10 Ünlü Şairin Dizelerinde İstanbul
Kelimeleri olabilecek en güzel şekilde kullanan insanlardı onlar ve gün geldi şehirlerin en güzeli için kullandılar. Bu listemizde 10 kıymetli şairimize ait İstanbul dizelerine yer veriyoruz. Ama biliyoruz ki şiirler, romanlar, şarkılar yetmeyecek İstanbul’u anlatmaya… Şimdiye kadar söylenenlerin üstüne yenileri söylenecek ama yine de yetmeyecek… Bu eşsiz şehir için en güzel söz daima henüz söylenmemiş olarak kalacak…
Ver elini Haydarpaşa demişiz,
Vapur rıhtımdadır pırıl pırıl,
Hava hafiften soğuk,
Deniz katran ve balık kokulu.
Köprüden kayıkla geçmişim karşıya,
Bir nefeste çıkmışım bizim yokuşu…
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar;
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar.
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekân aşıp geçmiş sevgilim.
Yuvası saçakta kalan kırlangıç,
Yavrusu dallara emanet serçe,
Derken camiler üstünde güvercin.
Minareler katından geçiyorum,
Gökyüzü mahallesi İstanbul’un…
İçinden bir vapur geçer
benim aklımdan senin gözlerin geçiyordu.
-Bebek, dediler indim
nereye baksam denizdi
mavi mavi bir hüzündü ayaklarımın altında
işte İstanbul
Haliç,
Çiçek Pasajı,
Beyoğlu…
Beyoğlu’nun daracık sokaklarında seni aradım.
İstanbul’un orta yeri sinema,
Garipliğim, mahzunluğum duyurmayın anama.
El konuşurmuş, görüşürmüş bana ne.
Sevdalım…
Boynuna vebalim.
İstanbul’da, Boğaziçi’ndeyim,
Bir garip Orhan Veli’yim.
İstanbul deyince aklıma martı gelir.
Yarısı gümüş, yarısı köpük…
Yarısı balık yarısı kuş…
İstanbul deyince aklıma bir masal gelir,
Bir varmış, bir yokmuş.
Bir gün İcadiye`de veya Sultantepe`de,
Bir beste kanatlanır, birden olduğun yerde.
Bir kâinat açılır, geniş, sonsuz, büyülü,
Bu günün rüzgârında yıkanan mazi gülü.
Türbeler, çeşmeler, sebiller,
Aldılar aydınlıkta yerlerini.
Şakımaya başladı bülbül gibi,
Bağdat köşkünün çinileri;
Hepsi de alın teri,
Hepsi de el emeği.
İstanbul’dur bu otuz yıl kana kana yaşadığım…
Taşlarına adeta resmim işledi.
Ben İstanbul’da dağıldım zerre zerre,
İstanbul damla damla içimde birikti.
Git bu mevsimde, gurup vakti, Cihangir’den bak!
Bir zaman kendini karşındaki rüyaya bırak!
Başkadır çünkü bu akşam bütün akşamlardan;
Güneşin vehmi saraylar yaratır camlardan.
3,406 okunma