Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
30256
post-template-default,single,single-post,postid-30256,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

EL DEĞMEMİŞ DOĞASI VE MODERN ŞEHİRLERİ İLE VİETNAM

Vietnam, Çin, Fransa ve ABD’ye karşı verdiği kurtuluş mücadelesi ve Kuzey-Güney Vietnam iç savaşıyla hüzünlü bir geçmişe sahip olmasına rağmen, günümüzde hızla gelişen Asya ülkelerinden biri olarak öne çıkıyor. Güneydoğu Asya’da, Çinhindi Yarımadası’nın doğu ucunda yer alan bu büyüleyici ülke hem doğal hem de kültürel zenginlikleriyle dikkat çekiyor. Zengin doğası, köklü kültürel mirası, yemyeşil pirinç tarlaları, sıra dışı kireç taşı oluşumları ve UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne giren eşsiz doğal alanlarıyla Vietnam, geçmişin izlerini geleceğin dinamizmiyle birleştiriyor. Modern şehirlerinin hızla büyüyen yapısı, Vietnam’ı Asya’nın yükselen yıldızlarından biri hâline getiriyor. Dev yayın balıkları, Çinhindi kaplanları, Saola antilopları ve Sumatra gergedanları gibi nadir görülen pek çok hayvan türünün yaşam alanı olan bu ülke, biyolojik çeşitliliğiyle de öne çıkıyor. Vietnam’ın eşsiz güzelliklerini ve önemli turistik noktalarını yazımızda listeledik.

Ha Long Körfezi

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Kuzey Vietnam’daki Ha Long Körfezi, göz alıcı kalker oluşumları ve etkileyici manzarasıyla dünya çapında ün kazanmıştır. Denizden yükselen ve kıyısı olmayan 1.600’den fazla farklı şekil ve büyüklükteki kireç taşı adacıklar, körfezin büyüleyici güzelliğinin temelini oluşturur. Bu adacıklar, deniz ve yağmur sularının milyonlarca yıl boyunca kireç taşını aşındırmasıyla meydana gelerek eşsiz bir peyzaj ortaya çıkarmıştır.

 

Ha Long Körfezi’nde bulunan doğa harikası mağaralar, yüzen balıkçı köyleri ve geleneksel yaşam tarzını yansıtan evler, bölgeyi keşfetmek isteyenler için unutulmaz bir deneyim sunar. Mercan resifleri ve deniz çayırlarıyla kaplı zengin suları, kano turları veya özel gemi seyahatleriyle yakından keşfedilebilir. En büyük ve en iyi korunmuş tropikal karstik alanlardan biri olarak kabul edilen Ha Long Körfezi’ndeki, tuzlu suya dayanıklı ağaç ve çalılardan oluşan mangrov ormanları, bu bölgeye özgün bir manzara sunar.

Phong Nha Mağarası

UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Phong Nha-Kẻ Bàng Ulusal Parkı, etkileyici doğal oluşumları ve eşsiz yer altı harikalarıyla Vietnam’ın en büyüleyici destinasyonlarından biridir. Parkın en ünlü yapılarından biri olan Phong Nha Mağarası, kireç taşı oluşumlarına, yer altı nehirlerine ve geniş mağara sistemlerine ev sahipliği yapar. Yedi kilometreden fazla uzunluğa sahip mağaranın 1,3 kilometrelik bölümü, dünyanın en gizemli yer altı nehirlerinden birini barındırır. 25 metre genişliğinde ve 10 metre yüksekliğindeki devasa girişinden içeri adım atan ziyaretçileri, zümrüt tonlarında ışık yansıtan berrak sularıyla ünlü büyüleyici bir yer altı gölü karşılar. Botlarla gezilebilen bu mağarada iki ana tur rotası bulunur. Kısa bir keşif yapmak isteyenler için 1.500 metrelik tur ideal bir seçenektir. Daha fazla macera arayanlar ise mağaranın derinliklerine uzanan 4.500 metrelik uzun turu tercih edebilir. Phong Nha Mağarası hem doğa tutkunları hem de macera severler için unutulmaz bir deneyim sunar.

