9 Madde İle Haliç’in Kıyısındaki Renkli Tarihi Semt Balat
Her semtinde ayrı hikâyeler, ayrı bir doku barındıran İstanbul’u gezmek adeta burada yaşamış olan tüm kültürleri bir arada deneyimlemek gibidir. Geçmişiyle, kozmopolit yapısıyla yerli yabancı turistler için bir ilgi odağı olan Haliç kıyıları da bu yolculuğun değişmez bir parçasıdır. Haliç’in güzeller güzeli semti Balat’ı yakından tanımak isterseniz buyurun 9 maddelik listemizin tadını çıkarın.
Haliç kenarındaki tarihi semtlerden biri olan Balat’ın isminin Yunancadaki “palation” yani saray kelimesinden geldiği düşünülmektedir. Söylentiye göre Bizans imparatorları deniz yoluyla Haliç’e gelip şehrin dışındaki Blachernae Sarayı’na giderken Balat’tan geçiyorlardı ve semt ismini saray güzergâhında bulunması nedeniyle almıştır.
Balat ve hemen yanı başında bulunan Fener, Osmanlı döneminden itibaren Musevi cemaatinin yerleştiği semtler olmuştur. Buraya yerleşen ilk Musevi cemaatinin İspanya’daki Hristiyan baskınlarından II. Bayezid tarafından kurtarıldığı, gemilerle İstanbul’a getirilerek Haliç kıyısındaki bu güzel semtlerinde yaşamaya başladığı düşünülür.
Semtin Musevi cemaatinden edindiği kültürel miraslar arasında Ahrida Sinagogu ve Yanbol Sinagogu bulunur. Ahrida Sinagogu, adını Makedonya’nın Ohri kentinden almıştır. 15. yüzyılda inşa edilen bu sinagog, Türkiye’de bulunan en büyük sinagogdur. Yanbol Sinagogu ise Bulgaristan’ın Yambol kentinden gelen cemaatin sinagogu olarak yapıldı ve 18. yüzyılda 300 kişinin aynı anda ibadet edebileceği şekilde restore edildi.
Balat’ın uzun tarihi boyunca semtin sakinleri arasında Hristiyan cemaatleri de yer almıştır. Surp Hreşdegabet Gregoryan Kilisesi, 1620 civarında Ermeni cemaatine tahsis edilen araziye kurulmuştur, Balat yangınlarında zarar görse de tadilatlarla günümüze dek gelmiştir.
Balat iskelesinin iç tarafında kalan Ferruh Kethüda Camii, Mimar Sinan tarafından inşa edilmiş. Zamanında bir külliye olarak tasarlanan yapıdan geriye sadece cami ve çeşme kalmış. Bu caminin bir özelliği ise vakti zamanında Balat mahkemesinin caminin bahçesinde kuruluyor olmasıymış.
Balat’ın tarihi boyunca tüm dinlerden sakinler barındırmış olan sokakları İstanbul’un kozmopolit yapısının mükemmel bir örneğidir. Farklı kültürlerle beslenmiş olan Balat sokaklarında bu renkli mirasa şahitlik etmek mümkündür.
Yerli yabancı turistlerin şehirde en çok ilgi gösterdiği semtlerden biri olan Balat, eski İstanbul’u deneyimlemek isteyen, mimariye ilgi duyan, fotoğraf çekmeyi sevenler için oldukça çekici bir bölge oluyor.
Balat’ta birçok Osmanlı zamanından kalma hamam da bulunmaktadır. Bu hamamların birçoğu hâlâ hizmet vermektedir. Bölgedeki en eski hamam olan Balat Çavuş Hamamı’nın Fatih Sultan Mehmet ya da II. Bayezid zamanında yapıldığı düşünülmektedir.
Balat’ın çarşısı da farklı zaman dilimlerinden kalmış renkli dükkânlarıyla, eski mahalle dokusuyla büyük ilgi görüyor. Ünlü Agora Meyhanesi de çarşının içinde yer alıyor. Dilimize yerleşmiş olan “Çıfıt Çarşısı” deyimi de aslında Balat semtindeki Çıfıt Çarşısı’ndan geliyor.
880 okunma