TÜRK SANAT TARİHİNİN DUAYENİ SEMAVİ EYİCE
Türkiye’nin önde gelen sanat tarihçilerinden Semavi Eyice, Osmanlı ve Bizans dönemine ait eserlerin derinlemesine incelenmesine büyük katkılar sağlamış ve mimarlık tarihi ile sanat tarihini bir araya getirerek bu dönemin yapıları ve sanat eserlerini detaylı bir şekilde araştırmıştır. Tarihî eserlerin korunması ve restorasyonu konusunda öncü çalışmalar yapan Eyice’nin çalışmaları, Türk mimarlık tarihi araştırmaları için önemli birer kaynak olmuştur. Özellikle Osmanlı dönemine ait mimari eserler üzerine yaptığı çalışmalarla sanat tarihi ve arkeoloji alanında günümüzdeki araştırmalara rehberlik eden Semavi Eyice’nin hayatını yazımızda okuyabilirsiniz.
Semavi Eyice, 9 Aralık 1922’de İstanbul’un Kadıköy ilçesinde dünyaya geldi. Babası emekli deniz subayı Mehmet Kâmil Eyice, annesi Hatice Hanım’dır. Amasra’nın köklü ailelerinden birine mensup olan Eyice, Galatasaray Lisesinden mezun olduktan sonra, 1943 yılında İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünde üniversite eğitimine başlar. Aynı yıl, sanat tarihi ve arkeoloji eğitimi almak üzere Almanya’ya gider fakat II. Dünya Savaşı’nın yoğunlaştığı bir dönemde Viyana Üniversitesinde eğitimine devam eder. 1944-1945 yıllarında Berlin Üniversitesinde Bizans Tarihi üzerine öğrenim gören Eyice, Berlin’in işgali gündeme gelince Türkiye’ye dönmek zorunda kalır.
1945 yılında İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Kürsüsünde “İstanbul Minareleri” başlıklı teziyle lisans eğitimini tamamlayan Semavi Eyice, kariyeri boyunca özellikle İstanbul’daki Bizans ve Osmanlı dönemlerine ait mimari yapılar, mozaikler ve freskler üzerine kapsamlı çalışmalar yürütmüştür. Eyice, bu döneme ait eserlerin korunması ve belgelenmesi konusunda büyük bir öncülük yapmış; pek çok tarihî yapının günümüze ulaşmasında önemli rol oynamıştır. Eserleri, Türk sanat tarihi ve arkeolojisine yaptığı katkılarla derin bir bilgi kaynağı oluşturmaktadır.
1950-1953 yılları arasında, ülkemizin ilk “Eski Çağ Tarihçisi” ve arkeoloğu olan Ârif Müfit Mansel’in başkanlığını yürüttüğü Side arkeolojik kazılarına katılmış ve “Side Bizans Devri Eserleri” adlı teziyle 1952 yılında doktor unvanını almıştır. Üç yıl sonra, “İstanbul’da Son Devir Bizans Mimarisi” başlıklı çalışmasıyla doçentlik unvanını kazanmış, ardından “İlk Osmanlı Devrinin Dinî-İçtimaî Bir Müessesesi: Zâviyeler” konulu teziyle profesör olmuştur.
1990 yılında akademik görevinden emekli olan Semavi Eyice’nin eserleri, Türk sanat tarihinin en değerli kaynakları arasında yer alır. Bizans sanatı ve mimarisi alanında dünya çapında otorite olarak kabul edilen Eyice, özellikle İstanbul’un kültürel ve sanatsal mirasına, şehrin tarihî dokusuna kalıcı izler bırakmıştır. Anadolu’dan Batı Trakya’ya kadar uzanan geniş coğrafyada, Osmanlı izlerini taşıyan topraklarda yürüttüğü kazılar ve araştırmaları sayesinde, harap olmuş eserlerin ve yapıların tarihimize yeniden kazandırılmasına öncülük etmiştir. Ayrıca, ülkemize gelen yabancı ressam ve seyyahların seyahatnamelerini inceleyerek, Türk sanat tarihi literatürüne önemli katkılar sunmuş ve yok olmaya yüz tutmuş birçok tarihî eserin gün yüzüne çıkarılmasını sağlamıştır. Balkan ülkelerindeki araştırmalarla bu bölgedeki Osmanlı dönemine ait yapıları belgelemiş ve Bizans dönemi eserlerini ilk defa tanıtan kişi olmuştur.
Akademik kariyeri boyunca İstanbul Üniversitesi’nin yanı sıra Hacettepe Üniversitesi, Avrupa’daki Bochum, Sorbonne, Collège de France, Cenevre ve Ravenna Üniversitesi gibi birçok saygın üniversitede misafir öğretim üyesi olarak dersler ve konferanslar veren Semavi Eyice, 40 yıl süren “Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu” üyeliği görevini üstlenmiştir. Türk Tıp Tarihi Enstitüsü ve Atatürk Kültür Merkezi Şeref Üyeliği unvanlarına sahiptir. Ayrıca Alman Arkeoloji Kurumu ve Belçika Krallık Akademisi’nin asli üyesidir. Fransa’nın en yüksek dereceli askerî ve sivil nişanı olan “Légion d’Honneur” (Onur Lejyonu) madalyasına, Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülü’ne, Yüzyılın İslam Kültür Hizmeti Onur Ödülü’ne ve Hizmet Ödülü’ne layık görülmüştür.
2018 yılında 96 yaşında hayata veda eden Semavi Eyice, ardında zengin bir akademik miras ve derin bir kültürel birikim bırakmıştır. Eyice’nin çalışmaları hem ülkemizde hem de uluslararası alanda sanat tarihinin anlaşılmasına büyük katkılar sağlamış ve gelecek nesillere ilham kaynağı olmuştur.
455 okunma