ANTİBİYOTİK İÇEREN BESİNLER
İskoç bilim insanı Sir Alexander Fleming tarafından 19. yüzyılda, ekmekteki yeşil küflü bölgede bakterilerin yaşamadığını fark etmesinden sonra hayatımıza giren penisilin, bir yüzyıl sonra araştırmacılar tarafından keşfedilecek olan antibiyotik için önemli bir adım olmuştur. 1940’lı yıllarda penisilinin saflaştırılması ile elde edilen antibiyotik, bakteri kaynaklı hastalıkların tedavisinde kullanılmaya başlandı ve tıbbın çaresiz kaldığı birçok hastalığa çare oldu. Ancak neredeyse bir yüzyıldır ilaç tedavisinde kullanılan antibiyotiklerin artan kullanımı mikroorganizmaların direnç kazanmasına neden oldu. Bu durumda özellikle kolay elde edilebilen, daha az yan etkiye sahip bitki kaynaklı doğal besinlerdeki antibiyotik ve antibakteriyel kullanımı önem kazandı. Kelime anlamı “yaşam karşıtı” olsa da aslında yaşam için çok önemli görevleri bulunan antibiyotikleri sadece laboratuvarlarda değil, doğada da sıkça görüyoruz. İşte o besinler…
Sarımsağın faydalarını bilmeyen yoktur. Antiviral ve antibakteriyel özelliği bulunan sarımsak, solunum yolları için oldukça faydalıdır ve bedenimiz için âdeta dezenfektan görevi görür. Bağırsak enfeksiyonlarına karşı da yararlı olan sarımsak, özellikle kış aylarında sıklıkla karşılaşılan soğuk algınlığından korunmada ve hastalıkların iyileştirilmesinde oldukça etkilidir.
Antibakteriyel ve antiseptik özellikleri bulunan soğanın hem tazesi hem kurusu enfeksiyonlarla savaşmaya yardımcı olmaktadır. Öksürük gibi üst solunum yolları enfeksiyonlarında da fayda sağlamaktadır.
Uzunca bir süredir Doğu tıbbında kullanılan zencefil, özellikle salmonella gibi gıda kaynaklı patojenlere karşı tüketmeniz gereken güçlü bir antibiyotiktir. Ayrıca solunum yolu ve diş eti enfeksiyonları üzerinde antibakteriyel etki gösterir.
Özellikle öksürüğe karşı iyi gelen ve uyku kalitesini artıran bal, aynı zamanda prebiyotiktir ve vücuttaki yararlı hücreleri arttırır. Bazı kanser türlerinin riskini azaltacak flavonoidler barındıran balın önemli bir özelliği de bakterileri temizlemesi ve iltihap önleyici olmasıdır.
Kış hastalıklarına karşı en doğal antibiyotiklerden biri olan zerdeçal, içeriğindeki curcumin maddesi sayesinde astım, bronşit, nefes darlığı gibi hastalıklara karşı direnç sağlar, bağışıklık sistemini güçlendirir. Curcumin, antioksidanlarla doludur ve enflamasyonu azaltır. Zerdeçal ve balın karıştırılarak tüketilmesi antibiyotik etkisini artıracaktır.
“Turp gibi olmak” deyiminin nereden geldiğini hiç merak ettiniz mi? İçeriğinde zengin C vitamini, folik asit, fosfor ve yüksek diyet lifi bulunan turp, sağladığı faydalar nedeniyle tam bir sağlık kaynağı. İçeriğinde çok güçlü bir antioksidan özelliği bulunan turp, soğuk algınlığı gibi hastalıkların tedavisinde birebir. Yüksek lifli yapısıyla da sindirim ve boşaltım sistemini destekliyor, öksürüğe iyi geliyor.
Elma sirkesi, içeriğinde doğal antibiyotik barındırdığı gibi bağırsaklara faydalı bakterileri besleyen probiyotikler açısından da oldukça değerli. Sindirime yardımcı olur, artrit ağrılarına iyi gelir ve enfeksiyonlarla savaşır. Salata sosuna bir kaşık ilave ederek tüketebilirsiniz.
4,823 okunma