Sa Pa

Vietnam’ın kuzeyindeki dağlık bölge Sa Pa, ülkenin ikonik pirinç tarlalarının bulunduğu yer olarak tanınır. Bu eşsiz teraslı tarlalar, köylerdeki yerel halk tarafından yüzyıllardır sürdürülen geleneksel tarım yöntemleri ile inşa edilmiştir ve UNESCO tarafından koruma altına alınmıştır. Yaklaşık 1.500 metre rakımıyla, Vietnam’ın diğer bölgelerine göre farklı bir iklime sahiptir. Bu özellik, Sa Pa’ya hem kendine has bir doğal güzellik hem de özgün bir kültürel doku kazandırmıştır. Birçok etnik grubun bir arada yaşadığı bu bölgede, topluluklar geleneksel kıyafetleri, el sanatları ve özgün yaşam biçimleriyle kültürel bir mozaik oluşturur. Cat Cat ve Ta Van Köyü, bu zenginliği yakından gözlemlemek isteyen turistlerin en çok ziyaret ettiği yerler arasındadır. Sa Pa’nın büyüleyici doğasının yanı sıra, yerel pazarları da ziyaretçilerin ilgisini çeker. Bu pazarlarda el dokuması kumaşlar, geleneksel ahşap şapkalar, takılar ve diğer otantik ürünler bulunur.

Mekong Deltası

Ülkenin güneyinde, Mekong Nehri’nin denize döküldüğü bölgede yer alan Mekong Deltası, su kanallarından oluşan devasa bir labirent gibidir. Bu eşsiz su yolları, yalnızca ulaşımı sağlamakla kalmaz, aynı zamanda bölgenin ticaret hayatında da önemli bir rol oynar. Bölge halkının gündelik ihtiyaçlarını karşıladığı Cai Rang gibi yüzen pazarlarda, teknelerin üzerinde taze meyveler, sebzeler, balıklar ve diğer ürünlerin satışı yapılır. Mekong Deltası, küçük kanallar ve su yollarıyla bölünmüş, zengin tarım arazileri ve sulak alanlarla kaplı bir bölgedir. Burada yetiştirilen pirinç, Vietnam’ın tarım sektörünün belkemiğini oluşturur ve bölgeye “ülkenin pirinç ambarı” ünvanını kazandırır. Tropikal muson ikliminin etkisi altındaki deltada, yaz aylarında artan yağışlar sık sık taşkınlara neden olur. Ancak bu taşkınlar, aynı zamanda bölgedeki toprakların verimliliğini artıran doğal bir döngünün parçasıdır. Deltanın sulak arazileri, binlerce farklı balık, kuş ve bitki türüne ev sahipliği yaparak biyolojik çeşitlilik açısından da son derece zengin bir alan oluşturur. Mekong Deltası hem tarımsal üretim kapasitesi hem de doğal zenginlikleriyle, Vietnam’ın en önemli ve etkileyici bölgelerinden biridir.

Con Dao Adaları

Vietnam’ın güneyinde, Çin Denizi’nde yer alan ve birçok adadan oluşan Con Dao Adaları hem karanlık geçmişi hem de doğal güzellikleriyle dikkat çeker. Uzun yıllar boyunca bir ceza kolonisi ve sürgün yeri olarak kullanılan bu adalar, günümüzde de tarihin izlerini taşımaktadır. 19. yüzyılda Fransızlar, siyasi mahkûmları bu adalara hapsetmiş; Vietnam Savaşı sırasında ise Güney Vietnam rejimi, aynı amaçla adayı kullanmaya devam etmiştir. Adada bulunan “kaplan kafesleri” adlı zindanlar, bugün hâlâ ziyaretçilerin en çok ilgi gösterdiği yerler arasındadır. Ayrıca, adaların altına inşa edilen gizli tüneller, hapishane mahkûmları için kaçış veya saklanma noktaları olarak tarihe geçmiştir. Con Dao Adaları, geçmişteki bu karanlık izlerin ötesinde büyüleyici doğal güzellikleriyle de kendine hayran bırakır. El değmemiş plajları, kristal berraklığındaki suları ve renkli mercan resifleriyle, dünya çapında dalış meraklılarının gözde noktalarından biri olarak kabul edilir. Ayrıca adalar, nadir rastlanan deniz canlılarına, deniz kaplumbağalarına ve tropikal bitki türlerine ev sahipliği yapar. 1993 yılında millî park statüsüne alınan Con Dao Adaları, bitki ve hayvan türlerini koruma amacıyla özel bir öneme sahiptir.

