 santim, ağırlığı ise 770 gramdan az olmalıdır. Tıpkı flöredeki gibi namlunun ucunda bir tuş bulunur ve rakibine 750 gram ve üstünde bir kuvvet uygulaması gerekir. Ayak ve kafa bölgesi dâhil tüm vücuda vuruş yapılabilir. Son silah türü ise Macar süvarileri tarafından kullanılan Türk palasının bir çeşidi olan “sabr” ya da yaygın ismiyle “kılıç”tır. Toplam ağırlığı 500 gramdan az, uzunluğu ise en fazla 105 santim olmalıdır. Kılıcı diğerlerinden ayıran özellik ise, kılıcın ucuyla olduğu gibi kenarıyla da rakibe vuruş yapılabilmesidir. Rakibin vuruş bölgesi, eller hariç belin üzerindeki her yerdir.
Bu sporu yaparken oyuncuların herhangi fiziksel bir zarara uğramaması için dayanıklı ve sadece bu spora özel olarak üretilmiş giysiler kullanılır. Çelik teller ile örülmüş bir maske, koruyucu bir yelek, kadınlar için göğsü koruyan bir plastik, sağlam keten ya da branda bezinden bir ceket ve yumuşak eldivenler giyilir. Eskrim karşılaşmaları, genişliği 1,5 ve uzunluğu 14 metre olan bir pistte yapılır. Puandero ise eskrim karşılaşmalarında puanları belirleyen elektronik bir cihazdır.
Eskrim karşılaşmaları bir hakem tarafından yönetilir. Karşılaşmalar iki sporcunun bir pistte karşı karşıya gelmesiyle başlar. Sporcular kılıçlarını kullanarak rakiplerini vurmaya çalışır. Karşılaşmalarda rakip sporcuyu ilk vuran sporcu puanı kazanır. En çok puanı kazanan karşılaşmanın galibi olur.
Eskrim karşılaşmalarında bazı kurallar vardır. Bu kurallar karşılaşmaların adil ve güvenli bir şekilde geçmesini sağlar. Sporcular sadece kılıçlarını kullanarak rakiplerini vurabilir; rakibinin kılıcına dokunarak puan kazanamaz, rakiplerine vurmak için tehlikeli hareketler yapamaz.
Eskrim, fiziksel ve zihinsel olarak faydalı bir spordur; sporcuların kas gücünü, dayanıklılığını, karar verme ve stratejik düşünme becerileri ile öz güvenlerini geliştirir.
1,340 okunma