MANTARLARIN İLGİNÇ VE GİZEMLİ DÜNYASI
Yeniden doğuşun, canlanmanın ve yaşamın anahtarı olan mantarlar maya gibi mikroorganizmalardan, şapkalı mantar ve küf mantarlarına kadar oldukça geniş bir çeşitliliğe sahiptir. Mantarları inceleyen bilim dalına mikoloji denir ve mantarlarla ilgili sistematik çalışmalar 250 yıllık bir geçmişe dayanır. Doğada görmeye alıştığımız enteresan mantar türleri olduğu gibi bir meyvenin çürümesiyle üzerinde beliren yeşil ya da beyaz görüntü de aslında bir mantar türüdür. Biz farkına varmasak da yaşam için önemli rolü olan ve hayati görevleri bulunan mantarların dünyasına yakından bakalım.
Gezegenimizde bir buçuk milyon fungus türü bulunmaktadır. Bu da bitkilerin tam altı katına denk gelmektedir. Bu bir buçuk milyon fungus türü ise iki bin mantar türünü üretmektedir. Bitki de hayvan da olmayan mantarlar için apayrı bir yaşam formu var demek doğru olacaktır. Mantarlar çok sayıda çok hücreli ve tek hücreli canlıyı kapsayan biyolojik bir türdür.
Saklanmayı çok seven mantarlar, doğanın moleküler ayrıştırıcısıdır. Mantarlar ölmekte olan organizmaları ayrıştırarak çürümekte olan besin maddelerini tekrar döngüye katar.
Mantar türleri arasında kendi ışığını üretebilen “Biyolüminesans” türler bulunmaktadır. Bazı canlı organizmaların gerçekleştirdiği kimyasal reaksiyonlar ile ortaya çıkan enerji, ışık enerjisine dönüşür ve bu sayede mantar gibi kimi canlılar rengârenk fosforlu ışık saçarlar.
Mantar ile ilgili bilimsel çalışma yapan insanlar, mantarın ormanların sindirim sistemi olduğunu belirtmiştir. Bazı yiyecek, içecek ve peynir türleri de mantar sayesinde oluşmaktadır. Gorgonzola ve rokfor peynirinde bulunan penisilin de bir mantar türüdür.
Mantarların yeraltında bulunan bölümlerine miselyum denir ve bu miselyumlar ip ya da kök gibi toprağın altından yayılarak mantarların besin maddelerini özümlemesini sağlar. İnternet ağına benzetebileceğimiz toprak altındaki bu birbiri ile bağlantılı yapı, doğanın nöral ağı gibi işlemektedir. Ayrıca bitkilerin birbirleri ile besin paylaşmasına olanak sağlayan bu yapı, bitkiler arasında iletişimi de kurmaktadır. Dünyanın neresinde olursak olalım bastığımız her toprak parçasının altında miselyum ağları bulunmaktadır.
Mantarlar eşeyli ve eşeysiz olarak ürettikleri sporlar sayesinde çoğalırlar. Bu sporlar “humenium” denilen yapılarda oluşur ve toprağa saçılan sporları; rüzgarla ya da çeşitli böceklerle çevrelerine dağılarak yeni yavruların oluşmasını sağlar. Tek hücreli mantar türleri ise tomurcuklanarak çoğalırlar.
Dünyanın en pahalı yemekleri arasında yer alan lezzetlerden biri de mantar türü ile hazırlanmaktadır. Beyaz trüf mantarı ile yapılan makarna ya da risotto birçok seçkin restoranın menüsünde yer almaktadır. Beyaz trüf mantarının tadının en lezzetli ve aromasının en yoğun olduğu hâli pişmemiş olduğundan çiğ olarak tüketilmektedir.
6,770 okunma