Tüm Karakteristik Yönleriyle Anadolu’daki 8 Selçuklu Yapısı
1077-1308 yılları arasında hüküm süren Anadolu Selçukluları ülkemizin dört bir köşesine özgün eserler yaptırdılar. Camiler, hanlar, kervansaraylar, köprüler, çeşmeler, medreseler… Döneme ait birkaç tane yapının taş ya da ahşap işçiliğini, süsleme ve bezemelerini dikkatlice incelediğinizde Anadolu Selçukluları’na ait eserleri artık her yerde tanımanız mümkün olacaktır. İsterseniz bu çalışmaya listemizde yer verdiğimiz 8 Anadolu Selçuklu yapısından başlayabilirsiniz.
Selçuklu büyük veziri Sahip Ata Fahrettin Ali tarafından 1271 yılında yaptırılan eserin özellikle kapısı Anadolu Selçuklu mimarisindeki en gösterişli örneklerdendir. Kapı üzerindeki süslemelerde 12 tür hayvan başı, yıldız, ve hayat ağacı motifleri bulunur. Kapı üstündeki kitabede ise şöyle yazar: “Ulu sultan, yüce şahlar şahı, dünya ve dinin yardımcısı Kılıç Arslan oğlu Keyhüsrev’in devleti zamanında yapılmıştır. Allah devletini daim eylesin.”
Selçuklu’dan günümüze ulaşan en eski ahşap direkli cami olan Afyon’daki Ulu Cami 13. yüzyılda Sahip Ata’nın oğlu Afyon Sancak Beyi Nasuriddin Hasan tarafından yaptırılmış. Tavanı 40 ahşap direk üzerinde yükselen yapı 40 Direkli Ahşap Cami olarak da biliniyor.
Anadolu Selçuklu sultanları için yapılan kervansaraylar Sultan Han ya da Han ismiyle adlandırılırdı. Sultan 1. Alâeddin Keykubat tarafından kervanların emniyetli bir şekilde konaklamasını sağlaması için 13. yüzyılda yaptırılan Han da, 116 metre boyu ve kapladığı 4800 m2’lik alanla Selçuklu kervansaraylarının en büyüğüdür. Öyle ki Moğol saldırıları sırasında kale olarak da kullanılmıştır.
Pozitif ilimlerin okutulduğu bina olarak kullanılan ve 1271’de yaptırılan medrese 1960’lı yıllarda müze haline getirilmiştir. Dantel gibi işlenmiş taçkapısı Selçuklu taş oymacılığının en güzel örneklerindendir.
Selçuklu Hükümdarlarından II. Kılıçaslan’ın verem hastalığı nedeniyle hayatını kaybeden kızı Gevher Nesibe Sultan’ın vasiyeti üzerine 1204-1206 yıllarında inşa edilmiştir. Yapı, dünyada tıp eğitimi ve sağlık hizmetini birlikte veren ilk merkez olması bakımından da önem taşımaktadır.
Karatay Medresesi 1251 yılında hadis ve tefsir okutulmak üzere inşa edilmiştir. Sille taşının kullanıldığı yapının iç kısmı mozaik ve plaka çinilerle kaplıdır ve 1955 yılında Çini Eserler Müzesi olarak ziyarete açılmıştır.
Önemli şahsiyetlerden Emir Bayındır Bey’in ölümü üzerine eşi Şah Selime Hatun tarafından yaptırılan anıt mezar, mimarisi, taş işçiliği, yüzeyindeki bitkisel ve geometrik süslemelerle döneminin en güzel örneklerinden biridir. Hatta sanat tarihçileri bu kümbet için dünyada iki tane örnekten biri olduğunu ifade etmiştir. Benzer diğer yapı ise Azerbaycan’ın Gence kentindedir.
Kapalı avlu medreseler grubuna giren medresenin genelinde mermer, kesme taş, moloz taş, sırlı tuğla kullanılmıştır ve en önemli mimari özelliklerinden biri yoğun biçimde kullanılan mozaik çinilerdir. Yapı 1278 yılında bir külliyenin parçası olarak inşa edilmiştir, bugün ise cami olarak kullanılmaktadır.
5,077 okunma