Yukarı
Halkbank Kültür ve Yaşam
fade
30755
post-template-default,single,single-post,postid-30755,single-format-standard,eltd-core-1.1.1,flow-ver-1.4,,eltd-smooth-page-transitions,ajax,eltd-blog-installed,page-template-blog-standard,eltd-header-standard,eltd-fixed-on-scroll,eltd-default-mobile-header,eltd-sticky-up-mobile-header,eltd-menu-item-first-level-bg-color,eltd-dropdown-default,wpb-js-composer js-comp-ver-5.4.7,vc_responsive

ÜLKELERİN GELENEKSEL TATLILARI VE ARDINDAKİ HİKÂYELERİ

Her ülkenin mutfağında, yerel malzemelerle ve geleneksel yöntemlerle hazırlanmış benzersiz tatlılar yer alır. Bu tatlılar yalnızca damak zevkimize hitap etmekle kalmaz, aynı zamanda o ülkenin tarihini, kültürünü ve yaşam tarzını da yansıtır. Kimi zaman bir aile tarifinin kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla, kimi zaman ise bir ülkenin tarım ürünlerinin ve coğrafi özelliklerinin mutfağa yansımasıyla, bu tatlılar geleneksel lezzetlere dönüşür. Bu yazımızda, farklı ülkelerin geleneksel tatlılarını ve bu tatlıların ardındaki hikâyeleri keşfedeceksiniz.

Sütlaç, Türkiye

Osmanlı Dönemi’nde saray mutfağının vazgeçilmez tatlılarından biri olan sütlacın kökeni, Orta Asya’ya kadar uzanır. Hem lezzeti hem de besleyici değeriyle öne çıkan sütlaç, özellikle Ramazan aylarında ve özel günlerde sıkça yapılır. Saray mutfağında gül suyu, badem gibi ek malzemelerle zenginleştirilen sütlaç; pirinç, süt ve şeker ile hazırlanır. Pirinç, önce suyla haşlanarak yumuşatılır; ardından süt ile kaynatılır. Şeker ilave edildikten sonra, kıvam alana kadar pişirilir. Bazı tariflerde vanilya, tarçın veya portakal kabuğu gibi aromalar da eklenir. Genellikle soğuk olarak, üzeri dövülmüş fındık ile süslenerek servis edilir. Sütlaç kelimesinin, “sütlü aş” ifadesinden türediği kabul edilir. Rivayete göre, çok eski zamanlarda mide rahatsızlığı yaşayan birine hem doyurucu hem de hafif bir yemek hazırlanmak istenir. Evde bulunan süt, pirinç ve şeker gibi basit malzemelerle sütlü aş hazırlanır. Kaşgarlı Mahmut’un 11. yüzyılda yazdığı Dîvânu Lugâti’t-Türk adlı eserinde geçen “uwa” adlı yiyecek, bazı kaynaklara göre sütlacın atası olabilir. Uwa burada, soğuk olarak yenen, pirinçle yapılan bir tür yemek olarak tanımlanır. Süt içerip içermediği belli olmasa da pirinç bazlı soğuk yemek olması sütlaçla benzerlik kurulmasına neden olmuştur. Sütlaç, dünyanın birçok yerinde farklı isimlerle ve çeşitlerle hem geleneksel tariflerle hem de modern dokunuşlarla hazırlanır. İspanya’da “arroz con leche”, Hindistan’da “kheer”, Yunanistan’da “rizogalo” olarak bilinir. Her kültür sütlacı kendi mutfak geleneklerine göre yorumlamış ve farklı tatlar katmıştır. Örneğin; Hindistan’da sütlaç genellikle kakule ve safran ile tatlandırılırken, İspanya’da limon kabuğu ve tarçın kullanılır.

