Piknik demek mangal demektir. Pikniğin tadı, annelerin hazırladığı lezzetli köfteler ızgaranın üzerinde cızırdarken, küllerin içine gömülen patatesler yavaş yavaş pişerken çıkar.

Piknik alanına gider gitmez çocuklar salıncağın kurulmasını beklemeye başlar. Babalar, abiler salıncak kurarken heyecanla zıplayan minikler gün boyu salıncaktan inmek istemez.

Pikniğe gitmeden önce leziz yiyeceklerle dolu piknik sepeti hazırlanır. Dolmalar, kekler, börekler itinayla sepete yerleştirilir ve tüm aile tarafından kapışılmayı bekler.

Çeşit çeşit oyunlar ve yarışlar güne eğlence katar, çuval yarışından halat çekmeye eğlenceli oyunlar tatlı bir rekabet yaratır.

Piknikte en sevilen etkinliklerden biri de uçurtma uçurmaktır. Bir gece önceden hevesle hazırlanan uçurtma, büyüklerin de yardımıyla uçurulur.

Mükemmel bir piknik karpuzsuz olmaz. Gürül gürül akan derenin suyunda soğutulan karpuzun lezzeti bir başka olur.

Pikniğe top götürmeyi unutursanız o piknik eksik kalır. İstop, yakar top, futbol, voleybol hangi oyunu oynarsanız oynayın o top uzaklara bir yerlere kaçar ve topu almak için çeşitli maceralar yaşanır.

Annelerin özenle hazırladığı lezzetlerin yanında mis gibi bir bardak çaydan iyisi olamaz. Pikniğin olmazsa olmazlarından piknik tüpünün üzerinde yavaş yavaş demlenen çayın tadı unutulmaz.

Büyük bir ağacın gölgesine bir örtü serilir ve yiyecekler, içecekler buraya koyulur. Anneler burada oturur, küçük çocuklar burada uyutulur.