TOK ATLAR SEVİNÇLİ İNSANLAR DİYARI TOKAT
Evliya Çelebi, dere tepe dolaştığı ve övgü dolu sözler söylediği bu memleket için tok, yani doygun, besili atların ve sevinçli insanların yaşadığı diyar da demiştir. Yine ünlü seyyah, şehre kimilerinin “Tohat”, kimilerinin “Tokat”, kimilerinin “Doğat”, ama şehir zariflerinin “Dokat” dediğini de bizlere aktarmıştır. Hikâyesi bol olan Karadeniz şehrine gelin kısa bir yolculuk yapalım.
5 ya da 6. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Tokat Kalesi için, “…korkusuz bir surdur ki Samanyolu gibi göğe baş uzatmıştır. Ve dört tarafı cehennem çukurundan nişan verdiğinden asla hendek olacak yeri yoktur” notunu düşen de Evliya Çelebi’den başkası değildir. Daha ilginç olan bilgi ise Eflak Prensi Kazıklı Voyvoda’nın veya efsaneleşmiş adıyla Drakula’nın bir süre bu kalede hapis hayatı yaşadığıdır.
“Hey onbeşli onbeşli, Tokat yolları taşlı / Onbeşliler gidiyor, kızların gözü yaşlı” türküsünün cephelere giden gençler için söylendiğini biliyor muydunuz? Peki ya Roma İmparatoru Julius Caesar’ın “Veni, Vidi, Vici” yani “Geldim, gördüm, yendim” dediği mektubunu Tokat’ta yazdığını? Anlayacağınız, Niksar’dan Zile’ye, Erbaa’dan Turhal’a 12 ilçesinde hikâyelerin, tarihi ve doğal güzelliklerin eksik olmadığı bir şehir Tokat.
Tokat kültürel ve tarihi yapılarını korumaya çalışan bir şehir. Örneğin, 12. yüzyılda inşa edilmiş iki medresesi var ki Anadolu’nun ilk Türk medreseleri olarak yoğun ilgi görüyor. Medreselerden biri şehrin merkezinde diğeri Niksar ilçesinde yer alıyor. Adları ise Danışmendlilerin kurucusu Danişmend Gazi’nin torunu Nizameddin Yağıbasan’dan geliyor. Medreselerin açık kubbeli oluşu da gökbilimleri eğitimlerinin verildiğini ortaya koymakta.
Niksar’da, Kelkit Çayı üstüne kurulmuş taş köprünün adı sağlam, güvenilir anlamına gelen Talazan… Talazan Köprüsü’nün inşa tarihi tam olarak bilinmese de 13. yüzyıl ile ilişkilendiriliyor. Boyu 161 m, eni 5,5 m olan köprünün yüksekliği ise 9 metre. Tarihi İpek Yolu üstündeki konumuyla ulaşımda önemli bir rol üstlenmiş Talazan Köprüsü hala köyler arasındaki ulaşım için önem arz ediyor.
73 hektar kuru, 201 hektar sulu olmak üzere 274 hektarlık bir alana karşılık gelen Kaz Gölü, göçmen kuşların rotaları üstünde bulunan, onlar için yuvalanma ve kuluçkalanma yeri olan bir doğa harikası. Tokat’taki göle kadar gidip de gözetleme kulelerinden birine çıktığınızda göreceğiniz kuşlardan bazıları ak ve kara leylek, saksağan, angut, saz bülbülü, ördek ve kaz türleri, söğüt serçesi ve balıkçıl kuşları olacaktır.
Her yıl on binlerce kişinin ziyaret ettiği Ballıca Mağarası büyüleyici oluşumlara ev sahipliği yapan ülkemizin en önemli mağaralarından biridir. Ülkemizde soğan sarkıt denen oluşumların bulunduğu tek mağara Ballıca’dır. 5 kat ve 9 salondan oluşan 680 metre uzunluğundaki bu fantastik alan 2019 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne eklenmişti.
Tokat mutfağı hem Karadeniz’in hem de Orta Anadolu’nun mutfak kültürünü taşıyan bir zenginliğe sahip. Tokat kebabı ise bu mutfağın başını çekiyor, adı ülke genelinde ün yapmamışsa da şehirdeki evlerin içinde sırf bu kebap için tasarlanmış fırınlar görmek mümkün. Tokat’ın ülke genelinde ün yapan lezzeti ise Erbaa bağlarında yetiştirilen asma yaprakları ve bu yapraklarla yapılan nefis dolmalarıdır.
1,676 okunma