ENGEL TANIMAYAN MÜZİSYENLER
Dünyamız, yeteneklerine hayran kaldığımız hatta zaman zaman şaşırarak izlediğimiz sanatçılarla dolu. Esas ilginç olan şu ki bazıları sahip oldukları engellere rağmen yetenekleriyle dünyayı etkisi altına alabiliyor. Bu yazımızda hayatın onlara verdiği zorluklara rağmen, inandıkları yolda ilerleyen ve tüm dünyada adından söz ettiren müzisyenleri listeliyoruz.
Kulakları duymamasına rağmen bir müzik dehası olarak kabul edilen Beethoven, ilk konserini henüz 7 yaşında bir çocukken verdi. Klasik akımdan romantik akıma geçişe en çok katkı sağlayan müzisyenlerden biri olan Beethoven, 1798 yılında duyma sorununun başlamasıyla henüz 46 yaşındayken tamamen işitme engelli oldu. Hatta en çok bilinen eserlerinden biri olan 9. Senfoni’yi kulaklarının duymadığı dönemde besteledi. Engeli onu hiçbir zaman durduramadı ve ölümüne kadar üretmeye devam etti.
Bateri çalmak başlı başına fiziksel anlamda güç gerektiren bir müzik türüyken bu eylemi tek kol ile yapabilmek mucizenin ta kendisidir! Dünyaca ünlü sanatçı Rick Allen, o mucizelerden biri. Engelli olmasına rağmen mesleğine sarılan ve sınırları kaldırarak başarılı bir davulcu olan Allen, henüz 21 yaşındayken geçirdiği trafik kazasında sol kolunu kaybetti. Kolunu kaybetmesi, tutkunu olduğu müziği bırakmasına engel olmadı ve sanatına devam etti. Kaza sonrasında onun için özel olarak tasarlanan davuluyla kariyerine devam etti.
Müziğin efsane isimlerinden biri olan Stevie Wonder, görme engelli olarak dünyaya gelmiş olmasına rağmen yeteneğiyle tüm dünyayı kendine hayran bıraktıran müzisyenlerden biridir. Wonder, engelinden çok müziğine odaklandı ve henüz 13 yaşındayken kendi albümünü yaptı. O yıllardan beri müzik piyasasında olan Wonder, defalarca Grammy Ödülü aldı. Belki dünyanın renklerini göremedi ama müzik yelpazesinin en canlı renklerinden biri olmayı başardı.
Başarılı müzisyen Teddy Pendergrass, engel tanımayan müzisyenlerden biriydi. Hayatı, 1982 yılında geçirdiği bir trafik kazasıyla tamamen değişti çünkü bu kazada omuriliğinden yaralandı ve felç kaldı. Fakat bu durum onu ne müzikten ne sahneden uzak tutabildi; tedavisinin ardından kaldığı yerden sahne yapmaya devam etti. Pendergrass aynı zamanda ABD’de yaşayan engelli bireylerin yaşam şartlarının iyileştirilmesine yönelik yaptığı çalışmalarla da takdir toplayan müzisyenlerden biriydi.
Jean-Baptiste Reinhardt olarak da bilinen Django, dünya caz tarihinin önemli isimlerinden biriydi. “My Sweet”, “Minor Swing”, “Tears” en çok bilinen bestelerinden birkaçıdır. İçindeki müzik sevgisinin, hiçbir engel tanımadığı müzisyenlerden biri olan Django’nun hayatı 18 yaşında geçirdiği bir kaza ile bambaşka bir boyuta geçti. Yaşadığı karavanda çıkan yangın sonucu sol elinin yüzük ve serçe parmağı kullanılamaz hale geldi. Doktorlar tarafından gitar çalmasının imkânsız olduğu söylenmesine rağmen, soloları işaret parmağı ve orta parmağıyla çalarak müziklerini dünyaya duyurmaya devam etti.
En büyük halk ozanlarımızdan biri olan Âşık Veysel de engel tanımayan sanatçılardan biridir. Küçük yaşta geçirdiği çiçek hastalığından dolayı görme yetisini kaybeden Âşık Veysel, tüm engellere rağmen dünyaya sazını duyurmaya devam etti. Yeteneğiyle kültürümüzün mihenk taşlarından biri olan Âşık Veysel, ülkemizin en büyük değerlerindendir.
Ünlü İtalyan tenor, söz yazarı, besteci ve albüm yapımcısı olan Andrea Bocelli’ye henüz 5 aylıkken glokom teşhisi kondu. Gözleri çok az gören sanatçının dünyasını tamamen siyaha boyayan olay ise 12 yaşında oldu; futbol oynarken kafasını çarpıp beyin kanaması geçirdi ve o olaydan sonra artık gözlerini tamamen kaybetti. Yaşanan tüm bu travmalar Bocelli’nin müziğe olan ilgisini azaltmadı. 1982 yılında başladığı kariyerine 10’dan fazla solo albüm, üç büyük hit albüm ve dokuz opera sığdırdı. Bocelli, dünyanın en iyi üçüncü tenoru olarak bilinir.
9,359 okunma