Dünyanın En İyi Yürüyüş Rotalarından Likya Yolu İçin 8 Madde
Bir yürüyüş yolu düşünün ki rotasında denizler, dereler, şelaleler, yaylalar, ormanlar, antik kentler, dağ köyleri, sahiller olsun. İşte Likya Yolu neredeyse hayal etmenin bile güç olduğu böyle güzellikte bir yol… Ama bir o kadar da zor! Zaman zaman sizden kayalara tırmanmanızı, tepeler aşmanızı, dar geçitlerde yol almanızı da istiyor ve sonunda yanınıza eşsiz bir deneyim bırakıyor. Yürümek isteyenler, macera sevenler için 2000 yıllık antik Likya Yolu listemizde…
Teke Yarımadası’nın sahil şeridini kapsayan yolu, yazar Kate Clow 1999 yılında ortaya çıkarmıştı ve yürüyüş güzergâhına bölgenin antik dönemdeki adı verilerek turizme kazandırıldı.
Likya Yolu Fethiye’den başlayıp, Ölüdeniz, Kalkan, Kaş, Demre, Finike, Çıralı, Kemer’i içine alarak Antalya’da sonlanan 535 km.’lik bir yol… Bu uzun yol parkurlardan oluşuyor ve yürüyüşünüzü, coğrafi özelliklerini inceleyerek seçebileceğiniz bu parkurlar arasında yapabiliyorsunuz.
Doğal ve tarihi güzellikleri birbirinden çekici parkurlardan hangilerini seçeceğiniz konusunda şaşırabilirsiniz, biz de size şöyle bir bilgi ile yardımcı olabiliriz: Adrasan ve Karaöz arasında kalan Gelidonya Feneri manzarası 2007 yılında Türkiye’nin en güzel manzarası seçilmişti!
Likya Yolu’nda yürüyüş yapmaya karar verdiğinizde öncelikle hava durumunu ve seçtiğiniz parkurların özelliklerini dikkate alarak bir sırt çantası hazırlamalısınız. Kısa parkurlar 4-5 saat sürebilirken uzun parkurlar 9-10 saat sürebiliyor. Yani çantanız ne kadar hafif olursa yol boyunca o kadar rahat edeceğinizi tahmin edebilirsiniz.
En önemli malzemeniz rahat bir ayakkabı olacak ama emin olun yürüyüş batonları da o kadar gerekli… Harita, kurulumu kolay bir çadır, yolculuğunuzun gerektirdiğini düşündüğünüz giysiler, doktorunuzun önereceği önlem amaçlı ilaçlar da çantanıza ilk yerleştireceğiniz eşyalarınız olmalı. Köylerden geçerken yemek ihtiyacınızı karşılayabileceğiniz için yanınıza sadece bir iki öğünlük hafif yiyecekler alabilirsiniz.
19 antik kent kalıntısını, dağ ve ova köylerini içine alan Likya Yolu üstünde oteller, pansiyonlar, konaklama tesisleri de bulunuyor. Bu bilgi daha önce böyle bir aktivitede yer almamış kişiler için cesaret ve güven verici olsa da genellikle yürüyüşçüler etkinliklerini doğadan kopmadan çadırda konaklayarak tamamlamayı tercih ediyor.
Yol boyunca tabelalarda, bir ağaç ya da kaya üzerinde yürüyüş yapanlara yol gösteren pek çok işaret bulunuyor. Likya yolunu yürüyen doğa sevdalıları bu şekilde yollarını buluyor ve yeşillikler içindeki rotaların tadını çıkarıyor.
Her yıl 30 bin insanın yürüdüğü antik yolda yürümek için soğuk kış günlerini ya da yazın en sıcak günlerini tercih etmemelisiniz. Bahar ve sonbahar ayları yolun ve doğanın tadını doyasıya çıkarabilmeniz için en uygun zamanlar olacaktır.
2,524 okunma