YAZ MEVSİMİYLE KUCAKLAŞAN ŞEHİR ANTALYA
Kabul edelim ki yaz aylarında akıllara düşen ilk yerlerden biri Antalya’dır, hatta sadece bizler için değil, yaz tatilini geçirmek üzere güzel bir deniz ve doğa arayan yabancı turistler için de böyledir. Bu nedenledir ki Antalya’nın nüfusu yaz geldiğinde dolar taşar. Ama biz sayfanın daha en başında bir ters köşe yapalım ve şehirdeki Saklıkent Kayak Merkezi’ni hatırlatalım. Beydağları üstünde yer alan bu kayak merkezi Antalya’nın cazibesini kış aylarında da korumasını sağlar. Daha da doğrusu, Antalya bu haliyle sadece yazı değil hayatı kucaklar…
Antalya Havalimanı’nın bulunduğu Muratpaşa ilçesi şehir merkezidir ve kente gelenlerin sahillere inmeden önce mutlaka gezip görmesi gereken yerleri bulunur. 130 yılında Roma İmparatoru Hadrianus adına yaptırılan tarihi Hadrian Kapısı’ndan geçerek Kaleiçi’ne yani Eski Şehir’e girmek ve burada tarihi evler arasında dolaşmak, yat limanına uzanan bir keşif yürüyüşü yapmak ve bu sırada Yivli Minare Camii gibi tarihi/kültürel yapıları incelemek şehrin merkezinde yaz-kış yapılabilecek aktivitelerdir.
Akdeniz’e boylu boyunca uzanan Antalya’nın alametifarikaları elbette her şeyden önce sahilleridir. Kaş ilçesinden tutun Kemer’e, Manavgat’tan Alanya’ya insanı deniz, kum ve güneşe doyuran plajları bulunur. Ama Antalya denince akla ilk gelen plaj Konyaaltı’dır. Şehir merkezine yarım saatlik mesafede bulunan Konyaaltı Plajı yaklaşık 7 km. uzunluğundadır ve bunun 4,5 km’si halk plajı olarak kullanılmaktadır.
Antalya’yı deniz seviyesinden görmek kadar keyifli ve eğlenceli olansa şehri kuşbakışı bir gözle seyre dalmaktır. Yine şehir merkezine yakın bir rota vereceğiz: Konyaaltı’nda bulunan ve yolcularını 605 rakımlı Tünektepe’nin zirvesine kadar çıkaran Tünektepe Teleferiği. Sadece dakikalar süren bir yolculukla fotoğrafta da gördüğünüz gibi muhteşem bir körfez manzarası seyredebilir, zirveye ulaştığınızda çayınızı, kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
40 metre yükseklikteki falezlerden dökülen Düden Şelalesi de şehir merkezine 10 km. mesafede, doğu tarafında bulunan Kepez ilçesinde yer alıyor. Şelale gibi doğal ve görkemli oluşumları sevenler için Antalya eşsiz bir memlekettir. Düden Şelalesi başta olmak üzere, Kurşunlu, Manavgat, Değirmendere, Uçansu gibi şelaleler turistler tarafından çoktan keşfedilmiş, seyrine doyulmaz doğa harikalarıdır.
Akdeniz’in kıyısında konuşlanmış bu mavi şehre eski medeniyetlerin kayıtsız kalmış olmasını nasıl düşünebiliriz ki! Antalya, deniz ve güneş kadar eski çağlardan kalan izler de demektir. Buralara gelip de Side Antik Kenti’ndeki Apollon Tapınağı, Büyük Kapı, tarihi evler, hamam ve agorayı görmeden dönmek olmaz. Yine Roma devri tiyatrolarının en güzel örneklerinden olan Aspendos Tiyatrosu ya da Perge, Patara, Myra Antik Kentleri de Antalya’ya gelindiğinde görmeden dönülmemeli dedirten yerler.
Su sporlarını, özellikle raftingi sevenlerin Antalya’da tercih ettiği yerlerin başında Köprülü Kanyon gelir. Köprüçay’ın aktığı bu vadi adını da çay üstüne yapılmış, tarihi ve estetik değeri büyük olan iki adet köprüden alır. 1973 yılında Milli Park ilan edilen Köprülü Kanyon’un içine girdiğinizde çıkmak epey vaktinizi alabilir. Sedir ağaçları arasında uzun yürüyüşler yapmak, doğal alanlarda karşınıza çıkabilecek bir canlının heyecanını hissetmek, yer yer antik dönemlerden ulaşan kalıntılarla karşılaşmak yaşayabileceklerinizden sadece birkaçıdır.
Antalya’da her bütçeye ve her tarza uygun bir alan ve konaklama yeri bulunur. Kemer’de, Kaş’da, Alanya’da lüks bir otelin penceresinden de bakılabilir Akdeniz’e, Konyaaltı ve Lara plajları gibi kalabalık ortamlardan da Olympos (Olimpos) gibi bakir ve sessiz kalmayı başarmış bir doğanın içinden de… Eski bir Likya yerleşimi olan Olimpos, Kumluca ilçesinde Likya Yolu üzerinde bulunuyor. Bungalov evlerde ve portakal kokusuyla iç içe zaman geçirmek isteyenlerin tercihi genellikle bu bölge oluyor.
Portakalların, mandalinaların renk verdiği Antalya’nın mutfağı Akdeniz’den de İç Anadolu’dan da izler taşır. Girit göçmenlerinin etkisiyle daha da renklenir mutfak ve otlarla yapılan yemekler öne çıkar. Kıyı kesimlerde sebze yetiştiren halk, içlere doğru girildikçe tahıl yetiştirmeye başlar. Tarhana çorbası da bulabilirsiniz bu kentte testi kebabı da, su böreği de bulabilirsiniz keşkek de… Ve mutlaka aklınızda olsun, gerçek bir tahinli piyazı sadece Antalya’da yiyebilirsiniz.
948 okunma