Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
23217
post-template-default,single,single-post,postid-23217,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

BÜYÜLÜ GERÇEKÇİLİK İZLERİ TAŞIYAN ROMANLAR VE YAZARLARI

Büyülü Gerçekçilik kavramı ilk olarak 18. yüzyılın sonunda felsefe alanında, 20. yüzyılın ortalarında resim sanatında kullanılmış, daha sonra Massimo Bontempelli, Alejo Carpentier ve Angel Flores gibi isimler tarafından da edebiyata taşınmıştır. Mitlerin, efsanelerin, fantastik olayların, büyünün, metafiziğin ve hayal gücünün öne çıktığı büyülü gerçekçilik, “gerçeküstücülük” ile karıştırılmamalıdır. Büyülü gerçekçilikte az önce saydığımız unsurlar “gerçeklik” ile birlikte ele alınır. Sadece, gerçekliği farklı olan insanların gerçek dünyalarıdır söz konusu olan… Sıra dışı ve mantık ötesi unsurlar bulunsa da konunun genelinde gerçekliğe sıkı sıkıya bağlılık vardır. Büyülü gerçekçiliğe örnek verilebilecek romanları, içinden alıntılarla sizin için sıraladık.

Gabriel García Márquez’den…
Günter Grass’dan…
Haruki Murakami’den…
Jorge Luis Borges’den…
Alejo Carpentier’den…
İhsan Oktay Anar’dan…
Hüseyin Rahmi Gürpınar’dan…

 3,839 okunma

Derya Ülkar