8 Maddeyle Doğanın Mucizesi Arı ve Bal
Bir arı tarafından başımıza gelecek tek acılı olaydır “arı sokması”… Ama o da arının kendi hayatını tehlikede hissettiği zaman, vızıldayarak çıkardığı sese kulak vermediğinizde, toplu halde vızıldamalarını ciddiye almadığınızda, hatta hızla size çarparak korkutmaya çalışmasının ciddiyetini fark etmediğinizde son çare olarak yaptığı bir eylemdir. Yoksa Einstein tartışılan teorisinde ne diyordu: “Arılar yeryüzünden kaybolursa insanoğlunun 4 yıl ömrü kalır.” Dünyamız için yaşamsal öneme sahip bu mucizevi canlılar ve ürettikleri bal hakkında 8 maddelik listemizde bilgiler bulabilirsiniz.
Bal arıları kraliçe, erkek ve dişi arılardan oluşuyor. 50 bin ile 80 bin arasında arının yaşadığı bir kolonide birkaç yüz erkek arı bulunurken çoğunu dişi arılar oluşturuyor, her kolonide sadece bir tane olan ise kraliçe arı.
Arıların, sadece 500 gram bal üretebilmek için 2 milyon çiçeğe konması gerektiğini biliyor muydunuz? Oysa bir bal arısı günde 2 bin çiçeğe konabilir ve hayatı boyunca bir çay kaşığı balın sadece 12’de 1’ini üretebilir.
Böcek türleri içinde gıda olarak faydalandığımız tek tür arılardır ve onlardan bal, polen, arı sütü, arı zehiri, propolis gibi kimini besin maddesi kimini tıbbi amaçlı kullandığımız ürünler elde ederiz.
Çiçeklerde nektar denen tatlı suyun arının vücudundaki salgı ve enzimlerle birleşmesiyle bal oluşur. Doğal koruyucular içermesi ve içinde bakteri yetişmemesi sayesinde uzun yıllar yenecek durumda kalabilmesini balın mucizevi özellikleri arasında sayabiliriz. Balın rengi ve tadını ise arıların ziyaret ettiği çiçeklerin türü belirler.
Balın cilt üzerindeki olumlu etkilerinden mide korumasına kadar pek çok faydası var fakat şeker hastalarının ve bebeklerin bal yememesi konusunda da uzmanlar uyarıyor. Eğer yiyeceğiniz bal Karadeniz’in yüzlerce metre yüksekliğinde yetişen çiçeklerden elde edilmiş bir “acı bal” ise o zaman sağlıklı da olsanız çok küçük miktarda hatta doktor kontrolünde yemeniz öneriliyor.
Sahte bal konusuna dikkat edilmesi gerektiğine yönelik haberlere rastlamışsınızdır siz de… Eğer arı, çiçeklerin nektarını alarak değil de insanlar tarafından kendisi için hazırlanan şekerli suyu yiyerek balını üretmişse, o zaman mucizevi özellikler barındırmayan bir baldan söz ediyoruz demektir. Sahte balı gerçek baldan ayırmanın en pratik yolu ise balı buzdolabına koyarak şekerlenip şekerlenmediğine bakmaktır. Gerçek bal şekerlenirken sahte bal görüntüsünü uzun süre bozmayacaktır.
Arıların dünyadaki geçmişleri neredeyse 300 milyon yıl öncesine dayanıyor, haliyle “arıcılık” mesleği de insanlık tarihi kadar eski. Arı kolonilerinin kovanlarda beslenmesi ve bakımı ile arı ürünleri elde etmeyi amaçlayan arıcılığın varlığı konusunda Eski Mısır’dan İspanya’ya dünyanın farklı yerlerinde binlerce yıl öncesine ait izler bulunuyor. Bugün ise Avrupa’da arıcılık ticari olduğu kadar hobi olarak da yaygın olarak yapılıyor.
Türkiye iklim ve bitki örtüsünün çeşitliliği sayesinde arıcılık için çok elverişli bir bölge. Arıların neslinin tehlikede olduğu bilgisi dünyada olduğu gibi ülkemizde de karşılık buldu ve meslek edindirme kursları, devlet teşviki gibi desteklerle arıcılık teşvik ediliyor. Bakanlık tarafından koruma altına alınan arı ırkları bile bulunuyor. Örneğin Kırklareli’nin Yıldız Dağları’nda yaşayan Trakya Arısı koruma altına alınan arı ırkından… Arıcılık ülkemizde özellikle Ege, Akdeniz, Karadeniz, Güney ve Doğu Anadolu bölgelerinde yapılırken en çok bal üretimi Muğla, Ordu, Adana illerinde sağlanıyor.
6,075 okunma