Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
22455
post-template-default,single,single-post,postid-22455,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

İSTANBUL GEZİ REHBERİ: BEYKOZ

Evliya Çelebi, Beykoz’u Seyahatname’de şöyle tasvir eder: “Sekiz yüz haneli, bağ ve bahçeli, mamur bir kasabadır. Camisi, mescidi, hamamı, sıbyan mektebi, küçük sokakları, ağaçlarla müzeyyen çarşı ve pazarı vardır. Çarşı ve pazarı çok bakımlıdır. Halkı bahçıvan, oduncu ve balıkçıdır. Ab-ı havası nefistir.” Elbette, 17. yüzyıldan bu yana çok şey değişti Beykoz’da ama kestane, fındık, ıhlamur, meşe ve kayın ağaçlarıyla bezenmiş, denize komşu olması yetmezmiş gibi derelerle sulanıp serpilmiş doğası güzelliğini hiç kaybetmedi. Batısı İstanbul Boğazı, kuzeyi Karadeniz’le sınır, karadaki komşuları Şile, Çekmeköy, Ümraniye ve Üsküdar olan ilçede mutlaka görmeniz gereken yerler var. İşte onlardan sadece birkaçı…

1#

Yahya Kemal’in, “Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul” dizesini yazdığı Mihrabat Korusu, denize nazır yalıları, Arnavut kaldırımlı sokakları, pudra şekerli yoğurdu ve daha pek çok ünlü ayrıntısıyla Kanlıca semti, Beykoz’un göz bebeklerinden biri. Kanlıca’nın nostaljik ve sevimli iskelesi ise buluşma mekânlarının başında gelir. İskele civarındaki çay bahçeleri de Boğaz manzarasını huzurla seyre dalabileceğiniz yerler arasında.

2#

Beykoz’un Kavacık semtindeki Otağtepe, İstanbul Boğazı’nı doyasıya yaşayabileceğiniz, doğayla baş başa ve sakinlik içinde saatlerce vakit geçirebileceğiniz bir lokasyonda yer alıyor. Ayrıca manzaraya karşı sevdiklerinizle birlikte öğle ya da akşam yemeği yiyebileceğiniz hoş bir kafesi de bulunuyor. Bu arada Otağtepe isminin, Fatih Sultan Mehmet’in Fetih’ten önce kurdurduğu ve karargâh niteliği taşıyan otağından, yani çadırından geldiğini de ekleyelim.

3#

Kanlıca ile Kandilli arasındaki Anadoluhisarı semti, tarihi yapıları, görkemli yalıları ve muhteşem manzarasıyla mutlaka görülmesi gereken Beykoz semtlerinden biridir. Semt bu adı, Boğaz’ın en dar noktasına Yıldırım Beyazıt tarafından yaptırılmış Anadolu Hisarı’ndan alır. 14. yüzyıl yapısı olan Hisar, 7 bin m2’lik bir alan üstüne inşa edilmiştir. Günümüzde bazı bölümleri yıkılmış olan yapının ortasından bir yol geçmektedir.

4#

Bir Boğaz köyü olan Çubuklu’nun sırtlarında, Mısır’ın son hidivi (yani valisi) Abbas Hilmi Paşa tarafından, 1907 yılında İtalyan mimar Delfo Seminati’ye yaptırılan Hıdiv Kasrı, İstanbul’un sembol kasırları arasındadır. 1000 dönümlük arazi üzerine art nouveau tarzında inşa edilmiş yapı, vitrayları, süs havuzları, çeşmeleri ve geniş bahçesiyle dikkat çekmektedir. Günümüzde restoran ve sosyal tesis olarak işlev gören Hıdiv Kasrı, ziyaretçilerini hem mimarisiyle hem de manzarasıyla kendine hayran bırakmaktadır.

5#

Söz kasırlardan açılmışken, Üsküdar-Beykoz sahil yolu üstünde bulunan ve tüm detaylarıyla göz kamaştıran bir eseri daha gezi listenize almanızı önereceğiz. O eser, Sultan Abdülmecit tarafından yaptırılan Küçüksu Kasrı. 19. yüzyılda Nigoğos Balyan tarafından yapılan Küçüksu Kasrı’nın iç dekorasyonu Paris Operası dekoratörü Sechan tarafından dizayn edilmiş. Bu yapı, sadece oya gibi işlenmiş mimari detaylarıyla değil, özgün bahçesiyle de ziyaretçilerini etkilemeyi başarıyor.

6#

19.yüzyıldaki Kırım Savaşı sırasında, Boğaz ile Karadeniz arasındaki deniz yolu geçişlerini kontrol edebilmek amacıyla yapılan Anadolu Feneri, günümüze kadar ulaşmayı başaran özel yapılardan biridir. Adını verdiği Anadolufeneri de nostaljik bir balıkçı köyü olarak karşımıza çıkmakta. İstanbul gibi bir metropolde kendinizi sahil kasabasında hissedebileceğiniz Anadolufeneri, Beykoz’da mutlaka görülmesi gereken yerler arasında diyebiliriz.

7#

Beykoz’da doğaya yakın olmak için çaba harcamaya gerek yok ama yine de temiz havayı çok daha rahat soluyup, kuş cıvıltılarını daha fazla duyabileceğiniz yerleri de var. Örneğin Polonezköy Tabiat Parkı onlardan biri. İstanbul’un ilk ve en büyük tabiat parkı olan yer, yürüyüş ve koşu parkurları, piknik alanları ve sahip olduğu çocuk oyun bahçeleri nedeniyle özellikle aileler tarafından tercih ediliyor.

8#

Bu mutena ilçede, 360 dönümlük bir arazi içine konumlanmış ve ismini Osmanlı dönemindeki Beykoz Cam ve Billurât Fabrika-i Hümâyûnu’ndan alan bir müze var ki hem tarihi binası hem barındırdığı eserler hem de bahçesindeki 117 çeşit ağaç ile mutlaka görülmesi gereken yerler arasında bulunuyor. Türk cam sanatının ve Avrupa camlarının, zengin bir koleksiyonla 12 ayrı bölümde sergilendiği Beykoz Cam ve Billur Müzesi, aynı zamanda ülkemizin ilk cam müzesi unvanına sahip.

 3,170 okunma

Derya Ülkar