Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
30723
post-template-default,single,single-post,postid-30723,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

MİLYONLARCA YILDA OLUŞAN EN DEĞERLİ TAŞLAR

Doğa, milyarlarca yıl süren bir süreç sonucunda dünyaya pek çok değerli taş sunmuştur. Bu taşlar, farklı minerallerin birleşimiyle oluşur ve her biri kendine özgü renkler, desenler ve ışık oyunları sergiler. Elmas, safir, zümrüt, yakut gibi taşlar, kimyasal ve fiziksel özellikleri sayesinde hem estetik hem de ticari açıdan büyük önem taşır. Her bir taş, bulunduğu yer, nadirliği ve içerdiği minerallerle kendine has özellikler ve değerler barındırır. Bu değerli taşların keşfiyle sadece taçlar ve yüzükler süslenmemiş; aynı zamanda tıp ve endüstri alanlarında da kullanılarak pek çok yeniliğin kapısı aralanmıştır. Ekonomik, kültürel ve bilimsel açıdan büyük önem taşıyan bu taşları ve özelliklerini yazımızda okuyabilirsiniz.

Elmas

Dünyanın en sert doğal maddesi olan elmas, nadir bulunur ve ışığı mükemmel şekilde yansıtma özelliğine sahiptir. Saflığı, berraklığı ve kesim kalitesi değerini artırır. Kimyasal yapısı tamamen karbon atomlarından oluşur. Ancak bu atomlar kristal yapılarına sıkıca bağlıdır, bu da elmasın olağanüstü sertliğini sağlar. Hindistan’dan çıkarılan ilk elmasların tarihi, MÖ. 4. yüzyıla kadar uzanır. Bu taşlar genellikle krallara, imparatorlara ve dinî liderlere sunulmuştur. Elmasların en nadir ve değerli türleri, doğada birkaç milyar yıl süren bir süreçte oluşur. Bu yüzden, elmasların fiyatı sadece sertlikleriyle değil, aynı zamanda nadirlikleri ile de doğru orantılıdır. Bugün, elmaslar daha çok mücevher sektöründe kullanılsa da endüstriyel alanda da önemli bir yer tutar. Kesici takımlar, matkap uçları ve bazı bilimsel araçlar, elmasın sertliğinden faydalanılarak yapılır.

Elmas ailesinin en nadir ve en değerli üyelerinden biri de pembe elmastır. Son derece azdır, bu da onu paha biçilemez kılar. Renk tonu, taşın değerini belirleyen en önemli faktörlerden biridir. Pembe elmaslar, diğer elmaslar gibi karbon atomlarından oluşur, ancak rengini ve nadirliğini veren temel özellik, kristal yapıdaki bazı kusurlardır. Bu kusurlar, elmasın yapısında bulunan azot ve bor gibi elementlerin etkileşimlerinden kaynaklanır. Eşsiz bir renk ve ışık yansıması vardır. En ünlü pembe elmaslardan biri, “The Pink Star” 59.60 karat ağırlığındadır. 2017’de Hong Kong’da açık artırmayla 71,2 milyon ABD doları gibi rekor bir fiyatla satılmıştır.

Zümrüt

Yeşil tonlarıyla ünlü zümrüt taşı, rengini kromdan ve bazen de vanadyum minerallerinden alır. Bu taşın değerini belirleyen en önemli unsurlar; rengi, berraklığı ve büyüklüğüdür. Zümrütler zaman zaman bulanık olabilir; içlerinde doğal olarak oluşmuş ince çatlaklar ile sarımsı damarlar veya taşın içinde beliren gölgeler gibi görsel kusurlar bulunabilir. Bu özellikler, zümrütü daha da eşsiz kılar. Roma İmparatorluğu, İslam İmparatorlukları ve Orta Çağ Avrupası’nda zümrütler son derece değerli kabul edilmiş; yüksek fiyatlarla takılarda ve süslemelerde kullanılmıştır. Yüksek kaliteli zümrütler eşsiz bir yeşil tona sahipken, daha düşük kaliteli olanlar genellikle sarımsı ya da kahverengimsi tonlarda olur. Kolombiya, dünyanın en ünlü ve en kaliteli zümrüt üreticisidir. Zambiya, üretim açısından Kolombiya’nın ardından gelir ve daha yoğun yeşil tonlara sahip zümrütler sunar. Brezilya ise, zümrüt üretiminde dünyanın üçüncü büyük kaynağıdır.

