Türk Sineması’nda Yılların Parlattığı Jönler
“Önemli rollerde oynayan genç erkek oyuncu” tanımlaması “Jön” kelimesinin sözlük karşılığı… Genç ve yetenekli oyuncularla beyaz perdedeki varlığını sürdüren Türk Sineması’nın, en genç ve tecrübesiz olduğu dönemlerde aktörlük yapan, ilerleyen yaşlarına kadar izleyicinin gönlünde taht kuran jönlerimizi listeliyoruz sizin için…
Safa Önal, İzzet Günay’ı şöyle anlatıyor: “Yaşama kötü başlamış, hayata hınçlı bakan, ama sıcak bir ev, şefkat, dostluk ve sonra aşk görünce, aşk bulunca değişebilen, son derece pozitif, son derece yiğit bir karaktere dönüşen bir adamdı o.” Sanatçı, Ağaçlar Ayakta Ölür filmindeki rolüyle ün kazanarak Türk Sineması’nın jönleri arasına katılmıştı.
SES dergisinin yarışmasıyla öne çıkan ve Genç Kızlar filmiyle sinemaya giren Ediz Hun, kariyeri boyunca genç kızların mektuplarına boğulmuş hatta evinin çatı katının tamamını bu mektuplara ayırmak durumunda kaldığını ifade etmiştir. 1940 doğumlu sanatçı sinemamızın 50 yıldır eskimeyen, tükenmeyen “temiz yüzlü” jönüdür.
Tarık Akan da dönemin ünlü mecmuası SES’in yarışmasında birinci seçilip ışığı parlayan jönlerimizdendi. Ne var ki o yarışmaya fotoğrafını gönderen kişi kendisi değil çocukluk yıllarındaki mahalle arkadaşlarından biriydi. Filmlerinin çoğunda “Ferit” “yakışıklı” “damat” isim ve sıfatlarıyla anıldı. 16 Eylül 2016 tarihindeki vefatı kalplerde büyük bir hüzün yarattı. İyi ki arkadaşı o gün o resmi o yarışmaya yollamış ve Tarık Akan’ı sinemamıza kazandırmıştı.
Orta Asya’nın yağız delikanlısı Karaoğlan, Attila’nın akıncısı Hun kahramanı Tarkan’dı o… Ve elbette Aşk Mahkûmu’nun Orhan’ı, Bir Demet Menekşe’nin Kenan’ı, Benim de Kalbim Var’ın Murat’ı… 1938 doğumlu Kartal Tibet, rol aldığı onlarca filmde Türk Sineması’nın onuruna dokundurtmayan, gururu için yaşayan yakışıklı jönü oldu.
Ayhan Işık da Yıldız isimli derginin yarışmasına katılarak atılmıştı sinemaya… “Kanun Namına” filmiyle izleyicinin bütün dikkatini üstüne çekmiş, kariyerinin ilerleyen yıllarında “Taçsız Kral” denilerek baş tacı edilmişti. 1929 ile 1979 yılları arasında yaşayan aktör Türk Sineması’nın ilk; kaybının üstünden yıllar geçmesine rağmen unutulmayan jönlerinden oldu.
Yine SES dergisinin bir yarışmasıyla mesleğe atılan ve yine kariyerinde zirveyi gören isimlerden birinden, tabii ki Kadir İnanır’dan söz ediyoruz. 1968 yılında beyaz perdede görünüp o günden bu yana “jön”lüğünü sürdüren usta bir oyuncudan söz ediyoruz. Ya da şöyle söyleyelim: Zihnimize ve kalbimize kazınan film “Selvi Boylum Al Yazmalım”ın İlyas’ından söz ediyoruz.
Türk Sineması’nın en yakışıklı jönlerinden Göksel Arsoy’un kariyeri 60’lı yıllarda başladı. Ünlendiği film Samanyolu, ününe ün kattığı film ise Taş Bebek oldu. Bu sarışın delikanlıyı izleyici “Altın Çocuk” diyerek bağrına bastı. Aradan 60 yıl geçti, Göksel Arsoy 60 yaş aldı. Ve işte jön olmak böyle bir şeydi, o, izleyicinin kalbinde hala altın çocuk…
Malkoçoğlu, Battal Gazi oldu. Yıkılmayan Adam, Yalnız Adam, Yarınsız Adam oldu… Kanun Adamı, Son Savaşçı, Vatandaş Rıza, Kartal Bey, Paramparça ve nihayetinde Ölümsüz oldu. Cüneyt Arkın, yaklaşık 400 filmde rol aldı. Fiziği, mavi gözleri ve mütebessim haliyle Türk Sineması’nın efsane jönlerinden olan sanatçımız 1937 doğumlu…
9,134 okunma