İLK TELESKOPTAN GÜNÜMÜZE KATKI SAĞLAYAN İSİMLER
İnsanlık, tarih boyunca her zaman gökyüzünü izledi. Yıldızları takip ederek ekinlerinin hasat zamanını hesapladı, yönünü tespit etti, mevsim tahmininde bulundu. İnsanlığın gökyüzüne duyduğu bu ilgi gelişen teknolojilerle beraber artık sadece galaksimizdeki yakın gezegenleri değil, öte gezegenleri, gökadaları ve daha birçok göksel cisimleri tespit etmemizi sağladı. Şu an ileri teknolojilere sahip teleskoplarla evrenin yaşını ve sınırlarını öğrenmiş durumdayız. Teleskobun çağlar boyu gelişimi hakkında yazdığımız yazımızda bilimsel çalışmalarıyla önemli katkılar sağlayan isimleri de hatırlamak istedik.
Teleskop, cisimlerden gelen ışınları toplayıp bu ışınları odaklayarak çok uzaktaki cisimleri görüntülemeyi sağlayan cihazdır. Radyo dalgaları, morötesi ışınlar, kızılötesi ışınlar, X ışınları gibi farklı görüntüleme teknolojisine sahip olan teleskobun ilk ortaya çıkışı 17. yüzyıldır.
Teleskobun icadıyla ilgili farklı hikâyeler olsa da ilk patent başvurusunu 1608 yılında Hollandalı optik uzmanı Hans Lippershey yapmıştır. İçbükey ve dışbükey iki merceği uzun bir tüpün içine yerleştirerek ilk teleskobu yapan Lippershey’in teleskobu, nesneleri yalnızca üç kat büyütebiliyordu. Teleskobun icadıyla ciddi bir servet sahibi olan Lippershey’in çalışmalarına altın çağını yaşayan Hollanda hükümeti büyük destek vermiştir.
İtalyan bilim insanı Galileo Galilei, 1609 yılında Lippershey’in basit teleskobunu geliştirerek görüntüleri 30 kat büyüten daha gelişmiş bir teleskopla gökyüzünü izlemeye başladı. Bu teleskop sayesinde Galilei; Ay’ın yüzeyindeki kriterleri, Satürn’ün halkalarını ve Jüpiter’in dört uydusunu gözlemleyerek gök bilimi için önemli keşiflere imza atmıştır. 1610 senesinde Dünya’nın Güneş etrafında bir yörüngede döndüğünü de tespit etmiştir.
1630’da Alman gök bilimci Johannes Kepler, mevcut teleskoba çift dışbükey mercek yerleştirerek daha net görüntüler elde etmeyi başarmıştır. Ancak teleskopla ilgili en büyük ivmeyi yansıtmalı teleskobu icat eden İsaac Newton gerçekleştirmiştir. 1700’lerde mevcut teleskoplardaki bulanık renkli şeritlerin oluşturduğu ışık kırılmaları ile ilgili sorunu çözmek adına mercek yerine ayna kullanma fikrini ilk ortaya atan Newton’dur. Bugün uzayın derinliklerini gözlemlemek adına kullanılan teleskopların çoğu yansıtmalı teleskoplardır.
Astronomiye gönül veren bir diğer bilim insanı William Herschel, 1781 senesinde Uranüs’ü keşfettiği teleskobunu geliştirerek 1789 yılında ayna çapı 1,2 metre olan en büyük teleskobu yapmıştır. Newton’un geliştirdiği aynalı teleskobu geliştiren Kepler, ayna çapı büyüdükçe daha net görüntüler elde edilebileceğini ortaya koymuştur.
Bilime sağladıkları katkılarla bugün uzayın en derin noktalarını keşfetmemizi sağlayan bu bilim insanları, bugünkü en ileri teknolojiye sahip teleskopların üretilmesinde mihenk taşı olmuşlardır. Günümüzde en büyük teleskop 10,4 metre ayna çapıyla Kanarya Adalarında bulunan Gran Telescopio Canarias’tır. Roket bilimci Hermann Oberth 1923 yılında uzaya konumlanmış teleskop fikrini ortaya atmıştır. Bu fikir 1990 senesinde Hubble Uzay Teleskobu’nun uzaya fırlatılması ile haklılığını kanıtlamıştır. Dünya’nın yörüngesine yerleşen Hubble Uzay Teleskobu, Büyük Patlama’dan sonraki evrenin görüntüsünü, yıldız ve gezegenlerin oluşumunu anlamamızı sağlayan önemli keşiflere imza atmıştır. 2009 yılında Hubble’dan sonra uzaya fırlatılan Kepler Uzay Teleskobu, Güneş Sistemi’nin ötesindeki gök olaylarının keşfinde önemli veriler elde ederken, 2.600 öte gezegeni de görüntülemeyi başarmıştır.
Tespit edilmesi çok güç olan karadelikleri görüntülemeyi sağlayan Olay Ufku Teleskobu, dünyanın dört farklı kıtasına yerleştirilmiş birçok farklı teleskoptan oluşur. Tek bir teleskop değil de farklı teleskopların eş zamanlı olarak gönderdiği verilerle kara delikler hakkında önemli bilgiler ve görüntüler elde edilmiştir. Uzaya gönderilen son teleskop 2021’de James Webb Uzay Teleskobu olmuştur. Hubble’dan üç kat büyük olan bu teleskop, evrenin genişlemesinin hızıyla ilgili önemli veriler elde etmemizi sağlayacak. Bir zamanlar insanlık için gizemli olan gökyüzü, artık keşfedilmeyi bekleyen arka bahçemize dönüşmüş durumda. Evren hakkında şaşırtıcı bilgilerle yolculuğuna devam eden teleskopların gelişen teknolojilerle daha ne gibi bilinmezlikleri ortaya çıkaracağını ilerleyen günlerde hep birlikte göreceğiz.
5,030 okunma