8 Madde İle Türk Sineması’nın Taçsız Kralı Ayhan Işık
“Ayhan Işık Türk sinemasının aktörlerindendi…” Bu cümlede sizce de bir şeyler eksik değil mi? Doğrusu şöyle olmalıydı: Ayhan Işık Türk sinemasının gelmiş geçmiş en yakışıklı aktörlerindendi. Bilenler bilir, 1979 yılında hayatını kaybetmişti ama 70’li ve 80’li yıllarda doğan pek çok insan için fiziki anlamda da yaşayan bir aktördü o… Artık TV ekranlarında filmlerine eskisi kadar rastlamak mümkün olmuyor, aşağıda yer verdiğimiz 8 madde ile Ayhan Işık’la yeniden buluşmaya ne dersiniz?
Ayhan Işık, hatıralarında çocukluk yıllarının zorlu geçtiğinden söz ederken ilerleyen yaşlarında güzel insanlarla dolu bir çevrede yetiştiğini anlatır. Müdürü Salah Birsel olan bir lisede edebiyat dersine Rıfat Ilgaz girmektedir ve bu durumu “Daha ne isteyebilirdim ki…” diye özetler.
Güzel Sanatlar Akademisinde okur Ayhan Işık. Orada da Bedri Rahmi Eyüboğlu’dur öğretmeni ve arkadaşları Fikret Otyam, Altan Erbulak, Nedim Günsür, Semih Balcıoğlu gibi isimlerdir. Resim, sinemadan önceki ilk göz ağrısıdır. Bab-ı Ali’de ressam olarak çalışmışlığı, Yeni İstanbul gazetesinde çizgi romanlarının tefrika edilmişliği de vardır. Hatta Amerika’ya gidip otomobil tasarımları çizmek hayalleri arasındaydı.
Türk sinemasında o dönem ünlü oyuncuların çoğu dergilerin açtığı yarışmalara katılarak sinemaya adım atmışlardı. Ayhan Işık’ı Türk izleyicisine kazandıracak yarışma da 1952 yılında gerçekleşti ve Yıldız dergisinin yarışmasında birinci olan genç oldu.
Yıldızının iyice parladığı film ise senaryosunu Osman Seden’in yazdığı, Ömer Lütfü Akad yönetmenliğindeki Kanun Namına olur.
Ve artık sinemada Ayhan Işık dönemi başlamıştır. İngiliz Kemal Lawrence’e Karşı, Öldüren Şehir, Kanlı Firar, Beraber Ölelim, Bir Avuç Toprak gibi hafızlarımızda yer eden filmlerin de aralarında bulunduğu yaklaşık 140 filmde rol alır. Bu filmler dram, komedi, macera, politik içerikli farklı türlerdedir.
Küçük Hanımın Şoförü, Küçük Hanım Avrupa’da, Küçük Hanımın Kısmeti… Ayhan Işık’ın halkın gönlüne taht kurduğu seri, Belgin Doruk’la başrolleri paylaştığı Küçük Hanım filmleri olur.
Ünvanı artık “Taçsız Kral” olmuştur. “Türk Sinemasının Kralı”, 1959’da şansını bir de Hollywood’da denemek ister fakat fazla ısrarcı olmadan geri döner. Daha sonra şu açıklamayı yapacaktır: “Benim gibi orada 5000 kişi sıra bekliyor. Ayrıca çok da marifetleri var. Zıplayıp havada iki takla atıyorlar. Hem de ana dilleri gibi İngilizce konuşuyorlar. Bize orada ekmek yok.”
Hollywood’da sinema sektörünü gözlemleyen Ayhan Işık, Türkiye’de sinemacıların hakları için uğraş verir, “Sinema Kanunu” çıkartılması gerektiğini söyler. Sinemanın bir sanat olduğunu ve buna yakışır muamele görmesi gerektiğini savunan aktör, bu amaçla uğraş vermiştir.
3,568 okunma