Doğallığını Korumuş 10 Osmanlı Şerbeti
Çekici renkleri, güzel tatlarıyla dünya çapında haklı bir ünü olan Osmanlı şerbetleri günümüz Türk mutfak kültüründe de doğallığı ile öne çıkıyor. Bu lezzetli ve faydalı içecekler, meyve, baharat ve çiçek özlerinden yapılır, şifalı içecekler olarak görülüp hastalıklara ilaç, dertlere deva olarak kullanılır. Ayrıca, sıcak havalarda serinlemek, yemeklerden sonra sindirimi desteklemek için de şerbetler tercih edilir. Şerbetler özel günlerde, kutlamalarda da tüketilir. Osmanlı döneminden beri sevilerek tüketilen şerbetlerin değerli tarifleri değişmeden günümüze dek gelmiştir. Halkbank Kültür ve Yaşam, yüzyıllardır doğallığını koruyan, tüm meşrubatların atası Osmanlı şerbetlerini gururla sunar.
Ayva şerbetinin püf noktası ayvanın çekirdeklerini ve kabuklarını da kaynattığınız şerbete ekleyerek şerbetin kıvam ve renk almasını sağlamaktır. Şerbetinizi iyice soğuttuktan sonra süzerek servis edebilirsiniz.
Sağlığa birçok faydası olduğu düşünülen demirhindi sert kabukları olan bir meyvedir, Hint hurması ismiyle de bilinir. Kabuklarından ayrılan demirhindi bir gece suda bekletildikten sonra kaynatılır, şerbete karanfil ve tarçın da eklenir.
Ege bölgesinde yapılan bu şerbet rengiyle göz alır. Gelincik çiçeklerinin sadece taç yaprakları alınır, limon suyu, limon tuzu ve su eklenerek elde edilen karışım kıpkırmızı bir renk alana dek yaklaşık 3 gün ile 1 hafta arası bir kavanozda bekletilir.
Gül şerbeti pişirmeden yapılan bir Osmanlı şerbetidir. Şeker veya balla ovulan gül yapraklarının üzerine limon suyu ve içme suyu eklenerek üzeri sıkıca kapatılır, bir gece buzdolabında bekletilir. Tüketmeden önce ince bir süzgeçten geçirilir.
Sıcak su, tarçın, karanfil bir tencereye koyulur ve beş dakika kadar kaynatıldıktan sonra içinden tarçınlar alınarak tencerenin altı kapanır, kurutulmuş hibisküs çiçekleri, limon tuzu ve şeker eklenerek yirmi dakika kadar bekletilir, soğutularak içilir.
Çekirdekleri çıkarılarak ezilen kızılcıklar üzerine sıcak su dökülerek bir gece bekletilir. Ertesi gün ince bir süzgeçten geçirilir ve arzunuza göre bir tatlandırıcı ile lezzetlendirilir.
Çok faydalı olduğu düşünülen koruk yani olmamış üzümün şırası, ekşisi gibi şerbeti de yapılır. Koruk şerbeti yaparken önemli olan şeker veya arzu ettiğiniz başka bir tatlandırıcıyla beraber kaynattığınız su soğuduktan sonra koruk suyunu eklemenizdir.
Hoş kokusu ve mideyi rahatlatmasıyla bilinen nane, en ferahlatıcı şerbetlerden birine de hayat verir. Üstelik bu şerbeti kolayca hazırlayabilirsiniz. Nane yaprakları, limon suyu, içme suyu, karanfil ve bal bir şişeye koyularak iyice karıştırılır, soğutarak tüketilir.
En kıymetli baharatımız safranın başrolde yer aldığı bu şerbeti yapmak için; reyhan ve safran yapraklarının üzerine limon suyu ve kaynar su eklenir, suyun soğuması beklenir. Su ılıdıktan sonra içine toz şeker eklenir ve süzülür.
Birçok şerbete eklenen tarçın Türk damak tadına çok uygun bir baharat olduğu için tarçın şerbeti şeklinde de tüketilir. Karanfil ve çubuk tarçın bal ile beraber kaynatılır, süzülerek içilir.
28,315 okunma