JAPONLARA GÖRE TEMBELLİKTEN KURTULMANIN 8 YOLU
Japonların tembellikten kurtulmak için belirlediği 8 yöntem ile hayatınızı daha verimli hâle getirebilirsiniz. Ancak aşağıda belirtilen maddeler bütüncül bir şekilde uygulandığında daha etkili sonuç verecektir çünkü kişinin motivasyonunun karşısında duran tüm engelleri aşmak için hem sağlam bir zihin hem sağlam bir beden hem de hedef odaklı bir bakış açısı gereklidir. İşte o maddeler…
Ikigai kelimesi genellikle kişinin hayatındaki değer kaynağını veya hayatını değerli kılan şeyleri belirtmek için kullanılır. Türkçeye çevrildiğinde kelime kabaca “uğruna yaşadığınız şey” ya da “sabah uyanma sebebiniz” anlamına gelir. Kendi yaşamımıza anlam katan bir hedef koymak, o hedefe ulaşmamızı sağlayacak yolda güçlü bir motivasyon kaynağı olacak, boşa zaman kaybetmenin önüne geçecektir.
Kaizen, Japoncada kai (değişim) ve zen (daha iyi) sözcüklerinin birleşimidir. Birleştirilmiş haliyle “daha iyiye değişim”, diğer bir ifadeyle “sürekli iyileştirme” anlamına gelmektedir. Değişim odaklı, küçük adımlarla; ev, iş, özel ve sosyal yaşamın her bir noktasını sürekli olarak geliştirme esasına dayanan bir yaşam felsefesidir. Kaizen’i yaşamına entegre edebilmeyi başarmış insanlar; birden ve büyük değişimler veya hedefler yerine, küçük ama ulaşılabilir hedeflerle değişim ve gelişimi sürekli hâle getirirler. Böylelikle tembelliğin en büyük nedenlerinden olan “ya başaramazsam” duygusunun da önüne geçilmiş olur.
Hara Hachi Bu, insanlara %80 doyana kadar yemek yemelerini söyleyen bir Konfüçyüs öğretisidir. %80 yaklaşımı ile çok tok hissedildiğinde ortaya çıkan hazımsızlığın beraberinde getirebileceği rahatsızlık, şişkinlik gibi olumsuz duyguların önüne geçilebilir. Hz. Muhammad de “Midenin üçte birini yemekle, üçte birini suyla doldur; üçte birini boş bırak!” öğüdünü vererek dinç bir beden ve kafa için yapılması gerekenleri söylemiştir. Unutmamak gerekir ki sofradan çok tok kalkan insanlar bir süre hiçbir şey yapmadan, halsizleşerek sindirimin tamamlanmasını bekler. Bu öğreti, koyduğumuz hedeflere ulaşmamızda engel olan anlık hazların da önüne geçerek nefsimize hükmetmemizi sağlayacaktır.
Shoshin, başlangıç zihni anlamına gelen bir kavramdır. Bir konuyu araştırırken, konu hakkında ileri derecede bilgi sahibi olunmasına rağmen, sanki yeni öğrenmeye başlıyormuşçasına; açık, hevesli, ön yargısız ve mütevazı bir tutum takınılmasını ifade eder. Shoshin, Japon savaş sanatları eğitiminde de kullanılır. Böylelikle uğraşılan konuyla ilgili merakımız her daim taze kalacaktır.
Japonlar, 25 dakika çalışıp 5 dakika mola verdikten sonra tekrar 25 dakikalık çalışma ve 5 dakikalık mola şeklinde ilerleyen dört pomodoro döngüsünün ardından 15 veya 30 dakikalık uzun bir ara vermeye “pomodoro tekniği” diyor. Bu teknik, zamanı doğru kullanmayı ve üzerinde çalışılan işe verimli bir şekilde odaklanmayı sağlıyor.
Kusurları kabullenmeyi telkin eden Wabi-Sabi; her küçük ayrıntıyı önemsemek yerine, kusurlarıyla birlikte genelin güzelliğini kavramanın önemine vurgu yapıyor. Her yapılan iş ya da eylem mükemmel olmak zorunda değildir. Buna siz de dahilsiniz. Ufak detaylarda boğulmak yerine, kusurlu, kalıcı ve eksik bir güzelliği kabul edebilirsiniz. Çünkü bitmeyen mükemmellik arayışı genellikle stres, kaygı ve depresyon gibi rahatsızlıklara yol açar, bu da motivasyonu düşürür, tembelliğe neden olur.
Kakeibo olarak bilinen Japon para biriktirme yöntemi, 1904’te Japonya’nın ilk kadın gazetecisi Hani Motoko tarafından icat edildi ve ev kadınlarının mali durumlarını kontrol etmelerine yardımcı olmak için tasarlandı, daha sonra tüm dünyaya yayıldı. Yöntem çok basit; her ay başı bir deftere harcama planlarınızı ve biriktirmek istediğiniz tutarı yazıyorsunuz ve bu plana sadık kalıyorsunuz. Böylece maddi sıkıntılardan kaynaklanan stresin ve motivasyon düşüklüğünün önüne geçiyorsunuz.
Japonca “orman banyosu” anlamına gelen bu teknik, doğada vakit geçirmenin önemine ve bu geçirilen zamandan sonra insanda oluşan dingin ruh haline işaret ediyor. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur” sözü, aslında tam olarak Shinrin Yoku’ya gönderme yapıyor. Doğada geçireceğimiz bir mola, daha verimli düşünmemizi ve hedeflerimize odaklanmamızı sağlayacaktır. Ayrıca bir nevi egzersiz de sayılan bu uğraş sayesinde bedenen ve zihnen tazelenerek daha dinç hissedeceksiniz. Shinrin Yoku’nun faydalarını merak ediyorsanız linketıklayarak daha önceki içeriğimizden detaylı bilgileri okuyabilirsiniz.
10,721 okunma