Uzakdoğu’daki Adalar Ülkesi Japonya
Asya kıtasının doğusunda, Büyük Okyanus’ta bulunan Japonya aslında bir ada ülkesi… Hatta 6.852 adadan oluşan bir takımada… 126 milyonluk nüfusuyla Dünya’mızın hem en kalabalık 10’uncu ülkesi hem de en renkli ülkelerinden biri… 2019 yılını topraklarında “Türk Kültür Yılı” olarak ilan eden Japonya şimdi Kültür ve Yaşam’da…
“Geleneklerine bağlı olduğu kadar modern” diye tarif edilen ülkenin modern yüzünü görmek isteyenler mutlaka başkenti Tokyo’yu incelemeli. Dünyanın bu en kalabalık şehrinde caddeler 7/24 canlı ve dinamik bir görüntü verir ama bu durum ilginizi çekecek egzotik bölgeleri olmadığı anlamına gelmiyor.
Kyoto, “başkentlerin başkenti” olarak niteleniyor Japonya’da çünkü uzunca bir dönem Japon İmparatorluğu’nun başkentliğini yapmış. Yüz ölçümü bakımından ülkenin en büyük şehirlerinden olan Kyoto ne mutlu ki II. Dünya Savaşı’nı az hasarla atlatmış ve günümüzde tarihi/mimari yapılarıyla göz kamaştırmayı sürdürüyor.
Adı tarihe oldukça trajik bir öyküyle, atom bombası atılan (II. Dünya Savaşı sırasında) ilk şehir olarak geçen Hiroşima, doğal ve mimari güzellikleriyle dikkat çekerken, tarihte yaşanan bu vahim olayın hazin anılarını müze, anıt ve mimari yapılarla canlı tutuyor.
Japonya’nın en yüksek dağı Fuji, 1700’ün başlarındaki patlamasının ardından bir etkinlik göstermemiş olsa da özünde bir yanardağdır. Japonlar tarafından kutsal varsayılan dağın etrafı göller ve ormanlık alanlarla çevrili… Tokyo’dan da görülebilen ve zirvesi hep karlı olan Fuji’nin yüksekliği 3.776 metre…
Bölgeler, prefektörlük ve belediyelerden oluşan Japonya’da ulaşım konusunda tüm dünyanın dikkatini çeken araçların başında Shinkansen trenleri geliyor. Dünyada hızlı treni ilk kez 1959 yılında kullanmaya başlayan ülke, saatte 210 km hız yapan bu trenleri ise ilk kez 1964’te kullanmaya başladı.
Japonya’nın kültüründe geleneksel kıyafetleri kimonodan, çizgi sanat ürünü animelere kadar birçok renkli detay bulunuyor. Eskiden soylular, imparatorlar, Budist rahipler için tasarlanırken günümüzde tüm dünyanın aşina olduğu Japon bahçeleri de ülkenin geleneksel değerleri arasında bulunuyor.
Japonya denince aklınıza ilk gelenler arasında muhtemelen Japon dövüş sanatları da olmuştur. Kılıç kullanma sanatı kendo, judo, aikido, karate… Bizlerin daha ziyade sinema perdesinden aşina olduğumuz sporların her birinin kendi felsefesi ve ince ince düşünülmüş teknikleri bulunuyor.
Hızlı ve kolay yapıldığı için tüm dünyada yaygınlaşan suşi/sushi artık bizim de yakından tanıdığımız bir Japon yemeği. Ekmek kırıntılarına batırılmış tempura, Japonların en sevdiği yiyeceklerden onigiri, buğday unundan yapılan makarna soba ve eriştenin çorba içinde sunulduğu ramen de Japonya’ya gitmenize gerek kalmadan burada da deneyebileceğiniz lezzetlerden…
4,915 okunma