Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
30193
post-template-default,single,single-post,postid-30193,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

BARIŞ MANÇO’NUN 5 ŞARKISI VE ARDINDAKİ HİKÂYELER

Barış Manço, Türk müzik tarihinde yalnızca bir sanatçı değil, aynı zamanda bir halk ozanı ve kültür elçisidir. Şarkıları derin anlamlar taşır, toplumsal mesajlar verir ve eserleri ile âdeta kültürel mirasın aktarımını yapar. Manço, Anadolu’nun halk hikâyelerinden, masallarından ve destanlarından ilham alarak geleneksel değerleri modern bir anlayışla harmanlamış; bu sayede eserleri sadece birer müzik parçası değil, aynı zamanda sözlü edebiyat örnekleri olarak da kabul edilmiştir. Şarkılarını yalnızca ülkemizde değil, dünyanın dört bir yanında seslendiren Barış Manço, yurt dışındaki konserlerinde de Türkçe şarkılar söyleyerek Anadolu kültürünü tüm dünyaya tanıtmıştır. Yerel ve evrensel değerleri bir araya getiren bu unutulmaz sanatçının sevilen şarkılarının ardındaki ilham verici hikâyeleri sizler için derledik.

1#

Barış Manço, 1982 yılında verdiği bir röportajda “Dönence” şarkısı için şöyle demiştir: “Dönence, Dünya’nın iki ayrı kutbundaki enlemlerdir ve hiçbir zaman birlikte olamazlar. İnsanın doğasında da iki zıt kutup vardır. Bu kendisinde olmayanı arama içgüdüsüdür.” Şarkının ilham kaynağı, dünyanın iki ayrı kutbunda yer alan ve asla birleşemeyen dönence çizgileridir. Manço, bu iki zıt kutbu, insan doğasındaki arayış ve tatminsizliğin bir metaforu olarak kullanmıştır. Sanatçı, insanların kendilerinde olmayanı arama eğiliminde olduğunu; örneğin kışın yazı, yazın ise kışı özlediklerini ifade etmiştir. Bu düşünce, “Dönence”nin hem sözlerinde hem de genel temasında belirgin bir şekilde hissedilir. Şarkı, insan doğasındaki bu bitmeyen arayışı ve zıtlıkların uyumunu etkileyici bir şekilde yansıtarak, dinleyicilere derin bir anlam sunar.

2#

Barış Manço’nun en bilinen ve sevilen eserlerinden biri olan “Gülpembe”, derin bir kişisel hikâyeye dayanır. Şarkının ilham kaynağı, sanatçının hayatında silinmez izler bırakan anneannesi Gülpembe’dir. Manço, anneannesiyle kurduğu güçlü bağın hayatında çok özel bir yere sahip olduğunu ve onun vefatının kendisinde derin bir boşluk bıraktığını birçok röportajında dile getirmiştir. “Gülpembe”, Barış Manço’nun en duygu yüklü eserlerinden biridir. Şarkı, çok sevilen birinin yokluğuna duyulan özlemi ve bu kaybın hissettirdiği derin duyguları müzik aracılığıyla dinleyiciye etkileyici bir şekilde aktarır. İçten gelen sözleri ve dokunaklı melodisiyle “Gülpembe” sadece bir şarkı değil, aynı zamanda bir veda ve bir özlem hikâyesi olarak hafızalarda yer eder.

3#

Barış Manço’nun “Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” şarkısının arkasındaki hikâye, sanatçının 1970’li yıllarda Kıbrıs’a yaptığı bir konser ziyareti sırasında duyduğu bir efsaneye dayanır. Mehmet Ağa’nın, cömertliği ve yardımlarıyla çevresinde tanınan, geniş topraklara ve hatırı sayılır bir servete sahip bir kişi olduğu; fakirlere destek sağladığı ve birçok kişinin borçlarını ödediği anlatılır. Ancak bu cömertlik, onun yaşamının ilerleyen dönemlerinde maddi sıkıntılarla karşılaşmasına ve sonunda hayatını bu şartlar altında kaybetmesine neden olmuştur. Barış Manço, bu hikâyeden etkilenerek şarkıyı kaleme almış ve eser, 1979 yılında büyük bir başarı elde etmiştir. 1982 yılında tekrar Kıbrıs’a giden Manço, Mehmet Ağa’nın Göçeri Köyü’ndeki mezarını ziyaret etmiş ve mezarın yenilenmesine katkıda bulunmuştur. Mezar taşında, “Barış Manço ile bütünleşen Sarı Çizmeli Mehmet Ağa” ifadesi yer almaktadır. Bu efsanevi figür, özellikle Kıbrıslı Türkler arasında unutulmaz bir yer edinmiştir.

4#

Barış Manço’nun “Bugün Bayram” şarkısı, derin bir duygusal hikâyeye dayanır. Şarkı, eşini kaybetmiş bir babanın, bayram sabahında çocuklarını uyandırarak annelerinin mezarına götürmesini konu alır. Bu hikâye hem hüznü hem de sevgi ve bağlılık gibi güçlü duyguları bir arada barındırır. Şarkının sözleri, yalnızca kaybedilen bir eşe duyulan özlemi değil, aynı zamanda ailenin önemini ve hatıraların değerini yansıtır. Barış Manço’nun bu eseri, bayram gibi sevinçle anılan bir günü, aynı zamanda kayıplar ve geçmişe duyulan derin bir saygıyla ele alarak dinleyicilere unutulmaz bir duygu yoğunluğu sunar.

5#

Türkan Şoray’ın kardeşi Nazan Şoray tarafından seslendirilen ve Altın Plak ödülü kazanan Barış Manço’nun “Hal Hal” şarkısının ilham kaynağı, Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri olan Kemal Bilbaşar’ın 1966’da yayımlanan “Cemo” adlı romanıdır. Türk sinemasına da uyarlanan bu roman, Anadolu’nun güçlü ve bağımsız kadın karakterlerini konu alır. Barış Manço, şarkıda geçen “Nazo Gelin” karakterini, “Cemo” romanındaki özgür ruhlu kadınlardan esinlenerek oluşturmuştur. Sanatçı, 1972 yılında “Cemo” filminin müziklerini yapması için bir teklif almış, ancak askere gitmesi sebebiyle bu projede yer alamamıştır. Yine de romanın Barış Manço üzerindeki etkisi, yıllar sonra “Hal Hal” şarkısında kendisini göstermiştir. Bu şarkı, Anadolu’nun güçlü kadın figürlerine atıfta bulunurken, aynı zamanda Barış Manço’nun edebiyattan aldığı ilhamı dinleyiciyle buluşturduğu önemli bir eser olarak öne çıkar.

 251 okunma

Derya Ülkar