8 Madde İle Perge Antik Kenti ve Antalya Müzesi
‘‘Hiç şüphesiz Antalya dünyanın en güzel şehridir’’ demişti Atatürk. Bu sözle şüphesiz sadece doğal güzelliklerine değil taşıdığı binlerce yıllık tarihe de vurgu yapmıştı. Bölgedeki Perge Antik Kenti geçmişin en görkemli şehirleri arasında sayılırken Antalya Müzesi de bu görkemli şehirden günümüze ulaşan eserleri muhafaza ediyor. Müzenin “Avrupa Konseyi Yılın Müzesi” ödülüne layık görülmesi ve 2018’in ‘‘Perge Yılı’’ ilan edilmesini 8 maddelik listemizde kutluyoruz.
Antalya Müzesi dünyanın sayılı müzeleri arasında gösterilmektedir. Kuruluş hikâyesi ve gelişimi oldukça ilginçtir. Birinci Dünya Savaşı sırasında İtalyanların Antalya’yı işgal etmesi ve bölgede yağmaladıkları antik eserlerin tarih öğretmeni Süleyman Fikri Erten tarafından fark edilmesi bu eşsiz müzenin kuruluşunda baş etken olmuştur. Antalya Müzesi bu antik eserleri korumak amacıyla 1922 senesinde bir lise öğretmeni tarafından kurulmuştur.
Eserlerin güvende olması için ilk olarak Kaleiçi’ndeki Alaaddin Camii seçilmiş, daha sonra Yivli Camii’nde bu süreç devam etmiştir. Tarihi eserlerin günümüzdeki binasına taşınması ise ancak 1972 yılında mümkün olmuştur. Antalya Müzesi bir Arkeoloji ve Tarih Müzesi olup aynı zamanda Bölge Müzesi olarak da bilinir. Eserler kronolojik ve konularına göre sıralanmış, büyük bir kısmı özellikle Perge’de yapılan kazılardan elde edilmiştir.
‘‘Herakles Lahdi’’ Antalya Müzesi’nin en ilgi çekici eserlerinden biridir. 1960’lı yıllarda kaçırılan eser 2010’da İsviçre’nin Cenevre kentinde ele geçirilerek 7 yıl süren hukuki bir süreç yaşamış ardından da ait olduğu topraklara geri dönmüştür. Roma dönemine ait lahdin üzerinde mitolojik kahraman Herakles’in 12 görevini temsilen 12 figür bulunuyor. Yaklaşık 235 cm boyunda ve 112 cm genişliğinde olan bu görkemli eserin ağırlığı 3 tondur.
Müzenin simgelerinden biri haline gelen bir diğer eser ise yine MS 2. yüzyıla ait siyah ve beyaz mermerin birlikte kullanılmasıyla yapılan ‘‘Dans Eden Kadın Heykeli’’dir. Eser, müzedeki 13 salondan biri olan İmparatorlar Salonu’nda sergilenmektedir. 1981’deki kazıda çıkarılmıştır ve Perge’nin ekolü olarak kabul edilmektedir. Belki de dünyada başka bir örneğinin olmadığı, iki mermer türünün tek bir heykel üzerinde kullanıldığı eserin boyu 2 metre 25 cm’dir.
Antalya Müzesi, sahip olduğu heykel ve eserlerle dünyanın en zengin Roma Dönemi müzelerindendir. Anadolu’nun diğer kültür merkezleri gibi dünyanın birçok farklı noktasından gelen yabancı bilim adamları ve turistlerin uğrak noktasıdır. Sergilenen 5.000 kadar tarihi eserin yanı sıra 25.000 kadarı da koruma amacıyla sergilenmemektedir.
Müzenin “Tanrılar Salonu”, “İmparatorlar Salonu” ve “Lahitler Salonu” da Perge kazılarında bulunan eserlerden oluşuyor. Perge’nin hayranlık uyandıran Helenistik, Roma ve Hristiyanlık dönemlerine ait mimarisi ise eşsiz bir görsel güzellik sunuyor. Yüksek kuleler, anıtsal çeşmeler, hamamlar ve sütunlar da caddeler boyunca devam ediyor.
Müzedeki Perge Tiyatrosu Salonu, görseldeki Perge Antik Tiyatrosu’nda yapılan arkeolojik kazılar sonucunda eserler kazanmıştır. Tiyatronun müzeye kazandırdığı çok sayıda heykel buluntusu ve süsleme 1990 senesinden bu yana Antalya Müzesi’nde sergilenmektedir. Antik tiyatro; sahne, orkestra ve seyirci oturma alanı olmak üzere 3 ana bölümden oluşmuştur. Mekân, popüler olan birçok gladyatör ve vahşi hayvan dövüşlerine de şahit olmuştur.
Kentin dikkat çeken bir diğer yapısı ise anıtsal çeşme… Roma dönemindeki çeşme yapıları katlı ve geniş ön yüze sahip, sadelikten uzak, aksine gösterişli heykellerle süslü yapılardı. MS 2. yüzyıldan kalan çeşme yaklaşık 20 metre yüksekliğinde inşa edilmişti fakat meydana gelen depremler yüzünden günümüzde 12 metreye düştüğü belirtiliyor.
2,580 okunma