ERNEST HEMINGWAY’İN HAYATI
20.yüzyılın en önemli yazarlarından olan Amerikalı Ernest Hemingway, yazdığı 20’ye yakın eseriyle edebiyat tarihinin en üretken kalemlerinden biri oldu. Yazarlık mesleğinin yanı sıra gazetecilik de yapan Hemingway’in eserleri Amerikan edebiyatının başyapıtları sayılırken, kendisinden sonraki yazarları da önemli ölçüde etkilemeyi başarmıştır. Nobel ve Pulitzer Ödülü sahibi yazar, yaşamı boyunca iki dünya savaşı görmüş hatta cephelerde savaşmıştır. Bu önemli ismin hayatını ve eserlerindeki konuları yazımızda okuyabilirsiniz.
Ernest Miller Hemingway, 21 Temmuz 1899’da Şikago’da dünyaya gelir. Beş çocuklu ailesinin iki erkek çocuğundan biridir. Yazarın babası tıp doktoru, annesi ise eski bir opera sanatçısı ve ressamdır. Çocukluğunda annesinden sanat eğitimi alan yazar, yaz tatillerini geçirdiği Michigan Gölü’ndeki yazlık evlerinde avlanmayı ve balık tutmayı öğrenir.
İçindeki yazma tutkusu ortaokul yıllarında kendini gösterir ve ilk hikâyelerini bu dönemde kaleme alır. Spor dalında köşe yazıları yazan Ring Lardner’dan çok etkilenen Hemingway, eserlerinde “Ring Lardner, Jr.” mahlasını kullanır. Lise eğitimini bitirir bitirmez Kansas’ın önde gelen gazetelerinden birinde muhabir olarak meslek hayatına başlayan Hemingway’in hayatı, tüm dünyayı etkisi altına alan I. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla kökten değişecektir.
Amerika’nın 1917’de I. Dünya Savaşı’na dahil olmasıyla cepheye katılmak için başvuru yapan genç yazarın isteği, sol gözündeki görme bozukluğundan dolayı reddedilir ancak kolay kolay vazgeçmeyen Hemingway, bir yıl sonra Kızılhaç’ta gönüllü ambulans şoförü olarak göreve başlar. 19 yaşındayken Avusturya-İtalya sınırında yaralanan yazarın belleğinden savaşın sebep olduğu olumsuz koşullar hiç silinmez ve ileride üreteceği romanlarına da burada yaşadıkları esin kaynağı olur.
Kazadan sonra Milano’da tedavi görürken hastanede tanıştığı hemşireye âşık olan Hemingway, teğmen rütbesiyle ordu görevinden terhis olup, âşık olduğu kadınla beraber Amerika’ya dönüp, evlenmeyi planlar ancak sevgilisi tarafından terk edilir. Yazarı derinden etkileyen bu trajik olay, Hemingway’in en ünlü eseri “Silahlara Veda”nın da konusu olmuştur. 1921’de ise ülkesinde başka bir kadın ile evlenir.
Ülkesine dönen ve savaşın yaralarını sarmaya çalışan Hemingway’in yolu dönemin ünlü yazarları F. Scott Fitzgerald, Ezra Pound, Gertrude Stein gibi yazarlarla kesişir ve onlardan aldığı destek ile 1925’te “Zamanımızda” isimli ilk öykü derlemesi yayımlanır.
Hemingway’in dahil olduğu edebiyat akımı “Kayıp Nesil”, savaşın olumsuz şartlarından etkilenen yitik bir kuşağı tanımlamaktadır. Yazarın romanlarında bu karamsar koşulların oluşturduğu etkilere sıkça rastlamak mümkündür. 1926’da yayımlanan “Güneş de Doğar” kitabı; ülkelerinden kopmuş, amaçsız ve savaşın yarattığı yeni dünya koşullarına uyum sağlayamamış insanları anlatmaktadır. Yaşlı Adam ve Deniz, Çanlar Kimin İçin Çalıyor kitapları yazarın en güçlü ve etkili eserlerindendir.
8,117 okunma