14 Madde ile Türk Sinema Tarihi
Hareketli fotoğraflar olarak tanımlandığı zamanlardan günümüze kadar uzanan bir sihirdir sinema. Fransız Lumier Kardeşlerin çektiği ilk film olan, Tren’in Gelişi filminin 1896 yılında Galata’da gösterilmesinin ardından, Türk Sineması da kendi sihirbazlarını yaratarak günümüze uzanan illüzyonları ile bizleri büyülemeye devam ediyor.
Sinema ülkemize, Fransız Lumier Kardeşlerin çektiği ilk film olan, Tren’in Gelişi filminin 1896 yılında Galata’da gösterilmesiyle girdi. İstanbul’da yapılan ilk film gösterimi, izleyenlerin trenin üstlerine geldiğini sanmaları sebebiyle, salondan kaçmalarıyla son buldu.
Dünyanın her yerine kameramanlar yollayan Lumier Kardeşler’in 1897 yılında kameraman Alexander Promio’yu İstanbul’a göndermesi üzerine ülkedeki ilk çekim yapılmış oldu. Haliç’te bir kayığın üzerinde yapılan çekim, günümüz kameralarının slider veya şaryo üzerinde yaptığı kaydırma (travelling) tekniği Türkiye’de ilk kez uygulanmış oldu.
1914-15 yıllarında Enver Paşa, Merkez Ordu Sinema Dairesi’ni kurdu ve Fuat Uzkınay’ın Ayestefanos’taki Rus Abidesinin Yıkılışı çekildi. Ancak bu filmin kopyası günümüze ulaşamadı veya henüz tozlu raflar üzerinde bulunamadı.
Merkez Ordu Sinema Dairesi, 1. Dünya Savaşı boyunca, savaş belgeselleri çekti.
1916’da Sigmund Weinberg’in çektiği ilk konulu Türk filmi Leblebici Horhor Ağa, başrol oyuncusunun ölümünün ardından tamamlanamadı.
Sinemamıza sansür 1918 yılında girdi. Ahmet Fehim’im yönettiği ‘Mürebbiye’ filmi, Fransız kadınlarını aşağıladığı gerekçesiyle o dönemde işgal altında olan Osmanlı’da yasaklandı.
Türk Sineması’nın ilk konulu filmleri 1917 yılında Sedat Semavi’nin yönetmenliğinde çekilen ‘Pençe’ ve ‘Casus’ filmleriydi. Ancak bu filmlerin günümüze ulaşabilmiş bir kopyası bulunmamaktadır.
Türk Sineması’nın ikinci film 1916’da çekimine başlanılan Himmet Ağa’nın İzdivacı oldu. 1916 yılında Sigmund Weinberg’ın çekimlerine başladığı film, oyuncularının Çanakkale Savaşı’na katılmasının ardından Reşad Rıdvan tarafından 1918 yılında tamamlanabildi.
Türk Sineması’ndaki ilk komedi filmi ise yönetmen Hüseyin Şadi Karagözoğlu tarafından 1917 yılında çekildi. ‘Bican Efendi Vekilharç’ filmi büyük ilgi görünce, filmin devam serisi olan ‘Bican Efendi Mektep Hocası’ ve ‘Bican Efendi’nin Rüyası’ filmleri çekildi. Böylelikle sinema tarihimizdeki ilk film serisi çekilmiş oldu.
1922 yılından 1940’ların ortasına kadar Türk Sineması’nın tüm yükü usta yönetmen Muhsin Ertuğrul tarafından omuzlandı. Tiyatrocular dönemi olarak adlandırılan bu dönemde Muhsin Ertuğrul, 32 filme imza attı.
Muhsin Ertuğrul, Türkiye’nin ilk sesli filmi olan İstanbul Sokakları’nda filmini çekti. 1931 yılında çekilen film, Türk, Yunan ve Mısır ortak yapımıydı. Dönemi içinde oldukça yüksek bir bütçeye sahip olan film, Türk Sinema tarihindeki ilk ortak prodüksiyonlu yapım olma özelliğini de taşıyor.
Muhsin Ertuğrul’un 1934’te ikinci kez perdeye uyarladığı Leblebici Horhor Ağa Venedik 2. Uluslararası Film Şenliği’nde Onur Diploması aldı ve 1934 yılında çekilen Leblebici Horhor Ağa ilk uluslararası ödül alan Türk filmi oldu.
Türk sinemasının ilk yarışması ise Yerli Film Yapanlar Cemiyeti tarafından 1948’de gerçekleştirildi. Yarışma sonucunda, En İyi Film Şakir Sırmalı’nın Unutulan Sır, En İyi Erkek Oyuncu Kadri Erdoğan, En İyi Kadın Oyuncu ise Cahide Sonku oldu.
1949 yılında Aydın Arakon’un yönetmenliğini ve senaristliğini üstlendiği ‘Çığlık’ filmi, Türkiye’de çekilen ilk korku filmi oldu. Maalesef bu yapımın da hiçbir kopyası günümüze ulaşamadı.
2,822 okunma