Bize Çocukluğumuzu Hatırlatan 11 Bayram Alışkanlığı
Bayram demek güzel günler demektir, bayram demek yediden yetmişe herkes için mutluluk demektir. Eski bayramların hayallerine daldık ve o zamanlarda bizi en mutlu eden, kalbimiz atarak bayramı beklememize sebep olan nostaljik bayram alışkanlıklarını, bayrama özel güzellikleri anmak istedik. Çocukluğumuzu hatırlatan 11 madde ile Ramazan Bayramı’na hoş geldin diyoruz.
Bayramın belki de en güzel yönü hayatın koşuşturması içinde sık sık göremediğimiz, uzakta oturan aile üyeleriyle bir araya gelmekti. Özlenen akrabalarla hasret giderilir, bayramın neşesi sevdiklerimizle paylaşılırdı. Üstelik sadece akrabalarımız ve ailemizin büyüklerini değil, konu komşuyu, eşi dostu da ziyarete gider, onlarla da bayramlaşırdık.
Bayramda büyüklerimizi ziyaret etmek en önemli adetlerimizden biriydi. Onların elini öper, halini hatırını sorardık.
Bayramda ziyaret ettiğimiz büyüklerimizin bize hediye ettiği kenarı işlemeli, oyalı mis gibi kokan mendilleri özenle saklardık.
Bayram yaklaşırken yeni elbiseler alınır ya da dikilirdi. Bayramı heyecanla beklememizin bir sebebi de yepyeni kıyafetlere kavuşacak olmaktı.
Bayramlık elbiselerimize eşlik etmesi için en güzel ayakkabılarımızı geceden temizler, parlatır hazırlardık. Hele bir de yeni ayakkabılar alındıysa heyecanımız ikiye katlanırdı.
Şık şekerlikler içinde sunulan şekerler, lokumlar, çikolatalar bayramın sembolüydü. Bayram dedik mi aklımıza çocukluğumuz boyunca yutkunarak beklediğimiz bu ikramların tadı gelir.
Şekerler, çikolatalar tutulduktan sonra mis gibi kokan Türk kahvesi pişirilirdi. Misafirlere çıkarılan en güzel fincanlarda sunulan kahvenin kokusu bayramların vazgeçilmezleri arasında yer alırdı.
Bayramlaşma ritüelinin bir diğer değişmezi de her gelene tutulan kolonyaydı. İster limon ister lavanta kolonyası olsun mis gibi kokusuyla içimizi ferahlatırdı.
Tüm ailenin beraber tadını çıkardığı bayram sofralarının tadına doyum olmazdı. Anneler, günlerce tüm maharetlerini döktürür ailecek Ramazan Bayramı’nı kutladığımız sofraları lezzetli yemeklerle donatırlardı.
Bayram ziyafetlerinin bir başka vazgeçilmezi de bayramlık tatlılardı. Şerbetlisinden sütlüsüne en güzel tatlılar sofraları süslerdi özellikle evde açılmış baklava sofraya geldi mi gözler başka bir şey görmezdi.
Ramazan Bayramı demek yakınlaşmak, yardımlaşmak demekti. Var olanın paylaşıldığı, sofraya kalabalık oturulan, elimizdekinin fazlasını çevremize dağıttığımız günlerdi bu bayram günleri…
4,414 okunma