7 Maddede 30 Ağustos Zafer Bayramı
Kazanılan büyük bir zaferi o ordunun başkumandanından daha iyi kim anlatabilir ki? Atatürk zaferden iki yıl sonraki konuşmasında şöyle anlatmıştı: “30 Ağustos Zaferi, Türk tarihinin en önemli dönüm noktasıdır. Ulusal tarihimiz çok büyük, parlak zaferlerle doludur; ama Türk ulusunun burada kazandığı zafer kadar kesin sonuçlu, yalnız bizim tarihimize değil, dünya tarihine yeni bir akım vermekte kesin etkili bir meydan savaşı hatırlamıyorum. Besbelli ki yeni Türk Devleti’nin, genç Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli burada sağlamlaştırıldı, ölümsüz yaşayışı burada taçlandırıldı.” Atatürk’ün Dumlupınar’da yaptığı bu konuşmasında şu sözü de tarihe geçecekti: “Umulan ve istenen başarı, işte burada kazanılan zaferdi.” Onlar, devam eden kuşaklara büyük bir onur duygusu bıraktılar… Bizden umulan ve istenense bu duyguyu yaşatmamız, sonraki kuşaklara aktarmamız… Bugün ve daima kutlu olsun!
Meclis’te 20 Temmuz 1922’de Mustafa Kemal Paşa’nın Başkumandanlığı onaylandı; o dakikalarda bilinmiyordu ama Kurtuluş Savaşı’nın şanlı nihayetine çok az bir zaman kalmıştı.
Hazırlıklar çoktan yapılmıştı, Başkomutan’ın emriyle Büyük Taarruz başladı. Günler inanç ve cesareti, takvimler 26 Ağustos’u gösteriyordu.
Karadan ve havadan sürdürülen savaş dört gün sürdü. “Umulan ve istenen başarı” dört günün sonunda elde edilmişti, 30 Ağustos zafere ulaşılan gün oldu. Kutlanacak gün işte bu gündü!
Hepimizin bildiği Atatürk’ün tarihe geçen o emri de işte bu zafer yolunda verilmişti: “Ordular, ilk hedefiniz Akdeniz’dir. İleri!” Türk ordusu bu zaferle son 200 yıldır taarruz kazanamayan bir milletin makûs talihini değiştirmişti.
Ölüm kalım mücadelesinde kazanılan zafer seneidevriyesinde kutlanamadı çünkü o yıl Cumhuriyet’in kuruluş hazırlıkları vardı. İlk kutlama hemen ertesi yıl, yani 1924’te “Başkumandan Zaferi” adıyla Afyon’da yapıldı.
1926 yılında ise 30 Ağustos kutlamalarına “Zafer Bayramı” denildi ve ondan sonra her yıl ulusal bir bayram olarak coşkuyla kutlandı.
2023 yılı, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 101. yıl dönümü… Ve 101 yıldır hissedilen duygular tam da şairin ifade ettiği gibi… “Ne var bu dünyada sana yakışan, Alnında bir zafer sabahı kadar…”
3,364 okunma