SANAT TARİHİNİN ÜNLÜ RESİMLERİ NELER ANLATIYOR?
Muhteşem tekniklerle yapılmış ve sanat tarihine damgasını vurmuş nice tablolar vardır ki ünü kendisini üreten ressamı bile aşmıştır. O tablolardan kimi de vardır ki hikâyeleriyle dikkat çeker. Onlardan birkaç tanesini sayfamızda görebilir ve ifade ettikleri anlamları genel hatlarıyla okuyabilirsiniz.
Hafızanın Sürekliliği, Belleğin Azmi veya Eriyen Saatler gibi isimlerle bilinen, İspanyol ressam Salvador Dali’nin 1931 yılında yaptığı sürrealist resimde, dört adet cep saati ile zamanın insan ve doğa nazarında göreceli oluşuna ve dirençsizliğine vurgu yapılmıştır. Saatlerden biri resmin orta yerindeki biçimsiz bir insan yüzü üstünde, diğeri ölü bir ağaç dalında erimektedir. Bir saatin üstünde sinek vardır, bir saat karıncalar tarafından taşınmaktadır. Arka planında ise Katalonya bölgesinden canlı bir manzara yer almaktadır.
Hollandalı ressam Rembrandt 1632 yılında yaptığı resimde dönemin ünlü cerrahlarından Dr. Nicolaes Tulp tarafından düzenlenen gerçek bir anatomi dersini tasvir etmiştir. Dr. Tulp, cesedin kol kasları üzerinden ders vermekte ve diğer cerrahlar da onu ilgiyle dinlemektedir. O dönem sadece suçluların kadavra olarak kullanılmasına izin verildiğinden resimdeki ceset de dersten bir gün önce soygun suçlamasıyla idam edilen Aris Kindt’e aittir.
Atina Okulu isimli resim aslında İtalyan ressam Raffaello Sanzio tarafından 1509-1511 yılları arasında yapılan bir fresktir. Sanatçı kendi çağında düşüncenin körelmeye yüz tuttuğunu düşünerek filozof ve bilim insanlarından oluşan bu resmi çizmiştir. Tüm figürlerin kimi temsil ettiği bilinmemekle birlikte birçoğu çözülebilmiştir. Resmin tam ortasında kalan iki figür Aristo ve Platon’dur. Diğer figürler arasında Öklid, Pisagor, Epikür, Diyojen, Strabon gibi ünlü düşünürler bulunmaktadır.
Türk ressam İbrahim Çallı’nın 1923 yılında yaptığı Zeybekler veya Zeybekler Kurtuluş Savaşı’nda isimli resminde savaşa gitmek için hazırlık yapan bir grup zeybek ile onları uğurlamaya gelen kadınlar tasvir edilmiştir. Resimdeki odak noktası beyaz atına eşyasını yüklemeye çalışan zeybektir. Bir tarafında karşılıklı konuşan iki zeybek, diğer tarafında oturduğu yerden kadınlarla konuşan başka bir zeybek bulunmaktadır. Arka planda ise sıradağlar yükselmekte, dağların eteğinde bir köy görülmektedir.
İspanyol ressam Picasso 1937 yılında yaptığı resimde, İspanya İç Savaşı esnasında Nazilerin yönetimindeki Almanya’ya ait bombardıman uçaklarının İspanya’daki Guernica şehrini bombalamasını resmetmiştir. 26 Nisan 1937’de gerçekleşen bombalamanın yarattığı trajediyi korku dolu insanlar, acı çeken hayvanlar, yıkılan binalar eşliğinde tasvir etmiştir. Savaşı ölüm ve cansızlıkla eşleyerek resmi renklendirmemiş siyah beyaz olarak üretmiştir.
İtalyan ressam Leonardo da Vinci 15. yüzyılda yaptığı Son Akşam Yemeği isimli freskte, İsa Peygamber’in Romalı askerlerce tutuklanmasından bir gün önce havarileriyle yediği son yemeği İncil’i referans alarak tasvir etmiştir. Resimdeki konunun genel çerçevesi böyledir fakat gerçekte bu yemeğin dönem gereği bir masa etrafında gerçekleşmediği bilinmektedir.
Fransız ressam Jacques-Louis David’in 1787 yılında yaptığı resimde Yunan filozof Sokrates’in ölüme giden anı tasvir edilmiştir. Bilindiği gibi düşüncelerini ifade ederek gençlerin ahlakını bozduğu ileri sürülen Sokrates yargılanmış, sürgüne gönderilme önerisini reddetmesi üzerine ölüme mahkûm edilmiştir. Resimde, içinde baldıran zehri bulunan kupayı bir öğrencisi Sokrates’e keder içinde uzatmaktadır. Yatağın ayak kısmında üzüntü içinde oturan kişi ise Platon’dur. Üzüntü içindeki öğrencileri arasında Sokrates son derece güçlü ve kendinden emin olarak resmedilmiştir.
4,841 okunma