PİLİN İCAT SERÜVENİ
Piller, elektrik enerjisini kimyasal enerjiye dönüştürerek depolayan ve gerektiğinde bu depolanan enerjiyi elektrik enerjisi olarak geri veren cihazlardır. Artık günümüzde cihazları çalıştırmak için farklı güç kaynakları kullanılsa da bir zamanlar birçok cihaz pil ile çalışıyordu. Günlük hayatımızda önemli bir rol oynayan pilin nasıl icat edildiğini merak ediyorsanız hikâyesi yazımızda…
Bilinen en eski piller “Bağdat pilleri”dir. M.Ö. 250 ve M.S. 640 yılları arasında yapıldığı tahmin edilen bu ilkel pil; kilden 14 santimetre uzunluğundaki bir çömlek içerisindeki demir çubuklardan oluşur. II. Dünya Savaşı’ndan sonra Amerikalı mühendis Willard Gray, Bağdat pili olarak bilinen bu kavanozun bir kopyasını yaparak içine üzüm suyu doldurur ve 1,5 ila 2 volt arasında elektrik üretmeyi başarır.
Günümüzde kullandığımız pili 1799’da İtalyan fizikçi Alessandro Volta icat eder. Farklı metallerin değişik elektrokimyasal potansiyellere sahip olduğunu keşfeden Volta, alternatif iletken özelliklere sahip bir dizi hücreyi birbirine seri olarak bağlar ve elektrik üreten ilk pili hayata geçirir. 1800’de Birleşik Krallık’ta bilimsel gelişmeleri desteklemek için kurulan Kraliyet Cemiyetine yeni icadını bildiren bir mektup yollar. Bu buluşla Volta, elektriğin kimyasal metotlarda üretebileceğini kanıtlar. O dönemde yaygın bir görüş olan elektriğin yalnızca canlılar tarafından üretildiği şeklindeki teoriyi de tepetaklak eder. Bu fikir o dönem neden bu kadar yaygın bir görüş olmuştur? Bir sonraki maddemizde…
Volta pili icat etmeden önce, 1780’de İtalyan hekim Luigi Galvani ölü kurbağalar üzerinde elektriksel deneyler yapar. İki farklı metali ölü bir kurbağanın bacaklarındaki kaslara temas ettirdiğinde bacakların kıpırdadığını fark eden Galvani, bunu “hayvansal elektrik” olarak adlandırır. Ancak Volta, yakın arkadaşı da olan Galvani’nin bu fikrini kabul etmez ve elektriğin kurbağadan değil farklı metallerden kaynaklandığını açıklar. Ayrıca pil icat edilmeden önce sürtünmeyle elde edilen statik enerji bilinse de ne bunu depolayabilme ne de bu enerjiyi sürekli olarak elde etmeye yarayan bir teknoloji vardır.
Volta, bakır ve çinko metallerinin arasına tuzlu suya batırılmış kumaş ya da kartonlar yerleştirerek elektrik akımı elde etmeyi başarır. Bu üç malzeme bir “hücre”yi tamamlar ve ne kadar çok hücre varsa o kadar fazla elektrik akımı oluşur. Böylece voltaik pil olarak adlandırılan ilk pil, 1800 yılında Alessandro Volta tarafından icat edilir. Volta’nın pili icat etmesi peşi sıra birçok yeniliği de hayatımıza kazandırır.
Elektrikli aydınlatma ve cihazların kullanımını artıran bu yeni buluşun ardından Fransız fizikçi Gaston Plante, şarj edilebilen pili icat eder. Bu buluş, ileride kullanılacak olan elektrikli araçların ve diğer şarj edilebilir tüm elektronik cihazların önünü açar. Bugün kullandığımız kumandalar, dizüstü bilgisayarlar, saatler, elektrikli otomobiller ve cep telefonu gibi hayatımızın bir parçası haline gelen cihazlar, şarjlı pilin icadıyla ortaya çıkar. Günümüzde ise pil teknolojisi oldukça ilerlemiştir. Değişik boyutlarda ve alternatif materyallerle üretilen pillerin farklı kapasiteleri vardır.
Şarjlı ya da tek kullanımlık olsun her pilin bir ömrü vardır. Ömrünü tamamlamış piller çöpe atıldığında içerdikleri cıva, kurşun ve kadmiyum gibi metaller zamanla toprağa, yer altı sularına, denizlere karışarak doğaya ve canlılara zarar verebilir. Bu yüzden atık pillerin çöpe atılmaması, bunun yerine geri dönüştürülmesi gerekir. Ülkemizde, atık pilleri geri dönüştürmek için okullara, muhtarlıklara, market ve eczane gibi alanlara atık pil toplama kutuları yerleştirilmiştir. Siz de ömrünü tamamlamış pilleri atık pil toplama kutularına atarak hem doğaya verilecek zararın önüne geçebilir hem de değerli metalleri geri kazandırarak ekonomiye katkı sağlayabilirsiniz.
1,643 okunma