Mazide Kalan Müzik Dinleme Alışkanlığı: Kaset ve Kasetçalar
80’li ve 90’lı yıllara şahit olanlar çok iyi bilirler ki; eskiden müzik kasetten dinlenirdi. Birçoğumuz ilk albümünü kaset formatında satın almış, ilk hülyalara kasetten dinlediği müzikler eşliğinde dalmıştır. Size kasetten müzik dinlediğimiz o günleri hatırlatarak tatlı bir nostalji yaşatmak istedik ve kasetli hayata dair 10 güzelliği listemizde bir araya getirdik.
Bir dönemin müzik dinleme şekli olan kasetleri çalmak için çeşit çeşit kasetçalar bulunurdu. Bunların en makbul olanı ise çift kasetçalarlardı. Hepimiz bir kasetten diğerine çekim yapmamızı sağlayan bu aletlerden almak isterdik.
Müziği kasetten dinlediğimiz günlerin en samimi, en candan jesti karışık kaset hazırlamaktı. Kasete çekilecek şarkılar büyük bir titizlikle belirlenir ve çekim işlemine başlanırdı. Ama bu, o dönemin teknolojisiyle pek de kolay olmazdı. Karışık kaseti hazırlamak saatler sürerdi, yine de özenle hazırladığınız kaseti hediye ettiğinizde yaşattığınız mutluluğa değerdi.
Kasetlerimizi özenle dizer, aynı bir kitaplık gibi düzenlerdik. Kendi çektiğimiz kasetlerin üzerine etiket yapıştırır, kasetin ismini en güzel yazımızla not düşerdik. Hatta üşenmez kasetlerimize kapak da yapardık. Kapağın üzerine kasetin içeriğini yazar, bazen yaratıcı çizimler ile kapağı süslerdik.
Kasetlerin bir başka kullanım alanı ise anıları ölümsüzleştirmekti. Kasetlerin hüküm sürdüğü yıllarda video kamera teknolojisi hayatımıza pek de girmemiş olduğu için çocukların ilk kelimeleri kasete kaydedilirdi. Çocukluk anılarıyla dolu bu kasetlere büyük değer verilir, itinayla saklanırdı.
Kasetçaları kullanmak büyük maharet ve pratik isterdi, zira çalmak istediğiniz şarkının tam başından başlamak için ileri ve geri sarma tuşlarını ustalıkla kullanmaya alışkın olmalıydınız. Kasetler seri ve kararlı hareketlerle sarılır, aranılan şarkı tam başından yakalanmaya çalışılırdı.
Kasetçaları ustalıkla kullandığımız gibi kasetlerimizi tamir etmeyi de bilirdik. Kasetlerin zamanla aşınan bantları koptuğunda bir cerrah hassasiyetiyle kasetimize baypas yapar, onu hayata döndürürdük.
Bazen de kaset sarardı ve kasetin bandı içinden çıkardı, böyle durumlarda bir kalem alınır ve kaset eski haline dönene dek sabırla sarılırdı. Öyle ki, her kasetçaların yanında acil durumlar için bir kalem bulunurdu.
Kasetli hayatın bir diğer değeri ise boş kasetti. Boş kaset bulmak pek de kolay değildi, bu yüzden genelde artık dinlenmeyen eski kasetler boş kaset olarak kullanılır, üzerine yeni şarkılar çekilirdi.
Tabii bazen kazalar da olurdu mesela yanlış kaseti boş kaset olarak kullanmak başınıza gelebilecek aksiliklerden biriydi.
Kaset teknolojisinin son noktası ise belimize takıp müzik dinleyerek dolaşmamızı sağlayan Walkman’ler olmuştu. Kulaklıklarımızı takıp; çantamıza, cebimize kasetlerimizi doldurup gezerdik. Okula, işe, yürüyüşe giderken müzik dinlemek zamanın büyük lükslerinden biriydi.
Kasetlerin hayatımıza bu kadar nüfuz ettiği zamanlarda kasetçiler de gündelik hayatın önemli bir parçası olmuştu. Kasetçiye giderek önceden hazırladığınız şarkı listesi verilirdi ve kasetçi birkaç gün içinde arzu ettiğiniz şarkılarla dolu kasetinizi size teslim ederdi.
4,829 okunma