Da Nang

Bir zamanlar tarihî İpek Yolu’nun önemli duraklarından biri olan ve günümüzde Vietnam’ın hızla gelişen şehirlerinden biri olarak öne çıkan Da Nang, tarihî ve doğal güzellikleriyle göz kamaştırır. Şehir, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Hoi An Antik Kenti’ne ev sahipliği yapar. Geleneksel ahşap evleri, el yapımı fenerleri ve tarihî dokusuyla ünlü olan Hoi An, Vietnam’ın kültürel mirasının en özel örneklerinden biridir. Bu büyüleyici kenti ziyaret eden turistlerin uğrak noktalarından biri de 2018 yılında ziyarete açılan, dikkat çekici mimarisiyle Altın Köprü’dür. Altın Köprü, deniz seviyesinden 1.400 metre yükseklikte, iki devasa elin gökyüzüne doğru yükselerek taşıdığı eşsiz bir yapıdır. Ba Na Tepeleri’nin nefes kesen manzarasını bulutların arasından izleme fırsatı sunan bu köprü, kısa sürede Vietnam’ın en ikonik yapılarından biri hâline gelmiştir. Şehrin bir diğer etkileyici sembolü olan Ejderha Köprüsü, geceleri LED ışıklarıyla aydınlatılır ve haftanın belirli günlerinde ejderhanın ağzından püsküren ateş ve su şovlarıyla ziyaretçilere unutulmaz anlar yaşatılır. Da Nang’ın tarihi, doğal güzellikleriyle olduğu kadar savaşın izlerini taşıyan noktalarıyla da dikkat çeker. Mermer Dağları, savaş döneminde kullanılan gizli tünelleri ve mağaralarıyla ülkenin hüzünlü geçmişine ışık tutar. Bununla birlikte, Vietnam Savaşı sırasında Amerikan askerleri tarafından “China Beach” olarak adlandırılan My Khe Plajı, yumuşak beyaz kumları, berrak suları ve sakin atmosferiyle dünyanın en güzel plajları arasında yer alır.

Ho Chi Minh Şehri

Ho Chi Minh Şehri, eski adıyla Saigon, Vietnam’ın en büyük ve en hareketli şehirlerinden biridir. Ülkenin ekonomi merkezi olan bu şehir, geçmişin izlerini ve modern çağın dinamizmini bir arada sunar. Şehrin en önemli simgelerinden biri olan Notre-Dame Katedrali, 1800’lerde Fransız sömürgesi döneminde, inşasında kullanılan tüm malzemelerin Fransa’dan getirilmesiyle yapılmıştır. Bu zarif yapı hem mimarisiyle hem de tarihiyle dikkat çeker. Yakınında yer alan Saigon Merkez Postanesi, Eiffel Kulesi’nin mimarı Gustave Eiffel tarafından tasarlanmış olup, Fransız mimarisinin zarif detaylarını yansıtır. Ho Chi Minh şehrinin modern yüzünü temsil eden Bitexco Finans Kulesi, 68 katı ve 178 metre yüksekliğiyle şehrin silüetini süsler. Bu görkemli gökdelenin gözlem terası, ziyaretçilere şehri panoramik olarak keşfetme fırsatı sunar. Şehir, yalnızca modern yapılarıyla değil, aynı zamanda Vietnam’ın zorlu tarihine tanıklık eden mekânlarıyla da öne çıkar. Savaş Kalıntıları Müzesi, savaşın yıkıcı etkilerini gözler önüne sererken, Reunification Palace (Birleşme Sarayı), iç savaşın son bulduğu ve Vietnam’ın birleşmesine tanıklık eden tarihî bir yapıdır. Şehir dışında yer alan ve savaş döneminden kalan Cu Chi Tünelleri, devasa yer altı ağıyla dönemin savaş stratejilerini anlamak isteyen ziyaretçiler için eşsiz bir deneyim sunar.

 326 okunma

Derya Ülkar