Gulab Jamun, Hindistan

Hindistan’ın en meşhur lezzetlerinden olan gulab jamun, ülkemizin ünlü tatlısı Kemalpaşa tatlısına çok benziyor ve bu yuvarlak hamur topları gül suyu ile lezzetlendiriliyor. Geleneksel tariflerde gulab jamun, Hint mutfağına özgü olan kurutulmuş tam yağlı süt olan “khoa” ile hazırlanıyor. Khoa, un ve kabartma tozu ile yoğrularak küçük toplar hâline getiriliyor ve ardından altın rengini alana kadar derin yağda kızartılıyor. Kızartılan bu toplar; şeker, su, kakule ve gül suyu ile yapılan şerbette bekletilerek servis ediliyor. Kimi rivayetlerde bu tatlının aslında Moğol İmparatorluğu Dönemi’nde Pers (İran) mutfağından Hindistan’a getirildiği söyleniyor. Ünlü yemek tarihçisi ve yazar Michael Krondl, “The Donut: History, Recipes, and Lore from Boston to Berlin” adlı kitabında, Pers işgalcilerinin yanlarında “gulab jamun tatlısına benzeyen yuvarlak bir çörek” getirdiklerinden bahseder. Gulab, Farsçada gül anlamına gelen bir kelimeden türetilmiştir, jamun ise yerel bir meyveyi ifade eder.

Pastel de Nata, Portekiz

Kökeni 18. yüzyıla dayanan, Portekiz’in en popüler tatlılarından biri olan pastel de nata, çıtır hamur içinde zengin bir krema dolgusu ile hazırlanan bir tür muhallebili turtadır. Yumurta sarısı, şeker, süt ve vanilya ile yapılan krema, tereyağı ile incecik katmanlar hâlinde açılan hamura doldurulur ve yüksek ısıda fırınlanır. Üzerine tarçın ve pudra şekeri serpilerek servis edilir. Hafif yanık kremasıyla ünlü bu tatlıyı, ilk olarak Lizbon’un Belém bölgesindeki Jerónimos Manastırı’nda, rahipler giysilerini kolalamak için kullandıkları yumurtaların artan sarılarını değerlendirmek amacıyla yapmıştır. Daha sonra, manastıra maddi katkı sağlamak için bir fırınla anlaşma yapılarak satışı başlamış, zamanla halk arasında popülerleşmiş ve Portekiz’in simgelerinden biri hâline gelmiştir.

Churros, İspanya

İspanya’nın kuzeyinden tüm dünyaya yayılan churros tatlısının hamuru; su, un, tuz ve şekerle hazırlanır. Hamur, sıcak yağda kızartıldıktan sonra şeker ve tarçın karışımına bulanır. Dışı çıtır çıtır, içi ise yumuşaktır. İspanya’da genellikle sıcak çikolata sosu veya “dulce de leche” (karamelize süt) eşliğinde servis edilir. Churros, İspanya ve Latin Amerika’nın birçok ülkesinde sokak satıcıları tarafından satılan popüler bir atıştırmalıktır. Rivayete göre bu tatlıyı ilk olarak İspanyol çobanlar, az malzeme gerektirmesi ve kolay pişirilmesi nedeniyle dağlarda hazırlamış; zamanla geleneksel bir lezzete dönüşmüştür.

Sticky Toffee Pudding, İngiltere

İngiliz mutfağının en sevilen tatlılarından biri olan sticky toffee pudding, hurma ve karamel sosla hazırlanan enfes bir tatlıdır. Kek hamurunda hurma, şeker, tereyağı, un, yumurta ve vanilya bulunur. Hurma, sıcak su ve karbonatla yumuşatıldıktan sonra kek hamuruna eklenir. Kek, fırında pişirilir ve üzeri altın rengi alana kadar bekletilir. Karamel sos ise tereyağı, şeker, krema ve vanilya ile hazırlanır. Pişen kek, karamel sosla kaplanarak sıcak servis edilir. Bazı tariflerde hurma yerine kuru üzüm veya kuru incir de kullanılabilir. Ayrıca, karamel sosun içine eklenen tarçın veya zencefil gibi çeşitli aromalar, tatlıya farklı lezzetler katar. Tatlının kökenine dair de birkaç hikâye vardır: Bir rivayete göre, İngiltere’ye gelen Kanadalı pilotlar, Kanada’da yapılan bir tatlıdan esinlenerek bu tatlıyı yapmıştır. Bir diğer hikâyeye göre ise bu tatlının aslında II. Dünya Savaşı sırasında ortaya çıktığı ve o dönemde tatlandırıcıların sınırlı olması nedeniyle hurmanın kullanıldığıdır.

