Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
29824
post-template-default,single,single-post,postid-29824,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

YENİ NESİL ELEKTRİKLİ ARAÇLAR

Gelişen yeni teknolojiler, hayatımızı köklü bir şekilde dönüştüren ve kolaylaştıran ürünlerin giderek yaygınlaşmasına olanak tanıyor. Sokaklarda sıkça karşılaştığımız elektrikli araçlar, enerji verimliliği ve çevre dostu özellikleriyle büyük teknoloji şirketlerinin yatırım yaptığı alanların başında yer alıyor. Enerjisini şarj edilebilir bataryalardan alan bu yeni nesil ulaşım araçlarını inceleyelim.

Elektrikli Scooter

İlk modeli 1996’da üretilen elektrikli scooter, şarj edilebilir enerji bataryaları sayesinde karbon salınımı olmadan, kısa mesafe sürüşlerde sıklıkla karşımıza çıkıyor. İki tekerlek üzerinde hareket eden bu araç, direksiyonu sayesinde yönünü ve hızını kolaylıkla ayarlayabiliyor. Aslında ilk scooter, 1915 yılında benzinli olarak üretilmişti; ancak elektrikli modelleri, 2000’li yıllardan itibaren hayatımıza girmeye başladı. Bu yenilikçi ulaşım aracı hem çevre dostu özellikleriyle hem de pratik kullanımıyla günümüzde önemli bir yer ediniyor.

Elektrikli Paten

Hollandalılar tarafından ilk kez 18. yüzyılda kullanılan patenlere eklenen şarjlı bataryalar sayesinde, yeni nesil bir elektrikli araç daha hayatımıza girdi. Küçük boyutları, hafif yapıları ve etkileyici performanslarıyla dikkat çeken elektrikli patenler, özellikle parklar ve bisiklet yolları için son derece uygun bir seçenek sunuyor. Bu yenilik, hem eğlenceli bir ulaşım aracı olarak öne çıkıyor hem de çevre dostu alternatifler arasında yer alıyor.

Hoverboard

Kendini dengeleyen iki tekerlek üzerinde, şarj edilebilir pille çalışan hoverboard, ilk kez 2014 yılında Çin merkezli bir firma tarafından üretildi. Saatte 20 ile 40 km hıza ulaşabilen bu araçlar, üzerlerinde bulunan akıllı sensörler sayesinde engebeli yüzeylerde sürücüden bağımsız olarak hızlarını otomatik olarak ayarlayabiliyor. Ancak, bu özelliklerinden dolayı güvenlik nedeniyle birçok Avrupa ülkesinde hoverboard kullanımı özel mülkiyet alanları ile sınırlandırılmış durumda.

Elektrikli Tek Teker

Şarj edilebilir bataryalarla çalışan tek tekerlekli motor, ön ve arka dengeyi sağlayan jiroskop teknolojisi sayesinde hareket ediyor. Farklı marka ve modellere bağlı olarak saatteki hızı 18 ile 45 km arasında değişen bu araçların Avrupa’daki hızı 25 km/saat ile sınırlandırılmış durumda. Hız ve yön kontrolü, bedensel hareketlerle sağlanıyor; ileri gitmek için vücut öne doğru eğilirken, fren yapmak için arkaya ağırlık veriliyor. Dönme manevrası ise üst kısmın dönülecek yöne çevrilmesiyle gerçekleştiriliyor. Bu özellikler, kullanıcılara dinamik bir deneyim sunarak elektrikli tek tekeri hem eğlenceli hem de etkili bir ulaşım yöntemi haline getiriyor.

Ginger

Türkçe’de “zencefil” anlamına gelen ginger, 2001 yılında yüzyılın icadı olarak tanıtıldı. Fren, direksiyon ve gaz pedalına sahip olmayan bu araçlar, içindeki yazılım ve donanım sayesinde kullanıcısının dengesindeki değişikliklere göre hareket ediyor. Ginger, kullanıcının nereye gitmek istediğini algılayarak buna uygun bir şekilde yön alıyor. Kullanıcının ağırlığını gitmek istediği yöne kaydırmasıyla yön değiştiren bu ulaşım aracı, saatte en fazla 20 km hız yapabiliyor.

Seabob

Elektrikli kara taşıtlarından sonra listenin son sırasında elektrikli bir deniz aracı olan seabob yer alıyor. Sahip olduğu dört vites sayesinde yavaş veya hızlı hareket edebilen bu araçlar, ön ve arka kameralarla donatılmış olup, deneyimlerini kaydetmek isteyenlere de imkân tanıyor. İki elle tutulabilen seabob, kullanıcının vücudunun bir kısmı veya tamamı suyun içinde kalacak şekilde tasarlanmış. Kontrolü, gitmek istenilen yöne yapılan manevralarla sağlanıyor. Seabob hem suyun altında hem de suyun yüzeyinde kullanılabilmesiyle dikkat çekiyor.

 590 okunma

Derya Ülkar