Marmara Denizi’nin Kalbine Yolculuk
Büyükada, Heybeliada, Burgazada, Kınalıada ya da Sedef Adası… Adalar’a seyahat hayatın sıradanlığını bozan bir etkinlik, bir terapidir adeta. Daha adımınızı attığınız anda pamuk gibi yumuşamaya başlarsınız. Fonda martı ve dalga sesleri, teninizde rüzgârın ılık dokunuşu, damağınızda lezzetler ve dost sohbetleri… Marmara Denizi’nin kalbindeki Adalar’da şehirde uzaklaşmak istediğiniz ne varsa geride kalırken, yakınlaşmak istediğiniz şeyler fora yelken rotanıza girer…
Yaz sıcaklarında İstanbullulara denize girme imkânı sunan en güzel mekânlardır ada sahilleri. Sakin bir plaj mı istersiniz yoksa bir plaj partisi mi? Plajınıza yürüyerek veya bisiklet sürerek mi ulaşmak istersiniz yoksa deniz motoruyla mı? Adalarda her seçenek mevcut. Yüzmek, güneşlenmek ve hafif kızarmış yanaklarla pazartesi iş başı yapmak, yani günübirlik yazlıkçı olmak, Adalar’da insanı bekleyen güzelliklerin sadece bir kısmıdır.
Adalar’ı görülmeye değer kılan özelliklerden biri de estetik algınızı besleyen, doyuran, huzur veren sokaklarıdır. Rengârenk ağaç ve çiçeklerle, tarihi köşklerle ve farklı kültürlere ait dini yapılarla dolu ada sokaklarını yürüyerek veya bisikletle turlayabilirsiniz. Sakın ola bunları yaparken fotoğraf makinenizi yanınıza almayı unutmayın.
Fotoğrafta gördüğünüz usta öykücü Sait Faik birçok hikâyesini Burgazada’da annesiyle yaşadığı köşkte kaleme aldı. Çok sevdiği bu köşk günümüzde müze olarak ziyaretçilere açık ve yazarın vasiyeti üzerine girişi ücretsiz. Zaten Burgazada adımınızı attığınız anda sizi meydandaki Sait Faik heykeliyle karşılamaya hazır. Adalar deyince akla gelen başka bir edebiyatçı Hüseyin Rahmi Gürpınar da 32 yıl boyunca Heybeliada’da yaşamış, yine Reşat Nuri Güntekin Büyükada’da üç katlı pembe pervazlı güzel evde ailesiyle birlikte kalmıştı.
Adalar, yazarlarımıza ilham olduğu gibi beste ve güftecilerimize de ilham olmuş, içinden Adalar geçen şarkı ve türküler hafızalarımızda yerini çoktan almıştır. İlgili bestelere bakıldığında genellikle Yesari Asım Arsoy ismi dikkat çeker. Çünkü Yesari Asım Bey, evlenmelerine izin verilmeyen Suzan Hanım’ı yıllar boyunca adada ziyaret etmiş, bestelerinin çoğunu da Suzan Hanım için yapmıştır. “Biz Heybeli’de her gece mehtâba çıkardık…” şarkısı da onlardan biridir.
Sokaklardaki muazzam güzellikteki ahşap evler, konaklar ve köşkler geçmişteki tanıklıklarıyla Adalar’a ayrı bir bellek katar. Farklı kültürlerdeki insanlar Adalar’ı mesken tutmuş, göçüp gittiklerinde geriye bu sessiz tanıklar kalmıştır. Örneğin 1880 yılında Midilli doğumlu Con Paşa tarafından yaptırılan Büyükada’daki Con Paşa Köşkü… Çatı kuleler, ahşap süslemeler ve ahşap sütunlu balkonlarla donatılan köşk göz alıcı güzelliktedir. Yine Büyükada’daki Bedros Keresteciyan Köşkü, Mazlum Bey Köşkü, Agopyan Köşkü ziyaretçilerin her daim odağındadır.
Adalar’daki huzur ikliminin dokusuyla özdeşleşmiş vazgeçilmez birer parçası olmuş canlılar arasında kuşlar, kediler, köpekler de vardır. Sanıyoruz ki bir kedi ile köpeği, bir kuşla kediyi yan yana dostane tavırlar içinde ancak Adalar’da görebilirsiniz. Hatırlatması bizden; insana mutluluk veren bu ev sahiplerine ilgi göstermeyi de unutmayın.
Anlayacağınız Adalar’da tarih ve kültür gezisinden sportif faaliyetlere, eğlenceden dinlenceye yapabileceğiniz o kadar çok etkinlik var ki… Doğaya kaçmak, yürüyüş yapmak, bisiklete binmek, piknik yapmak için özellikle yaz aylarında tercih edilen yerlerin başında doğal olarak Heybeliada’dan Büyükada’ya Adalar geliyor.
Adalar gezinizde güne kahvaltı restoranlarında başlayabileceğiniz gibi akşam yemeğinizin tadını da dostlarınızla birlikte bir balık restoranında çıkarabilirsiniz. Denizin orta yerindeki bu mekânlarda asma yaprağında sardalyadan uskumru dolmasına, palamut pilakiden torik lakerdaya balık mutfağının en çeşitli lezzetlerini bulabilirsiniz.
Tüm adalar gibi bizim Adalar’ın da ilk karşılayanı ve son uğurlayanı iskelelerdir. Tam da Oktay Rıfat Horozcu’nun dizeleri gibidir; “Denize baksam/Kayığın hatırı kalır/Ağaca baksam/Bulutun/Peki ya iskele?” Özellikle 1800’lerin sonunda tasarlanıp 1915’te tamamlanan kurşun kubbeli, sekizgen yapılı Büyükada’daki iskele tüm İstanbul’un kıymetlisidir.
1,215 okunma