Éclair, Fransa

Ünlü bir Fransız tatlısı olan éclair, ülkemizde “ekler” olarak bilinir. Birçok yemek tarihçisi, eklerin ilk olarak Fransız kraliyet ailesinin ünlü hamur işi şefi Marie-Antoine Carême tarafından yapıldığını öne sürmektedir. Éclair isminin kaynağı hakkında ise çeşitli rivayetler vardır. Birine göre, tatlıyı ilk kez tadan kişiler onu şimşek hızında tüketmiş, bu nedenle Fransızca “şimşek” anlamına gelen “éclair” adı verilmiştir. Ekler, pâte à choux (şu hamuru) adı verilen özel bir hamurla hazırlanır. Su, tereyağı, un ve yumurtadan oluşan bu hamur, fırında kabararak içi boş bir yapı oluşturur. Pişirilen hamur uzun ve ince bir şekil alır. Ardından içi vanilyalı pastacı kreması (crème pâtissière) ile doldurulur ve üzeri çikolata kreması veya şekerli glazür (şekerli pasta kreması) ile kaplanır. Çikolatalı, kahveli, meyveli, karamel dolgulu ve daha pek çok çeşidi bulunmaktadır.

Daifuku Mochi, Japonya

Japonya’nın geleneksel lezzetleri arasında yer alan daifuku mochi tatlısının kökeni, 17. yüzyıla kadar uzanmaktadır. O dönemde Japonya’da halk arasında doyurucu, kolay taşınabilir ve uzun süre dayanabilen tatlılar oldukça popülerdi. Bu yıllarda Japonya’da “mochi”, yani dövülmüş pirinçten yapılan elastik ve yumuşak hamur, dinî törenlerde ve özel günlerde kutsal bir yiyecek olarak tüketiliyordu. Ancak zamanla halk, bu lezzeti daha pratik ve tatlı bir forma sokmak istedi. Böylece mochi hamurunun içine tatlı kırmızı fasulye ezmesi (anko) konulmaya başlandı. İlk başta bu küçük dolgulu tatlılara “uzura mochi” (bıldırcın mochi) deniyordu, çünkü şekilleri bıldırcın yumurtasını andırıyordu. Zamanla ismi değişerek “daifuku mochi” adını aldı. Orijinal daifuku mochi tarifinde, küçük pirinç kekleri (mochi), tatlı kırmızı fasulye ezmesi (anko) ile doldurulur ve dışı nişasta ile kaplanır. Daifuku mochi, mochiko (glutensiz pirinç unu) ve su kullanılarak yapılan mochi hamuru ile hazırlanır. Hamur buharda pişirilir, ardından yoğrularak şekillendirilir. Dolgu malzemesini saracak şekilde ince bir tabaka hâlinde açılır ve top şeklinde kapatılır. Günümüzde daifuku mochi’nin çilekli, kremalı, çikolatalı ve meyve dolgulu gibi pek çok çeşidi de oldukça popülerdir. Japon kültüründe önemli bir yere sahip olan bu tatlı, özellikle özel günlerde ve bayramlarda tüketilir. Geleneksel daifuku mochi sade bir şekilde servis edilirken, modern sunumlarda üzerine pudra şekeri, matcha tozu veya Hindistan cevizi rendesi serpilebilir.

 467 okunma

Derya Ülkar