Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
31351
post-template-default,single,single-post,postid-31351,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

YAKAMOZUN HİKÂYESİ

Özellikle sıcak ve durgun yaz gecelerinde, denizin karanlık yüzeyinde beliren o mavi-yeşil ışıltıyı fark ettiniz mi? Çoğumuz bunun ay ışığıyla birleştiğini düşünürüz, değil mi? İnanması zor ama yakamozun ay ile ilgisi yok! Bu ışık, biyolüminesans yeteneğine sahip tek hücreli deniz canlılarının suyun hareketine verdikleri tepkinin sonucu olarak ortaya çıkıyor. Dalgaların üzerinde dans eden bu minik canlıların sırrını ve okyanusların “mavi gözyaşları” olarak anılmalarının nedenini gelin birlikte keşfedelim.

1#

Peki, biyolüminesans nedir? Kısacası, bazı canlılar kendi enerjilerini ışığa dönüştürebilir. Yani enerji sadece ısıya dönüşmez; bunun yerine deniz yüzeyinde “soğuk ışık” olarak parlar. Böylece deniz, gece boyunca minik ışıklarla dolup hafifçe kıpırdayan bir görüntü sunar. Mikroskobik Noctiluca scintillans da bu ışığı sağlayan canlılardan biridir; kimyasal tepkileriyle suyun üzerinde hafifçe parlayan, canlı bir ışık oyunu oluşturur.

2#

Ancak denizde gördüğümüz her ışık oyunu yakamoz değildir. Halk arasında sıkça karıştırılan bir başka doğa olayı daha vardır: Gümüşservi. Gümüşservi, tamamen ay ışığının deniz yüzeyine yansımasıyla oluşur ve mikroskobik canlılarla hiçbir ilgisi yoktur. Suyun yüzeyindeki dalgaların ve ışığın oyunu sayesinde ortaya çıkar; gözlerinizi suya çevirdiğinizde bu gümüş renkli yansımanın suyla dans ettiğini görebilirsiniz.

3#

Yakamozun sırrı ise ay ışığında değil, denizde yaşayan bu minik canlıların hareketlenmesinde yatar. Kıyıya vuran dalgalar, deniz yüzeyindeki hareketlilik veya yakından geçen teknelerin oluşturduğu titreşimler, tek hücreli bu canlıların fiziksel etkileşimlerle ışık saçmasına neden olur. Bu yüzden yakamoz en çok kıyı şeritlerinde ve hareketli sularda gözlemlenir. Hatta balıkçılar için de uzun yıllar bir işaret olmuştur. Karanlık gecelerde balık sürülerinin hareketi, biyolüminesans organizmaların ışık saçmasını tetikler ve bu ışık, balıkçılara balık sürülerinin olası yerini tahmin etme imkânı verir.

4#

Peki, bu ışığı saçan minik canlılar nedir? Yaklaşık 1-2 milimetre çapındaki Noctiluca scintillans ne tamamen bitki ne de tamamen hayvan olarak tanımlanabilir. 19. yüzyıla kadar denizanalarıyla aynı gruba konulmuş olan bu tür hem suda yüzen mikroalgler ve bakterilerle beslenir hem de ışık üretmek için enerji kullanır. Yapışkan dokunaçlarıyla yiyeceklerini yakalar ve şeffaf yapısı sayesinde ne yediğini mikroskopla görmek mümkündür. Bilimsel araştırmalar, bu minik canlının hem beslenme hem de ışık saçma yetenekleri sayesinde deniz ekosisteminde önemli bir rol oynadığını ortaya koyuyor.

5#

Ne var ki insan kaynaklı çevresel değişimler bu dengeyi etkiliyor. Son yıllarda iklim değişiklikleri, deniz sıcaklıklarının artması, besinlerin düzensiz dağılması, oksijen seviyelerinin azalması ve deniz akıntılarındaki değişimler, Noctiluca scintillans popülasyonlarının ani artışına yol açıyor. Bu nedenle yakamoz, bazı bölgelerde çok daha yoğun görülüyor.

 134 okunma

Derya Ülkar