BAYRAK ŞAİRİ: ARİF NİHAT ASYA
Sade bir üslupla yazılan şiirleri, milli ve dini duygulara hitap etmesi ile adından söz ettiren şairimizdir Arif Nihat Asya… 71 yıllık yaşamında çok sayıda şiiri kitabı yayımlamıştır. Edebiyat dünyamızın önemli isimlerinden olan şairi biraz daha yakından tanımaya ne dersiniz?
1904 yılında Çatalca’nın İnceğiz köyünde doğan Arif Nihat Asya, küçük yaşta babasını kaybetmiş, henüz üç yaşında iken annesi yeni evliliği nedeniyle Filistin’e taşınınca, akrabalarının yanında büyümüştü. Balkan Savaşı’ndan kısa bir süre önce İstanbul’a göçmüş, orta öğrenimini ise Bolu ve Kastamonu liselerinde yatılı olarak tamamlamıştı. Millî Mücadele’nin önemli merkezlerinden olan Kastamonu’da milli duyguların sarıp sarmaladığı bir hâletiruhiyeye girmesi hiç zor olmadı. Bu hissiyat, şiire olan ilgisinin de temellerini oluşturdu.
İlk şiirleri, hocası Enver Kemal Bey’in idaresindeki Gençlik dergisinde yayımlandı. İlk şiir kitabı olan Heykeltıraş ise yükseköğrenimini gördüğü Dârü’l-Muallimîn-i Âliye’de, yani bugünkü İstanbul Üniversitesi Yüksek Öğretmen Okulunda iken çıktı. Edebiyat öğretmeni olarak Adana’ya tayin oldu. Günümüzde en çok bilinen şiirlerinden olan Bayrak’ı, Adana’nın işgalden kurtuluşu olan 5 Ocak için yazmıştı. Şiirinin gücü, kendisinin sonraları da Bayrak Şairi olarak anılmasına neden oldu. Bu şiire ilk kez, 1946 yılında çıkarttığı Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor isimli kitabında yer verdi.
Öğretmen olan Arif Nihat Asya, Adana’da mesleğini sürdürdüğü dönemde tasavvufla ilgilenmeye başladı ve Mevleviliğin düsturlarını yerine getirerek şeyhlik makamına kadar yükseldi. Şairin milli duygularla yazdığı şiirlerine böylece tasavvufi bir bakış da eklendi. Vatan sevgisi, kahramanlık, din ve doğa konuları şiirlerinin ana hatlarını belirlemiştir. En çok bilinen eserleri arasında Fetih Marşı ve “Biz, kısık sesleriz… minareleri, / Sen, ezansız bırakma Allah’ım!” dizeleriyle başlayan Dua şiiri yer almaktadır.
Öğretmenlik ve okul yöneticiliği yapan, derviş olan, bir dönem siyasette yer alan Arif Nihat Asya’nın tüm üretimleri bir yana, sonradan eşi olacak Servet Hanım’a yazdığı mektuplardan oluşan Sevgiye Mektuplar isimli kitabı, kendisiyle ilgili ayrı bir biyografik ve edebî öneme sahiptir. Bu kitap, şairin Servet Hanım’a yazdığı 97 adet mektuptan oluşur. Şair bu kitabın ölümünden sonra yayımlanmasını vasiyet etmiş, çocukları şairin bu isteğini, 5 Ocak 1975’te ölümünün ardından yerine getirecek iken, Servet Hanım izin vermemiştir. Bu özel kitap ancak Servet Hanım’ın vefatından sonra okuyucuyla buluşabilmiştir.
12,221 okunma