Yeşiller Maviler Beyazlar İçindeki Şehir
“Benden selâm olsun Bolu Beyi’ne” dizesiyle başlayan türkünün sahibi büyük halk ozanı Köroğlu’nun şehridir Bolu. Yüzölçümünün büyük bir bölümü ormanlarla kaplı bir Batı Karadeniz şehridir aynı zamanda. Kapısı ziyaretçilere yaz-kış açık olan, daha doğrusu yaz-kış yapılacak aktivitenin bol olduğu turistik şehirlerimizden biridir. Kısa bir Bolu turu için ilk durağımız Abant Gölü…
Abant Gölü insanların tadını doyasıya çıkardığı şehrin doğal güzelliklerinden biri. Üstelik sadece Boluluların değil, çevre illerden günübirlik gelenlerin muhteşem manzarasıyla sakinleştiği, kamp kurup piknik yaptığı, göl çevresinde yürüyüp koştuğu devasa bir dinlenme alanı. Yazın yemyeşil görünen, soğuk kış aylarında ise tamamen donarak bembeyaz bir güzelliğe bürünen göl İstanbul ve Ankara’ya ikişer saat mesafede.
Bolu’nun alametifarikaları arasında göller önemli bir yer tutuyor. Mudurnu ilçesine 50 km. mesafede bulunan ve eskiden içinde barındırdığı sülüklerden dolayı bu adı alan Sülüklü Göl, Göynük ilçesinde Çubuk Yaylası’na çıkıp doya doya izleyebileceğiniz Çubuk Gölü, yine Göynük’te bulunan ve biriktirdiğiniz stresi çevresinde turlayarak rahatlıkla atabileceğiniz Sünnet Gölü bunlardan birkaçı.
Ve tabii ki yukarıda saydığımız doğal göllerin yanı sıra bir de suni olarak yapılmış Gölcük var ki belki de Bolu ile ilgili olarak fotoğraf karelerine en çok giren manzara bu set göle ait. Hemen kıyısındaki Tarım ve Orman Bakanlığı’na ait Devlet Konukevi ile masalsı bir görüntü veren Gölcük, araç trafiğine kapalı olan Tabiat Parkı ile de bütün güzelliklerini insanlarla cömertçe paylaşıyor.
Bolu’nun özgün mimarisiyle öne çıkan evleriyle de ünlü olduğunu duymuş muydunuz? Örneğin Mudurnu’daki 207 konutun olduğu bölge yüzyıl önceye ait sivil mimarisi ile kentsel SİT alanı ilan edilmiş durumda. Çeşme, hamam, doğal anıt gibi diğer tarihi yapıların da görülebileceği alanda ahşap oymaları, tavan süslemeleri hatta kapı tokmakları ile dikkat çeken tarihi konaklar da bulunmakta.
Yüzyıllık konutlarıyla ilgi gören şehrin diğer bir ilçesi de Göynük. 137 adet tarihi meskene diğer eski eserlerle birlikte tam 21 adet de cami eşlik ediyor. 1331-1335 tarihleri arasında Orhan Gazi’nin oğlu Gazi Süleyman Paşa tarafından yaptırılan ve aynı adı taşıyan cami de bunlardan biri. Kazanılan Sakarya Meydan Muharebesi’nin şerefine Cumhuriyet döneminin ilk kaymakamı Hurşit Bey tarafından 1923 yılında yaptırılan Zafer Kulesi de ilçenin en dikkat çeken yapılarından biri.
Ülkemizde traverten deyince hemen akıllara Pamukkale gelir ama Bolu’nun merkezine yakın konumdaki Akkaya Travertenleri de adından söz ettirecek kadar doğal yapısını korumuş güzelliktedir. Bölgeye yolunuz düşerse travertenlere yukarıdan bakan ahşap masalarda oturarak manzarayı seyredebilir ya da travertenleri aşağıdan gören ormanlık bölgede oksijeni bol yürüyüşler yapabilirsiniz.
Köroğlu Dağları’nda çam ağaçlarıyla çevrili Kartalkaya Kayak Merkezi kış sporlarını sevenler için ülkemizdeki en ideal adreslerden biri. Sezonun aralık ayında başlayıp nisan ayına kadar devam ettiği merkeze amatör ya da profesyonel tüm kayakseverler yoğun bir ilgi gösteriyor. Gerekli ekipmanı olmayanlar için kayak, snowboard gibi spor malzemelerinin civardan kiralanabildiğini de belirtmeden geçmeyelim.
Birçoğumuz Bolu’daki tarihi ve doğal güzelliklerin adından haberdar olmayabiliriz ama çoğumuz Bolu’nun aşçılarıyla ünlü olduğunu biliriz, özellikle Mengenli aşçılarıyla. Dolayısıyla Bolu mutfağı için hamarat ellere sahip zengin bir mutfak da diyebiliriz. Ovmaç çorbasından yayla çorbasına, orman kebabından Mengen pilavına türlü türlü yemeklere sahip mutfak kültüründe özellikle taş fırında pişen patatesli köy ekmeği önemli bir yer tutar.
1,004 okunma