Yakut

“Kralların taşı” olarak da bilinen yakut; koyu kırmızı, kan kırmızısı ya da vişne tonlarında olur ve bu renk, taşın kalitesini belirleyen en önemli unsurdur. En değerli yakutlar; pürüzsüz, canlı ve kan kırmızısı tonuna sahip olanlardır. Korendon mineral grubuna ait olan yakut, bu gruptaki diğer taşlardan içindeki krom elementi sayesinde ayrılır ve o meşhur kırmızı rengini kazanır. Hindistan, Myanmar (Burma) ve Tayland, eski çağlardan bu yana yakut üretiminin önde gelen merkezleri arasında yer alır. Özellikle Myanmar, dünyanın en değerli yakutlarının çıkarıldığı bölge olarak bilinir. “Burma yakutu” adıyla tanınan bu taşlar, berraklıkları ve ince kırmızı renkleriyle ün kazanmıştır. Günümüzde yakut, sadece yüksek kaliteli mücevherlerde değil; optik aygıtlardan endüstriyel teknolojilere kadar pek çok alanda da kullanılan kıymetli bir taştır.

Safir

Dünyanın en değerli taşlarından biri olarak kabul edilen safir, en çok mavi rengiyle tanınsa da sarı, yeşil, pembe, mor ve beyaz gibi farklı tonlarda da bulunabilir. Sertlik açısından dünyanın en dayanıklı taşları arasında yer alan safir, bu özelliği sayesinde uzun ömürlüdür ve günlük kullanımda dahi çizilmelere karşı yüksek direnç gösterir. Tarih boyunca zenginlik ve gücün simgesi olarak görülmüştür. Eski Yunanlılar, safirlerin huzur ve barış getirdiğine inanırdı. Roma İmparatorları da safiri kullanan ilk hükümdarlar arasında yer alır. Orta Çağ’da ise safirler, dinî liderlerin takılarında sıkça kullanılır ve maneviyatı simgeleyen bir taş olarak kabul edilirdi. Günümüzde en değerli safirler; Sri Lanka, Tayland ve Madagaskar gibi ülkelerden çıkarılmaktadır. Bugün, safirler özellikle nişan yüzükleri ve kolyelerde tercih edilmekle birlikte, teknolojik cihazlarda dayanıklı cam olarak kullanılmaktadır.

Aleksandrit

Doğanın en nadir taşlarından biri olan aleksandrit, ışık kaynağına göre renk değiştirme özelliğiyle bilinir. Gündüz ışığında yeşil, akşam ya da yapay ışık altında ise kırmızıya yakın bir renge bürünür. İlk kez 1830’larda Rusya’nın Ural Dağları’nda keşfedilen bu değerli taş, adını Rus Çarı II. Aleksandr’dan almıştır. Aleksandrit, özellikle mücevher tasarımlarında ve nişan yüzüklerinde tercih edilir. Aynı zamanda mitolojik anlamlar da taşır; eski zamanlarda şans ve bolluk getirdiğine inanılırdı.

Tanzanit

Mavi, mor ve mor-mavi tonlarında ışıldayan tanzanit, 1967 yılında Tanzanya’da keşfedilmiş ve adını bu bölgeden almıştır. Zoisit mineralinin bir türü olan tanzanit, çok renkli bir taş olarak bilinir; çünkü ışığın farklı açılarından bakıldığında mavi, mor ve lavanta tonları arasında değişen renkler sergiler. Bu benzersiz renk geçişi, taşın içindeki krom ve vanadyum elementlerinden kaynaklanır. Keşfedilmesinden kısa süre sonra hızla popülerlik kazanmış ve özellikle nişan yüzükleri, kolyeler ve bileziklerde tercih edilmeye başlanmıştır. Tanzanitin yalnızca Tanzanya’daki Merelani Madeni’nde çıkarılıyor olması, onu dünya genelindeki koleksiyoncular ve mücevher tasarımcıları için daha da değerli hâle getirmektedir.

Opal

Doğanın en renkli ve göz alıcı taşlarından biri olan opal, ışığa göre renk değiştirir ve çeşitli tonlarda ışıldayabilir. Opalin içindeki mikroskobik su damlacıkları, ışığın kırılmasıyla farklı renklerin bir araya gelmesini sağlar; bu da taşa “ateşli” bir parlama kazandırır. Ancak ışığa tutulduğunda ortaya çıkan o göz alıcı parlak rengin kaynağı sadece su değildir. Opalin içinde bulunan ve mikroskopla görülebilecek kadar küçük olan silika tanecikleri, su ile düzgün bir şekilde sıralandığında, üzerine gelen ışık farklı yönlere dağılır ve bu da taşın içinde renkli parlamalar oluşmasına yol açar. Yani opalin içindeki bu özel yapı, ışığı âdeta bir prizma gibi kırar ve her bakışta farklı renkler görmemizi sağlar. Dünyanın en değerli opalleri, Avustralya’da Coober Pedy gibi maden ocaklarının yer aldığı bölgelerden çıkarılmaktadır ve siyah opal başta olmak üzere pek çok farklı çeşidi vardır. Siyah opal, koyu arka planı sayesinde renk oyunlarını daha canlı ve belirgin şekilde gösterir. Bu da onu diğer türlerden çok daha değerli bir taş hâline getirir.

 152 okunma

Derya Ülkar