YAŞASIN YAZ DEDİRTEN YEŞİL SEBZELER
İlkbaharın gelmesiyle hareketlenen manav tezgâhları yaz aylarıyla birlikte renk yelpazesinde doruğa ulaşır. Sofralarımızda yer almak için kırmızılar, morlar, sarılar birbiriyle yarışır. Baktıkça gözümüz gönlümüz açılır, doğrusu iştahımız da fazlasıyla artar. Ne mutlu ki artan iştahımız bu besinler sayesinde istenmeyen kilolarla değil sağlıklı beslenme ile sonuçlanır. Elbette bu yarışın içinde yeşiller çeşitliliği ile başı çekerler. Aman siz siz olun yaz aylarındaysanız yemeden geçmeyin.
Düşük kalorisi ve kalbimizden cildimize sağladığı yüksek faydalar sayesinde yaz aylarının yüzümüzü güldüren sebzelerinden semizotu ile ne mi yapabilirsiniz? Çorbasından salçalı yemeğine, cevizli domatesli salatasından yoğurtlu mezesine, kavurmasından böreğine yapamayacağınız tür neredeyse yok diyebiliriz.
Protein deposu yeşil börülce yaz aylarının heyecanla beklenen sebzelerindendir. Temmuz ve ağustos geldi mi ne kadar tüketseniz o kadar iyi. İçerdiği değerler açısından et yemeyenlerin önemli alternatiflerinden olan yeşil börülcenin en popüler tüketimi ise salata şeklindedir. Ondan sonra kavurması ile sulu yemeği gelir.
Diğer kabakgillerden ayırmak için sakız kabağı da diyebileceğimiz bu sebzenin aslında etli kısmı beyazdır ama kabukları genellikle yeşil tonlarındadır. Artık etli dolmasını ya da yemeğini mi, yoksa kekini böreğini mi yaparsınız orası size kalmış. Yine de siz de bilirsiniz ki kabak denince akla gelen ilk tarif mücverdir.
Ülkemizde köy evlerinden kent restoranlarına en çok tüketilen sebze taze fasulye olsa gerek. İçimizde zeytinyağlı fasulyeye “hayır” diyecek olan var mıdır ki? Bu yeşil mucizenin faydaları da en az tadı kadar yoğun… Özellikle diyet yapanların buzdolaplarında bulundurmaları gereken taze fasulyeyi yaz aylarında bolca alıp kış için stoklayabilirsiniz.
Tamam, karşımızdaki taze fasulye kadar kolay yapılabilen bir sebze değil ama en az onun kadar lezzetli bir besin bamya. Sadece tabiri caizse “salyalanmadan” ayıklamanın püf noktalarına dikkat etmek gerekli. Eğer bamyaya karşı önyargılarınız varsa, hamarat bir elden çıkmış zeytinyağlı bamyanın tadına bir kez olsun bakmanızı öneririz.
Dolmalık biberlerin iç harcını etli yaparak sulu yemeğini hazırlayabileceğiniz gibi, pirinç ile doldurarak zeytinyağlısını da yapabilirsiniz. Bu tombik biberler de tıpkı diğer türleri gibi C vitamini açısından çok zengindir hatta şöyle düşünün, bir dolmalık biber bir portakalın içerdiğinden iki kat daha fazla C vitamini içerir!
Taze bakla dendiği vakit akıllara hemen Ege usulünce pişirilen dereotlu, domatesli zeytinyağlı bakla yemeği gelir. İçine sıkılan limon sayesinde mayhoş bir tada bürünen bu yemek yaz günlerinin en hafif en lezzetli besinlerindendir. Servis ederken ilave edilen sarımsaklı yoğurt ise yemeği direkt efsaneler arasına katar.
1,106 okunma