8 Madde İle Güney Avrupa’nın Tatil Cenneti Arnavutluk
Hem Adriyatik hem de İyonya Denizi’ne sınırı bulunan Arnavutluk’un deniz tatili yapmak isteyenler için çekici bir merkez olması hiç de şaşırtıcı değil… Üstelik Batı Avrupa ülkelerine oranla daha hesaplı bir tatili mümkün kılması ve Türkiye vatandaşlarından bu güzel Güney Avrupa ülkesini ziyaret etmek için vize istenmemesi de Arnavutluk’u birçok tatilcinin ilk tercihi haline getiriyor. Buyurun, 8 madde ile hem doğasına hem de kültürel mirasına hayran kalacağınız ülkeyi listemizde keşfedin.
Ülkenin Dajiti Dağı’nın eteklerinde yer alan başkenti Tiran, özellikle tatiline kültürel deneyimler katmak isteyenlerin uğraması gereken bir durak. Ünlü Saat Kulesi, İskender Bey Heykeli, Ethem Bey Camisi şehrin görülmesi gereken yerleri arasında. Eğer Arnavutluk tarihi ve kültürünü daha yakından öğrenmek istiyorsanız Milli Tarih Müzesi’ni ziyaret edebilirsiniz.
Ülkenin iç kısımlarında bulunan bir diğer şehir ise Elbasan. 16. yüzyıldan kalma Osmanlı etkisi taşıyan Saat Kulesi, Namazgâh ve Kral Camisi gibi mimari yapıları ve elbette Elbasan Kalesi ile görülmeye değer. Bu şehir ülkemizde de çok sevilen Arnavutluk mutfağından bir lezzet, Elbasan Tava ile de tanınıyor.
Osumi Nehri’nin iki yanında yer alan Berat şehri, Müslüman ve Hıristiyan kültürlerini ve tabii ki mimarilerini bir arada barındıran bir merkez. Evliya Çelebi’nin de Seyahatname’de beyaz evleri ve pencerelerinden bahsettiği Berat, “bin pencereli beyaz şehir” olarak anılıyor.
Adriyatik ile İyonya Denizi’nin birleştiği bölgede bulunan kıyı kesimi, güzeller güzeli doğası ve plajları nedeniyle Arnavutluk Rivierası olarak anılıyor ve Fransız Rivierası’na alternatif olarak her yıl dünyanın dört bir köşesinden turist çekiyor.
Yunanistan’ın ünlü adası Korfu’nun tam karşısında yer alan Ksamil, yaklaşık olarak yılın 300 günü güneş görüyor ve bu sebeple Arnavutluk sahilinin en çok turist çeken bölgelerinden biri durumunda. Kumu sapsarı, denizi masmavi plajlarıyla ekonomik bir deniz tatili yapmak isteyenlerin ilk tercihi Ksamil’de, ülkenin en büyük açık hava müzesi Butrint’i ziyaret edebilir, yakındaki Ksamil Adaları’na da gidebilirsiniz.
İtalyan sahilindeki Brindisi ve Bari’nin karşısında bulunan Dıraç ya da Durres, ülkenin en büyük limanına sahip… UNESCO Kültürel Mirası listesinde yer alan Balkanlar’ın en büyük ikinci amfi tiyatrosu burada bulunuyor. Üstelik Dıraç Arkeoloji Müzesi’nde Osmanlı’dan kalma birçok eseri görmek de mümkün. Dıraç da ülkenin geri kalanı gibi birbirinden güzel plajlara sahip.
Deniz ve kültür turizmini bir arada yaşamak isteyenler için uygun bir Arnavutluk şehri olan Avlonya’nın (Vlore) tarihi MÖ 6. yüzyıla dayanıyor. Adriyatik ve İyonya Denizi’nin buluştuğu Avlonya Koyu’nda yer alan plajların tadını çıkarmak, aralarında bir Mimar Sinan eseri olan Muradiye Camii’nin de bulunduğu kültürel değerleri keşfetmek için Avlonya’yı ziyaret edebilirsiniz.
Ergiri ya da Arnavutça Gjirokaster da derin bir tarihin yattığı Arnavut şehirleri arasında yer alıyor. Ergiri, damları taştan yapılmış evleriyle ünlü bir şehir, zaten Gjirokaster de “Gümüş Şehir” anlamına geliyor. Ergiri’yi ziyaret ederseniz, Balkanlar’ın en büyük ikinci kalesini de görme şansına sahip olabilirsiniz.
1,790 okunma